Sanat Her Şeyi Değiştirebilir

İlk tanıdığımda, konuşmasına yansıyan heyecanı sahiciydi, Ezgi
Serim’in, hissetim…
Sanki acelesi varmış gibi, hayallerini, düşüncelerini projesini bir çırpıda anlatmak istiyordu.
Köyde bir festival tasarlıyordu; müzik, tiyatro ve sanattan bir soluk Karaburun’un taşına, toprağına, köylerine, denizine, mavisi ve yeşiline…
Festival için bir mekan arayışıydı, yaz başı ilk sohbetimizin konusu ama anladığım, parlak fikirlerin peşindeydi, nasıl karşılanır merakıydı asıl olan.
Uzun uzun sohbet ettik, yapacaktı…

* * *

Müzik eğitimcileri Annesi Meliha Hanım babası Adil Bey, Karaburun’un çoluk çocuk bildik isimlerinden, tanırım. Kurslar, dersler, konserler, etkinliklerde dayanışma, bilinir…
Müziğin yeşerdiği aile ortamından DEÜ konservatuvarına uzanan,
Almanya’da tamamlanan 20 yıllık piyano eğitiminin ardından ailesinin yaşadığı topraklara bir teşekküründe sıra, Ezgi’nin…

* * *

Köyde festival haberlerine rastlamak olası ama bunun bir ayrıcalığını hissediyorum; öncelikle tutkusu müziğin peşindeki yolculuklarında, bu kez soluk almak değil, “vermek” niyeti bence.
Ona göre daha çok, “ Mesleğimiz aracılığıyla rekabetten çok uzakta bir el ele verme ihtiyacı aslında… Hepsi bu…”
Öyle diyor da tabi hepsi bu değil, konuştukça belirdi çünkü.
Bir kaç paragrafla festival girişiminin öyküsünü anlatmasını istediğimde demişti ki;
“ Hayalim öncelikle müziğin; kendi tutkumun peşinden gitmekti. Bu etkinliğin başlaması kişisel geçmişimden bağımsız gelişmedi bu nedenle, daha önce de çeşitli gönüllü etkinlikler için birçok girişimde bulunmuştum; haber değerim olmadığı için önerilerim ciddiye alınmadı…
Öncelikle şeffaflığı çok önemsiyorum ancak başıma gelen mesleki, insani olumsuzluklardan ve türlü nedenle gerçekleştiremediğim, hırpalandığım, öfkelendiğim hatta doğrudan dolandırıldığım durumları anlatmaktan ziyade yaşananları dönüştürebilmeyi seviyorum.
Bu dönüşümü mesleğim aracılığıyla yapabilmeyi önemsiyorum.
Sanat her şeyi değiştirebilir düşüncesindeyim; anladığımızı sanıp aslında anlayamadığımız; saplandığımız şeyleri kavramamızı sağlayacak bir yol bulur; buldurur bir şekilde.
Ama bence en önemli konulardan biri bu gereksinimin bir lüks olarak yansıtılması. Bu doğru değil, eğer her anlamda mesleğimizi savunamazsak, arada kuru da yanar yaş da !
Kendi adıma haklarımdan vazgeçmeden, kendi çapımda mücadele etmeye çalışıyorum. Herkesin mağduriyetleri var, biliyorum, anlıyorum ama kendi varlığımız da her anlamda diğerlerinin varlığına bağlı, bunu sevgiyle kavradığımız günü iple çekiyorum.
Çok utanıyorum aynı zamanda, ciddi bir duyarsızlaşma içindeyiz hepimiz !
Konuşarak rahatlamak değil; bir şey yapmak, bir yerden başlamak ihtiyacındayım kendi adıma… “
Ezginin sonuç olarak söylediği “ bir şey yapmak ”,yaşadığımız karanlığa ışık olmak aslında.
Durağanlaşmaktan, hayatın akışında seyirci olmaktan sıyrılıp, eylemlilik hali.
Bu nedenle anlatımından “ sanat her şeyi değiştirebilir” fikrini cımbızla çekip alıyorum ve altını çiziyorum.
Çünkü insan ve yurttaş olarak yaşadığımız bunalımlara çözüm üretecek bir anahtardır.

* * *

Ama nasıl bir sanat, neden, niçin ?
İp uçları var.
Yaşadıklarını “Sistemle ilgili bazı fikirler edinmek için az bir zaman” olarak görmüyor.
Buna karşılık ne kadar denediyse de başkalarının koyduğu kurallar dahil hiçbir sistemle, tamamen barışık olamamış.
Çünkü işin özünde de yüzünde de tutunabileceği kendi kimyasına uygun net bir şey bulamamış.
Geçtiğimiz yıl oldukça dramatik bir durumda “ artık tamamen kendi olmaya” karar verdiği an, babasının mucizevi şekilde sağ çıktığı büyük kazanın sonrası….
Böylece çocukluğundaki her şeyi toplayıp bir araya getirmeye başlamış.
Ve işte merakla beklediğim, “köyde festival” etkinliği …

Bunları da sevebilirsiniz