yanlış bir zamanlamaysa yaşam.her zaman yanlış bir anlamaydı ölüm.yağan kar değil.karadutlar gökten.varmak için sana.bende ki sensin.benim kerterizim.alır götürür beni günden geceye vuran dalga.yanıp durur.yüreğimde gözlerini kırpıp duran esimi filom.
bir kasedir alev dolu gönlüm.yana yana.ben ta senin içinde bile hasretim sana.geçiyorum günlerden yarı kör bir kaptanım.karada yerim yok.deniz istemiyor beni.ölümse çoktan çevirmiş gönderdiğim haberciyi.geçiyorum.içimde kıpkırık tanrılar.bir dağ puluyum.akdeniz’e yapışmış.
bitik bir kentim.eski adını sayıklayan.arkamda hüzün alayları.yıkımlar.açık kalmış bir köy çeşmesiyim.unutuştan sonsuza akan.sensizlik.aşk-ı özlem.esimi filom.
ateşten sözlerle konuşurdum yanımdayken.buz tutmuş bir kraterim şimdi.kansız sunağında tanyerinin.bağdaş kurmuş başsız tanrılar.bilmediğim diller geziniyor üstümde.kentler kurulmuş gölgeme.girer dans ettiğimiz müzik.kapı aralarından.kırık camlardan.serper mor tozunu.sevişmelerimizin üstüne.sinemadan dönen bir akasya serinliği vardır bütün hoşçakallarda.
saati gelince gölgelerini döker erguvanlar.dünya döne döne unutur çocukluğunu.çarpar bir gün herkes kendi göktaşına.kumlar bile sessizlik olmayı bekler.adımın birini atıyorum.sen gelinceye kadar.esimi filom.
bir eksiğim sensiz uçsuz boylarda.bir yağmur var yalnız bana yağan.gelir unutuş su içer yıkıklarımdan.ben bile bilmem içimdeki dehlizi.döner ışıklar.döner durmaz aklım.salarım imgelerimi içimden.bulsunlar diye öbür yanımı.göbeklitepeden bu güne.
hep geç kaldı tarihin tulumbası.o çoşaradım yal’nayak koşarken.arkamdaki konakları bir bir yaktım.vardım çığlık çığlığa çağ’ın kapısına.gel dedim.gel artık gelmeyen gelecek.razıyım ben her gece bir konduya.
kör bir çeşmeyim.ben bile tanımam aynamdaki yazıyı.bir arastayım kokusu uçmuş.bilmediğim sikkeler dolaşıyor içimde.vardım soluk soluğa çocukluğumun kapısına.dedim.bakkal amca bana serinliklerimi ver.uçayım bir gölge yılı.dönmek için pınarlarında doğduğum esimi filoma…aşk-ı özlemime…….
eylül sina