18.09.2015 /Birgün
2011 yılında Suriye’deki çatışmaların başlamasından beri ortalama 2 milyon insan yaşadıkları yerden başka bölgelere göç etmek veya başka bir ülkede mülteci konumuna gelmek zorunda kaldı. Bu mültecilerin büyük bir çoğunluğu Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi yakındaki ülkelere sığındı. Sayıca azınlıkta kalan bir grup ise Almanya ve Macaristan gibi Avrupa ülkelerine kaçabildi.
Son dönemlerde ise Suriye’deki krize karşılık anlamında birçok ülkeden yardım kampanyaları oluşturulmaya başlandı. Örneğin Almanya hükümetinin Suriyeli mülteciler için yürüttüğü yardım kampanyalarının çokluğundan şaşkına dönen Alman polisi yaptıkları bir eylemde hükümetlerinin politikaları hafifletmeleri çağrısını yaptı. Diğer bir yandan ise kabul edeceği mülteci sayısını 50‘den 10 bine çıkartan İzlanda‘da halk yardımcı olabilmek adına kendi evlerini mültecilere açacağını duyurdu.
True Activist’teki habere göre, bu yılın Mart ayında görev süresi dolan eski Uruguay başkanı Jose “Pepe” Mujica ise yaşadığı evini Suriye savaşından kaçan yüz yetim çocuğa açacağını belirtti. Başkanlığı döneminde 2014 yılından beridir Suriye krizini uluslararası mecrada hafifletmeye ve mülteci sorununa bir çözüm aramaya çalışan Mujica, halen gayretlerini sürdürmeye devam ediyor.
Yahoo News’da yer alan habere göre, Mujica’nın otlaklarla çevrili nehir ağzındaki yazlık evini gelecek mülteci çocuklarına açık halde bekletiyor. Bu arazinin zamanla, politik çatışmalar arasında kalıp hayatını kurtarmaya çalışan yüzlerce birey için bir sığınma merkezi olacağı akıllara geliyor.
Ağırlanacak çocukların Ortadoğu’daki mülteci kamplarından alınıp Ekim ayının başlarında Mujica’nın evine getirilecekleri tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Komisyonu‘nun (UNHCR) kuralları kapsamında her çocuk aile bireylerinden bir koruyucu ile birlikte seyahat edecek.
Gelecek mültecilerin bakım masraflarının Uruguay hükumeti tarafından karşılanacağı sebebiyle sığındırılacak çocuk sayısı halen belirlenmiş değil.
Son dönemlerdeki eylermleri ile José “Pepe” Mujica tam bir barış elçisi durumu sergiliyor. Bunun yanında başkanlığı döneminde yaptığı gelirinin yüzde 90’ını bağışlaması, konut olarak kendi çiftlik evini kullanması gibi çığır açan eylemleri sebebiyle “dünyanın en fakir devlet başkanı” ünvanını edinmişti.
Yakın zamanda Almanya ve Brezilya göçmenlere vize vereceklerine dair açıklama yaptılar. Öncesinde belirledikleri 10 bin kişilik kontenjana ise ek 2 bin göçmen daha alacaklarının açıklaması yapıldı. Savaştan ve yıkımdan kaçan bu insanların dönecekleri bir evin kalmadığı göz önünde bulundurulduğu zaman diğer ülkelerin de göçmenler için çalışmalar yapacağı düşünülüyor.
Bu yıl yayınlanan bir raporda ise, Amerika Birleşilk Devletleri’nin 2.3 milyon Suriyeli göçmenden sadece 31‘inin ülkeye girişine izin verdiği gözüküyor. Bu talepler ise 2013 yılında değerlendirilmiş. Daha kötüsü, 2015 yılının Ocak ayında 135 bin sığınma başvurusu yapan Suriyelilerin tamamı katı göçmenlik kanunları ve “ülkeye terörün girişine izin verilmemesi” gibi saçma gerekçeler gösterilerek reddedildi.
Reuters’ın yaptığı bir haberde, Obama hükümetinin 2014 yılının Şubat ayında göçmenlik kanunlarının hafifleştirileceğine yönelik açıklama yapmış olmasına rağmen, büronun kabul edilecek mültecilere “kaynak ayıramayacağını” belirterek Suriyeli göçmenleri yapılacak değişiklik kapsamı dışında tutacağını açıkladığı belirtiliyor.
Durum nasıl olursa olsun evlerini terketmek zorunda kalmış milyonlarca birey mevcut. Bu insanlara nasıl yardım edileceği konusunda ise uzun ve sonu gelmeyen tartışmalar sürüp gidiyor. En azından “Başkan” Mujica dünya liderlerine, tek geçim kaynaklarının “oy” olmadığı bireysel ve toplumsal ilişkilerde de nasıl davranmaları gerektiği yönünde güzel bir örnek oluyor.