AKP iktidarının okullarda türbanı serbest bırakması günlerdir tartışılıyor. Bazı okullar hemen türbanla derse girilmesine izin verdi. Bugün basında kara çarşaflı bir öğretmenin okul koridorlarında çekilmiş bir fotoğrafı yer aldı. Okullarda mescit açılması ve ders saatlerinin namaz saatlerine göre düzenlenmesi de tartışılan diğer bir başlık. Bu uygulamalar ile milli eğitimdeki laiklik karşıtı tutum kör gözlerin bile görebileceği kadar net. AKP iktidarı, Atatürk döneminde kaldırılan Sıbyan mekteplerinin açılmasından mutlu. Ana muhalefet etmeme partisi “Laiklik tehlikede değildir” derken şimdilerde “Türbanla uğraşacak vaktimiz yok” diyor.
Türban, sadece kız çocuklarının, kadınların başını örtmüyor. Türban, büyük bir ekonomik krizi, sınırlarımızdaki savaş tehlikesini, Obama´nın telefonu ile sevinen Cumhurbaşkanını, izlenen açılım politikalarını da örtüyor ya da örtmeye çalışıyor. Say sayabildiğini sorun çok. Ülkemizde karışmayan, bozulmayan yolunda giden hiç bir şey kalmadı.
Bunlar insanın içini karartan ve hepimizin bildiği şeyler. Asıl soru şu. Bu durumda ne yapacağız? Vereceğimiz yanıt aslında ülkemizin de kaderini belirleyecek nitelikte.
Boyun eğmek ve kişisel olarak kendi kurtuluşumuzu sağlayacak çözümlerin peşinden gitmek, Kurtuluş Savaşı verip dünyaya haddini bildiren bir milletin çocukları olarak bize yakışmaz. Bizler, bazı üniversite mezunu kişilerin yaptığı gibi yerleşecek başka ülkeler de aramayız. O halde bu gidişten rahatsız olan, kendini Atatürk’ün evladı sayan, Cumhuriyeti ve değerlerini kendi yaşam felsefesi olarak kabul eden, tam bağımsız bir ülkede yaşamaya özlem duyan bizler ayağa kalkacağız.
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez derler ya aslında yetişen Hızır değil insanın kendine güvenidir. Bir sorunu aşmaya kalkışınca ürettiğin çözümler, sorunun kendisi kadar yaratıcı olmak zorundadır.Bu ülkenin insanları, ülkesinin bütünlüğünü ,milletin egemenliğini sağlayacak, başı dik ve bağımsız bir Türkiye’yi yaratacak çözümler üretecektir.Güvenim tamdır.
Kafamızdaki türbanı çekip çıkarabilmek için örgütlenmek şart. Bir araya gelmek ve daha çok bir araya gelmek şart. Cumhuriyettir bizi biz yapan. El ele tutuşmak şart. Beğenmemek, küçük görmek yasak. Milli bir cephe yaratmak , milleti birleştirmek şart.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk´ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.