Dünya Basınından Türkiye / Ortadoğu

24 Kasım 2017

Press TV-İran

Erdoğan Esad’la temas kurmayı reddetmiyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşar Esad’la bir temas kurma olasılığını reddetmiyor. Bu durum, Arap ülkesinin [Suriye] geleceğinde Suriye başkanının rolüne uzun süredir muhalefet eden Erdoğan’ın tutumunda ciddi bir kırılmaya işaret ediyor.

Esad’la bir temas kurma ya da işbirliği yapma olasılığı kendisine sorulduğunda Erdoğan “Son ana kadar siyasi kapılar hep açık” yorumunu yaptı.

Erdoğan’ın, Rusya ve İran ile Suriye [Krizi’nin] barışçıl çözümü için yapılan üçlü buluşmadan dönerken uçağında yaptığı yorumları Hürriyet gazetesinde ve diğer medya kuruluşlarında Cuma günü yer buldu.

Her ne kadar Rusya ve İran Suriye çatışmasının başladığı Mart 2011’den beri Esad hükümetine arka çıksa da, Türkiye Esad’ın düşmanlarını desteklemekteydi. Üç ülke bir barışçıl bir çözüme aracılık yapmak için bir araya geldi.

Ankara Esad karşıtı söyleminin sesini kıstı ve Rusya’nın Karadeniz kıyılarında Soçi’de Çarşamba günü yapılan üçlü buluşma sırasında bu geri adım bariz ortadaydı.

AKP’nin sözcüsü Mahir Ünal, Türkiye’nin, Esad’ın Suriye’de herhangi bir geleceği olması konusundaki “çekincelerini” belirttiğini söyledi.

Ünal, Türkiye’nin Esad ve muhalefet arasında müzakereler olması gerekliliğini vurguladığını söyledi. “Müzakerelerde, siyasi çözüm ve geçişin Esad’lı mı Esad’sız mı olacağı konusunda katı bir tutuma sahip olmak bugün müzakere mantığında bulunmaz.”dedi.

Hem Suriye hem de Türkiye, Arap ülkesinin kuzeyinde Kürt militanları destekleyen ABD konusunda kuşkulu. Ankara, Suriye topraklarında önemli bir alanı kontrol eden militanları bir terör grubu ve Türkiye’nin kendi sınırlarındaki Kürt ayaklanmasının uzantısı olarak görüyor.

Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile Soçi’de Çarşamba günü, Suriye’deki çatışmayı konuşmak ve sonlandırmak için bir araya geldi.

Suriye hükümeti, üçlü zirvenin, çatışmanın siyasal yollarla çözülmesi çağrısı yapan kapanış konuşmasını memnuniyetle karşıladı.

Putin, Suriye devletinin gelecek yapısının çerçevesini şekillendirmek, yeni bir anayasa oluşturmak ve BM denetiminde seçim yapılmasını tartışmak için muhalefet ve Suriye hükümeti arasında bir kongre yapılması çağrısında bulundu.

18 Kasım 2017

İran ve Suriye: Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyeti “saldırı eylemi”

SANA-Suriye

Suriye Genel Kurmayı Başkanı Korgeneral Ali Ayoub Çarşamba günü İranlı mevkidaşı Tümgeneral Muhammed Ali Bagheri ile terörizmle mücadele konusunda son zamanlarda elde edilen stratejik kazanımları ayrıntılarıyla değerlendirmek için resmi bir görüşme yaptı.

İki taraf, işbirliğinin her iki ülkenin ve ordunun çıkarına olacak şekilde geliştirilmesi konusundaki ortak arzuya dikkat çekerek, Suriye ve İran orduları arasındaki ilişkiyi de konuştu.

Bakış açıları, tartışılan konuların çoğunda, özellikle de terörizmle mücadele ve Direniş Ekseninin karşılaştığı sorunlar konusunda aynıydı.

Görüşmelerden sonra yapılan ortak basın açıklamasında Korgeneral Ayoub “Tüm güncel gelişmelerin kapsamlı değerlendirmesini içeren genel kurul görüşmesi yaptık. Ordularımızın ilişkilerini ve bu ilişkilerin geliştirilmesi konusundaki ortak arzuyu ayrıntılarıyla görüştük.” şeklinde konuştu.

