Uyan ve Diren

Küresel egemenlerin ikiyüzlülüğü, sahteciliği salt teröre ilişkin değil, yaşamın her alanında.
Şakası yok, öyle geçiştirilecek türden değil; bütün canlılar, büyük bir tehlikenin eşiğinde.
Gerekçe:
“Küresel ısınma…”
İnsanlık kendi eliyle toplu intihara koşuyor.
Suçlu yine emperyalistler, egemenler, kapitalist sistem.
Gelişme adına, yatırım adına üretim ve tüketim sürekli pompalanıyor. Bu uğurda tırmanan fosil yakıtlar, tüm canlıların, doğanın canına okuyor.
Zehir soluyoruz artık, içme suları, denizler kirleniyor. Küresel ısınmanın, sera gazı salımlarının yüzde 80’inden G20’ler sorumlu.
Veriler ortada.
Kuzey kutbu, Himalaya ve Alpler’deki buzullar eriyor. Geçen hafta kutupta İngiltere’nin üç katı büyüklüğünde buz adası, ana karadan koptu.
Deniz suyu yüksekliği sistematik olarak artıyor.
Okyanustaki bazı adalar sular altında, pek çok ülkede tayfunlar ve kasırgaların sayısı ve yıkımı büyüyor. Bütün kıtalarda kuraklık ve sıcaklık artışları rekor düzeyde.
Sözüm ona kış mevsimindeyiz. Batı bölgelerimizde hava güllük gülistanlık. Milyarlarca yıllık dünyamızda, bu anlamda yeni olumsuz rekorlara tanık oluyoruz.
Atmosferdeki ısınma ilk kritik eşiği aştı.
Karbondioksit miktarı görülmedik bir düzeye çıktı.

Zaten önlem almakta çok geç kalındı, son bir iki hamle de yapılamazsa felaket geliyor. Ekoloji ve çevre hareketleri, doğa korumacılar iklim değişikliğinin savaşları yarattığını, militarizmi tırmandırdığını, kuraklık, gıda krizi ve göçlere yol açtığını, denizlerde balıkların tükendiğini, yeni hastalıkların türediğini vurguluyor.
Karbonsuzlaşmaya gitmekten başka yol yok artık.
***
Bu gerçek karşısında AKP iktidarı ne yapıyor?
Ülkemizde görülmedik yağmaya, doğa yıkımına, orman ve yeşil katliamına, tarım alanlarında, derelerde, denizlerde büyük bir çevre kirliliğine imza attılar.
Sermayeci, piyasacı iktidar, yandaşlarını ve destekçilerini nemalandırmak için gözü kara bir politika sürdürdü.
Yağma her yerde, her yatırımda.
Temiz enerjiye yönelmek yerine Zonguldak, Çanakkale, İzmir başta olmak üzere ülkenin dört bir yanı, daha çok kömürle işleyen termik santrallarla dolduruluyor. Riskli nükleer yatırımlara yöneliyor. Bedava, ucuz, temiz güneş enerjisine yatırım yok.
Ne hazin bir gerçekliktir, sömürü sistemi Eşsiz değerde ve güzellikteki dünyamızı yok ederken Mars ve diğer gezegenlerde umut arıyor

Bilinmeze değil korkunç gerçeğe sürükleniyoruz, uyan ve diren ey insan…

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın