Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Asya, Afrika ve Avrupa’yı taşıyan bir ömrü; II. Meşrutiyet, Kurtuluş ve Kuruluş dönemini kucaklayan bir yazı hayatı olmuştur. Yakup Kadri, 1889’da Kahire’de dünyaya gelmiştir. Öğrenimine Manisa’da başlamış, İzmir İdadi’sinde (lise) devam etmiş, ancak babasının ölümünden sonra annesiyle Mısır’a dönerek, burada bir Fransız okulunu bitirmiştir. 1908’de İstanbul Hukuk Mektebi’ne girmişse de, üçüncü sınıfta ayrıldığı için mezun olamamıştır.
Kurtuluş yıllarında hem İkdam (İstanbul) isimli gazetede yazmış, hem de Tetkik-i Mezalim Komisyonu’nun da görev almıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra Karaosmanoğlu, Türk Devrimi’ne desteğini kesmemiş ve 1923’te Mardin, 1931 yılında ise Manisa milletvekili olmuştur. Yakup Kadri’nin siyasi kimliğine yönelik olarak üzerinde özellikle durulması gereken ise, Kadro Hareketi’nin mimarlarından olmasıdır. Esasında «Kadro”, Türk Devrimi’ni, gerçekleştirenlerden farklı bir şekilde kavramsallaştırıp ihraç etmek isteyen, 1932 başında yayımlanmaya başlanan aylık bir dergidir. «Kadrocular” olarak anılan ve derginin kurucu yazarları arasında Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, İsmail Hüsrev Tökin, Burhan Asaf Belge ve Mehmet Şevki Yazmanla birlikte Yakup Kadri Karaosmanoğlu da bulunmaktadır.
1934 yılında dergi kapatılınca, Kadro Hareketi son bulmuş ancak Yakup Kadri, gönüllü olmadığı halde Tiran’a elçi olarak gönderilince, yirmi yıl sürecek ve kıtalar aşacak olan diplomatlık günleri başlamıştır. Karaosmanoğlu Prag, La Hay, Bern ve Tahran’da diplomat olarak hizmet vermiştir. Yurda döndükten sonra, hem kendisinin bu senelerde yaşadıklarının, hem de meslek olarak diplomasinin anlatıldığı «Zoraki Diplomat” isimli anı kitabını yayımlamıştır. 27 Mayıs’tan sonra «Kurucu Meclis” üyesi olan Yakup Kadri, 1961-1965 yılları arasında Manisa milletvekilliği yapmıştır. Ayrıca Ulus (Ankara) gazetesi başyazarı ve Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı olarak da çalışmalarda bulunmuştur.
Karaosmanoğlu’nun edebiyata ilgisi küçük yaştayken babasının zengin kütüphanesi sayesinde başlamıştır. 1974’te yaşama gözlerini kapadığında, bizlere makalelerden, şiirlerden, oyun, öykü, anı ve romanlardan oluşan zengin bir miras bırakmıştır. Yazmaya ilk başladığı senelerde «sanat sanat içindir” anlayışını benimsese de, ilerleyen senelerde yaşadığı çağın etkisiyle daha toplumcu bir anlayış geliştirmiştir. Yakup Kadri yaşadığı dönemi yakalayan, ülkemizin yakın geçmişini anlamamıza aracılık eden bir yazardır. Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemi Kiralık Konak’ta, II. Meşrutiyet dönemini Hüküm Gecesi’nde anlatmış, Sodom ve Gomore ile mütareke dönemini yansıtırken, kuşkusuz en ünlü romanlarından birisi olan Yaban’da Kuruluş dönemini konu edinmiştir.
Bu değerli düşün, edebiyat ve siyaset adamını saygıyla anıyoruz.