Ayoub, İran ordusunun liderliğiyle iletişimin devam edeceğini ve iki ordu arasındaki eşgüdümün çeşitli düzeylerde gerçekleştiğini doğruladı. İki ordunun, terörizmin bertaraf edilmesinde ve olası tüm tehditlerle başa çıkılmasında çok önemli bir rol oynayan askeri operasyonların planlanmasında ve eşgüdümlü hale getirilmesinde ileri düzeyde deneyim kazandığını belirtti.

Ayoub ayrıca, Direniş Ekseninin rolünün “daha da ileri gideceğini ve farklı zorluklarla mücadele etme yeteneğinin artacağını” ekledi ve Tekfiri terörist projenin sona geldiğini, “terörizm karşısındaki kesin zaferin eli kulağında” olduğunu belirtti.

Ayoub, Suriye ordusunun zaferlerinin, dostların ve müttefiklerin desteğiyle, ABD önderliğinde terörizmi destekleyenler için bir endişe kaynağı olduğunu söyledi. [Bu güçlerin] Suriye ordusunun başarısını doğrudan müdahalelerle ya da silahlı güçlerin, IŞİD, El Nusra Cephesi gibi terörist araçların desteklenmesiyle, savaşı uzatmak ve bölgede Siyonist-Amerikan çıkarlarına hizmet edecek şekilde ordunun zayıflatılmasına hizmet ettiğini belirtti.

Ayoub,“Arkalarında kimin durduğunu önemsemeksizin hiçbir tarafın, Suriye Arap Devleri’nin tüm topraklarındaki egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma ve terörizmi hedef alma yönündeki çabaları etkilemesine izin vermeyeceğiz. dedi.

Ayoub ayrıca “Eğer bazı taraflar, savaş koşullarında istikrarsızlıktan yararlanabileceğine inanıyorsa, yanıldıklarını söyleriz.” dedi ve Suriye’nin toparlanma yolunda hızla ilerlediğini, “Bu taraflara yönelik Amerikan desteğinin sona ereceğini ve onların sonunda en çok kaybeden olacağını” söyledi.

Ayoub, Türkiye’nin İdlib’deki eylemleri hakkında ise Türkiye’nin saldırgan eylemlerinin, Astana’da üzerinde uzlaşılan şeylerin zıttı olduğunu, bu güçlerin Suriye toprağındaki mevcudiyetinin, tüm uluslararası kuralları ve normları çiğneyen bir saldırı eylemi olduğunu söyledi ve “ bu mevcudiyeti, bahanesi her ne olursa olsun, işgalci bir güç olarak ele alıyoruz ve buna her türlü yöntemi kullanarak karşı çıkma hakkına tamamen sahibiz” dedi.

Tümgeneral Bagheri ise, İran’ın Suriye halkını, ordusunu, liderliğini, terörizme karşı mücadelesinde, terörizmi ve terörizme arka çıkanları bertaraf edene kadar desteklemeye devam edeceğini söyledi.

Bagheri, “Ortak düşmanlarımız olan Siyonistlere ve teröristlere karşı eşgüdümlü ve işbirliği içinde olduğumuzu vurgulamak için burada, Şam’dayız.” dedi. “Gelecekteki ilişkilerimizi geliştirme yöntemlerini ve bu işbirliğinin ana çerçevesini tartıştık.” diye ekleyen Bagheri, İran’ın Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan desteğini “hiçbir askeri güç ya da oluşum, başka bir devletin toprağına, o devletin rızası olmaksızın girme hakkına sahip değildir ve bunu ihlal edenler, saldırgan olarak görülürler.” diyerek yineledi.

Bagheri, Tüm bölge ülkelerinde devlet otoritesinin yasal yapısına sadık kalmaya ve bölge ülkelerindeki komplocular tarafından teşvik edilen ya da dayatılan “sözde” referandumun reddine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bagheri, “Mesud Barzani’nin Kuzey Irak’ta referandum yapmak, bölgede sözde bağımsızlık için adım atmak, nihayetinde referandumu cepheleşmeye vardırmak ve Siyonist düşmanın araçlarını Irak Anayasası’nı ihlal eden yasadışı adımlarla referanduma taşımak gibi hataları türünden hataları görmeyeceğimizi umuyoruz” dedi.

Bagheri ayrıca, Kürtleri hukukun üstünlüğüne geri dönmeye ve haklarını Irak hükümetinin bilge liderliği aracılığıyla aramaya davet etti.

Bagheri, General Ayoub’un davetlisi olarak resmi bir ziyaret için Suriye’ye gelmiş ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın merkezinde, pek çok üst düzey general tarafından karşılanmıştı.

M. al-Frieh/H. Said

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın