Sene sonlarında her insan kendince muhasebe yapar. Tıpkı mecliste görüşülen bütçe görüşmeleri gibi. Tabi oradaki bol aksiyondan farklı olarak daha sakin bir hesaplaşma içine girer. Geçirilen bir yılın getirdikleri, getirirken götürdükleri, kazanımları, kaybedişleri hesaplanır. Kar zarar oranı bilinmez ama son günler, hem geçmişi kapatma, hem de gelecek yeni bir yıl için güzel şeyler yapma düşüncesiyle geçer. Eskisinden kalan tüm kötücül şeylerin orada kalmasını, hayata gözlerini yeni açmış bir bebek misali, önünde yaşanmamış, kirletilmemiş tertemiz bir yıl olsun ister. Bunu yapmak mümkün olmasa da mümkün olan daha kolay bir şey var ki daha güzel günlerin gelmesini umut etmek. Ya da bu amaç peşinde olmak. Bunun için de hedefler ve amaçlar koyar, en güzeli de hayaller kurar. Tüm yaşananlara ve yaşatılmak zorunda bırakılanlara inat, hayal kurar. Belki de; “Kusursuzluğu unutun. Her şeyde bir çatlak vardır, ışık içeri böyle girer” diyen Leonard Cohen’e inanır fark etmeden.
Kusursuzluğu ya da mükemmelliği düşünecek kadar hayalperest olunmuyor. Hele de ülkenin hemen hemen her alanında yaşanan yozlaşmalar, her geçen gün artarak devam ederken. Olmadığı iddia edilen ve sürekli bastırılmaya çalışılan ekonomik krizin izlerinin, özellikle de vatandaşın cebine giren paranın artmayıp aksine cebinden çıkan paranın günbegün artması ile daha çok gün yüzüne çıkığı, her ne kadar bakan gerekli görmese de demir yolu ulaşımı için kaza önlemede en önemli faktör olan sinyalizasyon sisteminin tamamlanmadan açılan tren hattında meydana gelen kaza sonucu dokuz vatandaşın hayatını kaybetmesi, fikirlerini söyleyen gazeteci ve sanatçıların maruz kaldığı muamele bu yozlaşmanın göstergelerinden bazıları.(1)
Küreselleşmenin anlamını yitirmeye başladığının söylendiği bugünlerde, protestoya katılanların giydikleri sarı yeleklerle simgeleşen eylemler ise sadece Fransa’da değil dünya genelinde başlayan bir yozlaşmanın kanıtı olabilmektedir. Sokağa çıkanların siyasi olarak bir tarafta konumlandırılamadığı, ülkenin dar gelirli kesiminin ön plana çıktığı eylemler yaşanan ekonomik krizin artık insanlar tarafından kabullenilebilir tarafının kalmadığını ve seslerini duyurma ihtiyacı hissettiklerinin göstergesidir.
Ülkemizde ise güçlü ekonomi vurgusunun ön plana çıkarılmasına karşın bir taraftan da sarı yelek satışlarının kontrolünün yapılması, içten içe yaşanan bir korkunun tezahürü olmaktadır.(2) İşini hakkıyla yapmaya çalışan ve gerçek gazeteciliğin halka hasıraltı yapılmaya çalışılan gerçeklerin duyurulması olduğunu gösteren Fatih Portakal’ın sözlerinden farklı anlamlar çıkarıp hedef gösterilmesi de yaşanan korkunun başka bir tezahürüdür.(3) Bunun akabinde ise bir toplumun ana damarlarından olan sanatın temel taşlarından olan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in başına gelenler, ülkenin her alanında olduğu gibi sanat alanına da yapılmaya çalışılan yozlaşmayı bize gösterdi.
Yaşanılan bu yozlaşmaların toplum alanında bir karşılığı mutlaka olacaktır. Kimi kesim sessizliklerini ve yorumsuzluklarını devam ettirirken, kimi kısım ise yalakalıklarını ve her devrin adamı olma vasıflarını koruyacaklardır. Fakat bizim önemsememiz gereken dimdik durarak gerektiğinde bedel ödemeyi göze alanlar olmalıdır. Sanatçılar bu toplumun değerleridir. Müjdat Gezen, Metin Akpınar gibi sanatçılar bu toplumun gerçek sanatçılarıdır ve her zamanda çocukluğumuzdaki masumiyet dönemlerinde olduğu gibi hatırlayacağımız kahramanlar olarak kalacaklardır.
“Ben ortaokuldayken, Türkçe hocamız tahtaya konuşanların değil, konuşmayanların ismini yazdırırdı. Ve bir gün derste şöyle demişti; çocukları konuşturmazsan, konuştuğu için cezalandırırsan gelecekte ya hiçbir olaya tepki vermeyen cesaret edip konuşamayan bir halk yaratırsın, ya da konuşamadığı ve kendisini ifade edemediği için her şeyi zorbalıkla halletmek isteyen bir halk yaratırsın.” Münir Özkul
Çocukların daha çok konuştuğu bir yıl olması dileğiyle…
Kaynaklar:
1. https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/ulastirma-bakanindan-ankaradaki-tren-kazasiyla-ilgili-aciklama-2795927/
2. https://www.birgun.net/haber-detay/bakanlik-sari-yelek-avina-cikti-240341.html
3. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1179999/Osmanli_Ocaklari_ndan_Fatih_Portakal_a_tehdit.html
