Üç yıl önce soğuk bir kış günü evimizin önüne geldi.
Kar yağıyordu.
Zayıf, masum gözleri fersiz, kaburgaları sayılıyordu.
Kulağı küpeliydi. Yaşını kestirmek güçtü.
Daha da önemlisi beden dili çok korktuğunu, kaçırdığı bakışları da kederi yansıtıyordu.
Hastaydı, belli.
Açtı…
Önüne koyduğumuz yemeği, soluksuz bitirdi.
Ve gitti…
Akşamına yeniden kapının önündeydi.
Avluya aldık.
Erkek olmasına karşın, oturarak işedi, ayaklarına bulaştırdı.
Ertesi gün daha iyi gözlemledim, bir saksı rüzgardan düşüp, gürültü çıkarınca anladım: yüksek seslerden ürküyor, panikliyor ve idrarını tutamıyordu…
Birkaç gün sonra daha da anlaşıldı. Korkularına tepkisi, idrarını tutamamaktı.
Belli ki çok eziyet çekmiş, korkmuş, belki de ağır şiddet görmüştü.
Yemeklerimizi onunla bölüşmeye başladık. Köpük de onu kabullendi, bir süre sonra arkadaş oldular.
Gündüzleri Köpük’le birlikte sokakta oynuyor, koşuyordu. Geceleri Köpüğü içeri aldığımızda o girmiyor, avluda kalmayı tercih ediyordu.
Kilo almaya başlamıştı.
Ancak ürkekliği, korkusu, idrar kaçırması sürüyordu…
Yaklaşık üç ay sonra düzeldi. İki üç yaşında görünmeye başladı..
Ağırbaşlılığından mı, temkinli duruşundan mı bilmem, adını Kaptan koydum…
Çok masumdu, çok sakin, kendi halinde.
İnsanlara saldırmıyor, kimseyi ürkütmüyordu.
Ençok, evin önünden geçen çöp arabasının ve bazı motosikletlerin ardından beş on metre koşuyor , havlıyordu, o kadar…
Üç yıl baktık,bizimle birlikte kaldı.
Geçen yaz başı, bir önceki yıl olduğu gibi hastalandı.
Yemiyor, içmiyor hiç oturmuyor, neredeyse 48 saat ayakta duruyordu. Bacakları titreyip, güçsüz kalınca yere yığılıyordu.
Sağ olsun Karaburun Belediyesi veterinerleri, meclis üyesi Doğan Özuslu çok ilgilendi.
İzmir hayvan hastanesine kadar götürülüp, iyileştirildi.
Çok sevinmiştik…
Yaz sonuna doğru sokak hayvanlarını besleyip, bakan komşumuz Doğan Özuslu’nun evinin önünü ve oradaki diğer köpek sürüsünü tercih etti.
Orada kalmaya başladı.
Yine yüz metre yakınındaki evimize geliyor, Köpük’le oynuyordu.
Sevgimiz, dostluğumuz, beni her gördüğünde heyecanı sürüyordu.
Ve bundan iki hafta önce ortadan kayboldu…
Hastalandığını ve bundan ötürü gittiğini düşünmüştüm ancak Doğan Bey, Kaptan’la birlikte baktığı diğer iki köpeğin de, aynı zamanda ortadan kaybolduğunu söyleyince….
Karaburun’da, Saip’te, sorduk, soruşturduk,
araştırdık, sonuç yok.
Kimse görmemiş, kimse duymamış !
Elim varmıyor aklıma gelenleri yazmaya, yüreğim sızlıyor.
Kaptan ve iki arkadaşının sesini, isyanımı ve umudumu duyan var mı?
Bir gören, bilen, bir haber var mı?