Aile Destekleri Sigortası

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 102 sayılı “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesi”ni pek çok ülkeyle beraber Türkiye de 1971 yılında imzaladı. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malullük, yaşlılık, ölüm, işsizlik ve ailevi yükler sosyal risklerin kapsamına alındı ve bu riskler doğrultusunda 9 farklı sigortanın uygulanması kararlaştırıldı. İçlerindeki 8 sigortayı uygulayan Türkiye’nin uygulamadığı tek sigorta “Aile Sigortası”ydı.

Sosyal devletin inşasında çok önemli bir rol oynayabilecek Aile Destekleri Sigortası’nın önemine Cumhuriyet Halk Partisi yıllardır vurgu yapmaktaydı. Ülkemiz özellikle pandemi dönemi ve sonrasında etkisi gitgide derinden hissedilen ekonomik krizden muzdaripken, bankaların gelirlerindeki müthiş artışı beraberinde hane halkının borçlanmasında da müthiş bir artış takip etmesi halkın destek ihtiyacını büsbütün arttırdı. CHP bu süreçte iktidarı defalarca Aile Destekleri Sigortası’nı uygulamaya çağırmıştı ancak ne yazık ki uygulanmadı.

Peki bu sigorta nedir, neden önemlidir?

En kısa haliyle yoksul ailelerin ihtiyaç duyduğu gelirlerin, ailenin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurarak, devlet tarafından finanse edilmesidir. Yoksulluk sınırının altında yaşayan aileler devlet görevlilerince belirlenir. Ailenin içindeki yetişkin, çocuk, çocuğun eğitimi, sosyal uyum, varsa engelli bireyin ihtiyaçları ve sağlık harcamaları göz önünde bulundurularak; ailenin yoksulluk sınırının ne kadar altında olduğu hesaplanır ve bu açık sigorta tarafından finanse edilerek kapatılır.

Peki bu sigortaya neden ihtiyaç duyulmaktadır, halihazırdaki araçlar yeterli değil midir? Değildir. İşsizlik sigortası 300 gün sürer. Eğer kişi 300 günden uzun süredir işsizse yardımlardan faydalanamaz. Kişinin ailesinin içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulmaz. Farklı ihtiyaçlara sahip bireylerin değişen harcamaları dikkate alınmaz. Bölgesel yaşam farklılıkları hesap edilmez. Sağlık harcamaları dâhil edilmez. Fakat Aile Destekleri Sigortası bunlar ve fazlası pek çok detayı göz önünde bulundurarak yoksul kesime kendilerini idare edebilecekleri zamana kadar destek olur.

Peki Aile Destekleri Sigortası nasıl uygulanır?

Aile Destekleri Sigortası uygulamasında ailedeki çalışabilecek kişinin iş aramakta olması veya mesleki eğitim kurslarına devam etmesi gerekir. İş bulamadığı sürece desteklenir. İşe alımlarda bu sigortadan faydalanan aileler öncelik verilir. Bu hem kayıt-dışı ekonominin önüne geçer hem de maliyeti azaltmak isteyen devletin dikkatini işsizliğe çeker.

Kadınların istihdamını da arttırmayı hedefler. Çocuk bakım harcamalarını ve kreş harcamalarını da sigorta karşılayarak kadınların kendilerini geliştirebilmelerine ve istihdama katılabilmelerine olanak sağlar. Çocuk desteğinden faydalanabilmek için çocuğun sağlık denetimlerinin düzenli yapılması, zorunlu eğitim kurumlarına devam etmesi, zorunlu eğitimden sonra ortaöğretime ya da mesleki eğitim merkezine devam etmesi, gelir getirici işlerde çalışmaması gerekir. Bu koşullar hem çocuğun eğitim hayatına devam etmesini sağlarken hem de sağlanan ekonomik destekle bu şartları gerçekçi ve uygulanabilir kılar.

Bunların doğru şekilde uygulanabilmesi kurumsal dönüşümü de beraberinde getirir. Sosyal destekler, devletin denetimi ve gözetimi altında, kamu idareleri ile özel hukuk tüzel kişileri arasında eşgüdüm sağlanarak ve gönüllü sektör harekete geçirilerek yapılır. Hâlihazırda sosyal yardım ve hizmet sunan kurumlar birbirinden bağımsız çalışıyor. Aile Destekleri Sigortası’nın uygulanmasıyla sosyal yardımlar ve hizmetlerle sosyal güvenlik bilgi sistemleri arasında ortak bir veritabanı oluşturulacak. Buna ek olarak Aile Destekleri Sigortası kapsamındaki sosyal destekler Aile Sigortası Kurumu (AS-KUR) tarafından yürütülecek. Böylece aileye sosyal yardım ve hizmet sunan 14 kurumsal yapı tek çatı altında toplanacak ve eşgüdüm sağlanarak kaynak kullanımında verimlilik artacak, kararlar daha hızlı alınacaktır. Sosyal destek sunan vakıflarda çalışan personeller devlet memuru kadrosuna atanacak ve bu vakıflar da desteklenmiş olacak.

Peki bu sigortanın devlete maliyeti çok olmaz mı? Doğru ekonomik kararların marjinal faydasının arşa ulaştığı ülkemizde kamu kaynaklarının çarçur edilmesinin önüne geçilir ve çalınan kaynaklarımız geri alınırsa devlet bu sigortayı finanse etmeye fazlasıyla muktedirdir. Sorun devletin zayıf olması değil soyulmasıdır.

Özet olarak; Aile Destek Sigortası’nın uygulanmasıyla sosyal yardımlar devletin vatandaşa lütfu değil, sorumluluğu olur. Erzak yardımı gibi onur kırıcı uygulamaları ortadan kalkar, bir elin verdiğini diğer el görmez. Yoksulluğu azalır, fırsat eşitliğini sağlamakta çok yol kat edilir.

Bunları da sevebilirsiniz