24 Ekim 2019
SANA- Şam, Suriye
Mazen Eyon
Suriye-Rusya Koordinasyon Komitesi: Kuzey Suriye’deki Türk saldırısı insanlık felaketi uyarısı veriyor
Mültecilerin dönüşü için oluşturulan Suriye-Rusya Koordinasyon komiteleri, Suriye’nin kuzeydoğu bölgesindeki Türk saldırısının insani bir felaketin ve bölgedeki insanlar için bir ekonomik krizin işaretini verdiğini belirtti.
İki komitenin ortak açıklamasında, bölgedeki durumun normale dönmesi için Suriye Devletinin Cezire’de kontrolü yeniden tesis etmesi gerektiği belirtildi.
Kuzey Suriye’deki durumun, Türkiye’nin 165 bin insanı evlerini terk etmeye zorlayan devamlı saldırıları sebebiyle endişe uyandırdığını ekledi.
Açıklama, Suriye Devletinin Rusya’nın desteğiyle gösterdiği çabalar sayesinde yüz binlerce mültecinin bölgelerine geri dönüşünü vurguladı.
23 Ekim 2019
IRNA-Tahran, İran
Haber Masası
İran, Suriye’nin toprak bütünlüğünü garanti altına alacak önlemi memnuniyetle karşılıyor
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi Çarşamba günü İran’ın; Suriye’nin toprak bütünlüğünü, ulusal bağımsızlığını ve Suriye’de barış ve istikrarı yeniden tesis edecek önlemleri desteklediğini söyledi.
Rusya ve Türkiye arasındaki Kuzey Suriye ile ilgili anlaşmaya atıfta bulunarak anlaşmayı, bölgede barış ve istikrarı geri getirecek olumlu bir adım olarak tanımladı.
Musavi, anlaşmanın, Suriye’nin ulusal bağımsızlığını ve toprak bütünlüğü koruyacağını ve Türkiye’nin güvenlik kaygılarını ortadan kaldıracağına ilişkin umudunu dile getirdi.
İran’ın her zaman sorunların çözümünde barışçıl yöntemlerin benimsenmesini ve barış görüşmeleri gerçekleştirilmesini istediğini söyledi.
İran, anlaşmaya varılabilmesi için Suriye ile görüşmeleri her zaman desteklemiş ve Adana Mutabakatı’nı, Suriye’nin ve Türkiye’nin endişelerini ortadan kaldırmak için uygun bir zemin olarak değerlendirmiştir.
Musavi, Kuzey Suriye’de yabancı güçlerin varlığının bölgeye güvenlik getirmeyeceğini söyledi, bölgedeki problemlerin bölge içi olduğunu ve ABD güçlerinin bölgeden çekilmesinin barış ve güvenliğin yeniden sağlanmasına yardımcı olacağını vurguladı.
Neyse ki Astana sürecinin Suriye’yi koruyucu etkileri, yakın gelecekte oluşturulacak anayasa komitesi ile ivme kazandı.
Öncesinde İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, tüm kaygıların Suriye ve Türkiye arasındaki Adana Mutabakatı ışığında ele alınması ve Suriye istilasına son verilmesi çağrısında bulundu.
Zarif Salı akşamı attığı tweette “Mevcut zorunluluk Suriye istilasını durdurmak, tüm kaygıları #ADANA doğrultusunda ele almaktır.” dedi.
Bu sırada, JUS IN BELLO’nun temel ilkelerine (silahlı unsurlar ve siviller arasında ayrım, gereksiz acı ve ıstırabın önlenmesi) tamamen riayet edilmesi elzemdir. diye ekledi.
25 Ekim 2019
Al Arabiya-Dubai, Birleşik Arap Emirliği
Haber Masası
Erdoğan: Kuzeydoğu Suriye, Kürtlere değil Araplara uygun bir alandır
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Perşembe günü Kuzeydoğu Suriye’nin Arapların yaşaması için uygun bir alan olduğunu ama alanın bölgenin çöl bölgesi olması nedeniyle Kürtler için uygun olmadığını söyledi.
Erdoğan, Türk televizyon kanalı TRT’deki röportajında Suriye haritası üzerinden göstererek “Önemli olan bu devasa alanda kontrollü bir yaşam hazırlamak ve buna uygun olan insanlar Araplar. Bölge Kürtlerin yaşam tarzına uygun değil çünkü bu bölgeler esas itibariyle çöller.” dedi.
Erdoğan’ın açıklamaları, Kürt ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri’ne göre ateşkese rağmen devam eden Ankara’nın askeri saldırısını, Suriye’deki Kürt ağırlıklı milislere karşı yapılan Barış Pınarı Harekatı’nı, savunmaya yönelikti.
Suriye Demokratik Güçleri Perşembe günü Türkiye’yi, Türk-Rus barış planına ve Amerika arabuluculuğuyla varılan ateşkese rağmen Kuzeydoğu Suriye’deki üç köyü hedef almakla suçladı.
Ankara, Kürt ağırlıklı savaşçıları terörist olarak görüyor ve operasyonu meşru müdafaa olarak haklı gösteriyor.
9 Kasım’da başlatılan harekat, Kürt kuvvetleri IŞİD’le mücadelede etkili bir araç olarak gören Amerika’dan, operasyonu bir Arap devletinin toprağının işgali olarak kınayan Arap liderlerden gelen geniş çaplı kınamaların kıvılcımını yaktı.
Erdoğan perşembe günü, Arap Birliği’nin Türkiye’nin operasyonuna karşı olumsuz tepkisine özellikle değindi.
TRT’deki röportajında “Suriye’yi birlikten kendisi atan Arap Birliği’nin bizim Barış Pınarı Harekatımıza karşı tepkisi enteresan. Onlara varil bombalarıyla saldırılırken bölgedeki Araplara Türkiye aktif olarak yardım ediyor.” dedi.
12 Ekim’de Arap Birliği Sekreteri General Ahmet Ebu Gayt, Türk saldırısının bir Arap devleti toprağının işgali ve onun bağımsızlığına yönelik bir saldırgan bir tutum olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır Türkiye’nin operasyonunu başlangıcında kınamıştı.
Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanı Adil El Cubeyr, Türkiye’nin saldırısının Suriye halkının daha çok acı çekmesine neden olduğunu söyledi ve bütün yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini talep etti.
