Bu sene yapılan 24. Ütopyalar toplantısı, benim için pek çok ilkin yaşandığı bir etkinlik oldu. Aydınlık geleceğe dair umutları yeşerttikleri için başta sayın Enis Musluoğlu’na ve Aylin Musluoğlu’na, Karaburun yolculuğunu benimle paylaştıkları ve Ütopyalar toplantısı boyunca oldukça bilgi dolu sohbetleri için Ahmet Müfit Hocama ve değerli eşi Banu Hanıma, Yaşar Aksoy’a ve diğer tüm Dağarcık Türkiye ailesine teşekkürlerimi sunarım. Takı atölyesinden Karaburun lezzetlerinin pişirildiği yemek atölyesine pek çok ilgi çekici etkinlik bu seneki Ütopyalar buluşmasının renkleri oldu. Hiç atlamadan bahsetmeliyim ki “Don Kişot İnsansız Ütopyaya Karşı” teması ile gerçekleşen uluslararası karikatür yarışmasına ilgi büyüktü. Yapay zekanın insanlıkla birlikte Don Kişot’un da etrafını kuşattığı ütopyalarımız, bu yıl düzenlenen karikatür yarışmasının temasıydı. Pek çok ülkeden değerli karikatürlerin yarıştığı yarışmaya 40 karikatür sergileme için seçilirken, 9 eser de ödüle değer görüldü. Bu yapıtları görmek isteyenler şu sayfayı ziyaret edebilirler. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/1001289/24._Utopyalar_Toplantisi_Karikatur_Yarismasi_nin_kazanani_belli_oldu.html
Bu yazının konusu ise Ütopyalar etkinliğinde izlediğimiz, ütopyalar çölünde geçen bir trajikomedi: Kin-Dza-Dza! Georgiy Daneliya’nın senaryosunu yazıp yönettiği, Stanislav Lyubshin, Evgeniy Leonov ve Yuriy Yakovlev’in başrolde oynadığı 1986 Sovyetler Birliği yapımı “Кин-Дза-Дза!” filmini izleme sebatını göstererek entelektüel eğlenceyi paylaşanlar için küçük bir dağarcık denemesi yazacağım. Hollywood (!) kökenli yapımların “jenerik” yanlarından ne kadar ayrı bir kurgu dünyasını anlatması açısından senaryosu oldukça ilginç: “Çatlan” ve “Patsak” insanları, teknolojileri (filmin çekildiği yıllar dikkate alınmazsa) “ilkel” gözüken, bütün iletişimleri “ku” ve “kyu” kelimelerinden ibaret olan ikiz bir gezegenin yerlileri, tıpkı dünya gezegeninin insanları gibi…
Film, felsefi bağlamda düşünce ve dil ilişkisini oldukça mizahi bir biçimde ele alıyor. Benim amacım da bu filmin (kendimce) dağarcığını özetleyen bir sözlükçe denemesini paylaşmak.
Çatl: Pluk gezegenin para birimi, her ne kadar dünyadaki dövizle eşleniği olmasa da gezegenin Lidyalıları, benzer bir değişim önerisinde bulunmuş olmalılar. Ne de olsa kibrit karın doyurmuyor.
Dil: Çok basit bir söz bilgisine sahip. Her iyi ifade için “ku”; her kötü ifade içi “kyu” kelimelerini kullanın. Sonuçta ne söylediğimiz değil, düşünerek ne ifade ettiğimiz onların zihninde! Merak etmeyin konuşabildiğiniz (ve konuşamadığınız) tüm dilleri biliyorlar.
Ku ya da Kyu, bir Çatlan reveransı.
Georgiy Daneliya, Kin-dza-dza! 1986. Sovexportfilm.
Etsik: Tutsakların konulduğu “kutu”, bir hücre değil çünkü tabanı çivilerle kaplı. Kimileri başta gönüllü olabiliyor, ancak iradenin gücü de takdir edilmeli. Belki irade yerine gönüllü kölelik diyebilir miyiz?
Etsilop: (Rusça) “Polis” kelimesinin tersten okunuşu, zıt bir görevleri olmasa gerek çünkü tranklukators silahlarını kullanmaya yetkililer ve gerektiğinde kullanıyorlar.
Gravitsapa: İntergalaktik (galaksilerarası) yolculuğunuzu güvenli ve rahat tamamlamanız için aradığınız itki gücü sağlayan Pepelats motor parçası. Ayrıca bkz. tsapa.
Ktse: En azından Dünya’daki anlamıyla özdeş: Bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek şekilde kükürt ve potasyum klorat birleşiminden olan küçük tahta parçası. Kavramların ve bilimin çöl bir dünyadaki panoraması… Denizler yakıt yapılıp tüketildiğinde, karaborsaya düşen yakıt. Maceraperestlerimiz, Vova ve Skripaç, Dünya’ya geri dönmenin yollarını ararlarken, karşılaştıkları iki yoldaş, Bi ve Uef, onları ktse karşılığı Dünya’ya götürmeyi kabul eder. Kibrit ile gerekli olan yakıtı alırlarken (ya da almaya çalışırken) sıkça dolandırılırlar. Bu nedenle, her ihtimale karşın yanınızda 50 paralık ktse bulundurun.
Sıradan bir ktse
Luts – Pepelats’ın sudan yapılan yakıtı. Tıpkı Dünya gezegenindeki gibi gökyüzünden yağan, ırmakları ve denizleri dolduran, renksiz, kokusuz, içilebilir sıvı betimlemeleriyle tanımlanan “su”. Doğada bulunun sular
luts yapımı için kullanıldığını ve artık
Pluke gezegeninde hiç su kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Pepelats – Gezegenlerarası uzay gemisine verilen ad.
Georgiy Daneliya, Kin-dza-dza! 1986. Sovexportfilm.
Pluke: Karakum ya da Kızılkum çölleriyle karıştırabilirsiniz ama Kin-dza-dza galaksisinde yer alan farklı bir gezegendesiniz.
Tsak – Gezegenin en düşük sosyal statüsünde olan Patsakların burunlarına takmak zorunda oldukları küçük zil.
Tsapa: Mütenevvi diferansiyel makineler için bulunmaz bir parça. Ne kadar büyük tsapa o kadar büyük
pepelats. Küçüklerini
gravitsapa için kullanırlar ve deyim yerindeyse tsapa yoksa gravitsapa da yoktur. Tabi Pluke gezegeni dilinde söylenince daha armonik bir tınısı oluyor. Bkz. Dil.
Tentura ve Antitentura: Evrenin iki karşıt parçası. Eğer karlı bir günde gezegenimizin tentura sayısını ya da galaksi sarmalındaki sayısını soran bir yabancıya denk gelirseniz artık verebileceğiniz bir cevabınız var: “Bilmiyorum!” Tabi cevabınızın ardından o yabancıyla daha fazla diyaloga girmemenizi öneririm. Astronomi meraklıları için küçük bir not: En azından filmi
hızlı izleyecekler için gezegenimiz Dünya antitenturada yer almakta.
NASA, ESA, Hubble (STScI/AURA)-ESA/Hubble
https://www.nasa.gov/multimedia/imagegallery/image_feature_2132.html
Visatör: Bir çeşit gösterge. Gezegende yaşayanlar Çatlan ve Patsak olarak iki kümeye ayrılmışlardır. Çatlanlar gezegenin asıl sahibi olarak yüksek bir konuma, Patsaklar ise düşük bir konuma sahiptir. Eğer renk körü değilseniz, iki kümenin ayrımı kişilerin üzerlerine tutulan visatörün gösterdiği ışığın turuncu veya yeşil renkte olmasına göre belirlenir. Böylece giyeceğiniz pantolonun rengi sınıfınızı gösterebilir.
Kuu!