yaşam devingenliğinden notlar

…seni tüketen yalnızlığımla seviyorum seni,

kimliksiz sokaklarda

düşlerimin geçit törenini izliyorum,

hep ismini koyamadığımız bir şey eksik

düşlerimizde, yaşamımızda,

ve o bir şey

birçok şeyimizi götürüyor bizden.

köşebaşında tükenmiş aşkların şarkılarını söylüyor

çirkin kızlar korosu,

köşebaşında bir zamanların

uğruna cinayet işlendiği cilveli melahatı,

cincibir parasına çocukluğunu satıyor şimdi.

gölgesi düşlerime yansıyor,

gölgesi, zamanları, mümkünleri

bir tüy gibi hafifletiyor.

çocukluğunu alıp ona uzatıyorum,

abonez sokağının meşhur cilveli melahatına

ve son kez

kırmızı bir dansa kaldırıyorum onu,

yaşam bir yanılsama demişti dostum,

yaşam

yadsımak ve yadsınmak

arasına sıkıştırılmış feodal bir nostalji.

ve bu feodal nostaljide

bizi ayakta tutan,

terkedilişlerin mor finalindeki aşklarımız,

ve aşklarımız yalnızlıklarımızı doğurmakta,

seni tüketen yalnızlığımla seviyorum seni,

seni tüketen düşlerimle.

herşey değişebiliyor da yaşamda

ne yalnızlıklarımız

ne de düşlerimiz değişiyor,

ve tüm aşkların

bir intihar manifestosu olduğunu

çok geç anlayabiliyoruz,

ve çok geç anlayabiliyoruz aşklarımızın

yalnızlıklarımızı ve düşlerimizi sevmek olduğunu,

kimliksiz sokaklarda,

düşlerimden yalnızlığıma bir eğim oluşturuyorum

tanjantsız,

beyaza boyanmış tüm siyah güvercinleri

ise aşkına kutsuyorum

ve zavallı havva aşkına

tüm elmaları ısırıyorum

bir köşebaşım sen

bir köşebaşım cilveli melahat,

sevişmelerimizi topluyorum gül saplarından,

ve bir çiçeğin açarken duyduğu acı

gittikçe artıyor,

kadehte incir sütü,

ve iki savaş arasında gidip geliyor

son sözlerimiz,

-yaşam herkesi değiştirir,

-yaşam bazı insanları değiştirebilir

bazılarını değiştiremez.

-bazıları değişmek istemez.

-bazıları her zaman aynıdır.

eylül sina

Bunları da sevebilirsiniz