Foreign Policy
Huzur İçinde Yat Türkiye (1921 – 2017)
Steven A. COOK Tarafından, 16 Nisan 2017
Erdoğan yalnızca referandumu kazanmadı – ülkenin modern tarihinin bir devrini tamamen kapattı.
Temmuz 1921 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Teşkilat-i Esasiye Kanununu çıkardı. Neredeyse üç yıl sonra Atatürk – Türklerin babası olarak ta bilinir –Türkiye Cumhuriyetini ilan etti. Ancak çıkarılan yasa Anadolu’da yeni düzenin şekillenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Osmanlı İmparatorluğundan tamamen farklı olan, Türkiye olarak adlandırılan yeni ülke modern hatlarla kurulmuştur. Yasama yürütme organlarının dışında parlamentonun seçilmiş üyelerinden oluşan bir Bakanlar Kurulu tarafından idare ediliyordu. Bir zamanlar dini ve siyasi meşrutiyetiyle tek başına hüküm veren Sultana ait olan yetki halkın egemenliğini temsil eden yasa koyucuların hakimiyetine verildi.
Anlamış olsun ya da olmasın Türkler “Evet” oyu verirken, Atatürk’ün temsil ettiği ve hayal ettiği Teşkilat-i Esasiye Kanunu’na ve çağdaşlığa karşı olduklarını dillendirdi Muhalefet hala oy sonucuna itiraz etse de Türk kamuoyu Erdoğan’a ve AKP’ye Türk devletini yeniden örgütleme lisansını vermiş gözüküyor, ve bu süreçte onun inşa ettiği değerleri parçalıyor. Yenilgileri moral bozukluğu yaratmış olsa da Erdoğan’ın bu projesi “Hayır” kampları arasında önemli bir gücü uyandırdı. Öngörülebilir sonuç, darbe girişiminden bu yana süren tasfiyenin devam etmesi olacak. Bütün bunlar Türk siyasetini daha da istikrarsızlaştıracak.
http://foreignpolicy.com/2017/04/16/rip-turkey-1921-2017/
The New York Times
Türkiye’de Demokrasi Kaybetti
Editor Tarafından, 17 Nisan 2017-04-28
Türkiye’nin anayasa referandumuna ilişkin söylenebilecek en iyi şey, oy kullananların yüzde 48,7’si olan çok sayıda seçmen, başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın otokratik yönetimini pekiştirmek için başvurduğu en çirkin hareketine karşı çıktı. Pazar günü oyların 60%’ini almayı uman Erdoğan, Ankara ve İstanbul gibi önemli şehirlerini kaybetti. Erdoğan’ın meşrutiyeti Uluslararası gözlemcilerden gelen usulsüzlük iddiaları ile daha da aşındı.
Butun bunlara rağmen. Erdogan’in zaferinin nihai sayimda geçerli olmasi ve Turkiye’nin kaderinin dengesiz ve kinci bir adamin eline birakilmasi bekleniyor. Ve ayni zamanda onyillardir Avrupa ve Musluman dunyasi arasinda önemli bir kopru görevi gören ulusun demokratik yapı ve değerlere çok az saygı duyan bir kişi yönetiminde bu özelliğini koruyup koruyamayacağı merak konusu.
Referandum, Erdoğan’ın Türkiye parlamento sistemini güçlü bir cumhurbaşkanlığı ile değiştirme konusundaki uzun zaman suren çabasını sonuçlandırdı. Ve değişiklikler 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar resmen yürürlüğe girmeyecek olsa da, sonuç olarak “tarihimizin en önemli hükümet reformunu yürürlüğe koyduk” böbürlenmesine izin verdi.
Türkiye NATO’nun bir üyesi olmasına rağmen demokratik değerler üzerine kurulan ittifakta gittikçe daha da dışlanmış bir ülke konumunda. Sayın Erdoğan’ın Amerika ve Avrupa ile arası kotu ve Rusya ile flört halinde. Fakat Türkiye Suriye’de göçü önleyerek ve ittifakın doğu kanadını savunan önemli bir faktör olarak kaldı. NATO ülkeleri, Sayın Erdoğan’ın otokratik eğilimlerini hafifletmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalı ve Türkiye’de demokrasinin savunucularını desteklemelidir. Beyaz Saray, Cumhurbaşkanı Trump’ın referandum sonucunda Sayın Erdoğan’ı tebrik etmek için aradığını açıkladı – şok edici şekilde yanlış bir tepki.
En nihayetinde Türkiye’de demokrasi yeniden canlanırsa, bu, milyonlarca Türk’ün Erdoğan’ın dayattığı otoriter sistemi istememesi sayesinde olacak ve milyonlarca Türk haklarını ve özgürlükleri geri kazanmak için yollar bulacak.
https://www.nytimes.com/2017/04/17/opinion/democracy-loses-in-turkey.html?_r=0
The Washington Post
Erdoğan’ın Kil Pay Galibiyeti Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor
Ishaan Tharoor Tarafından, 17 Nisan 2017
Pazar gecesi Ankara’da Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım AKP Genel Merkezi balkonundan “görevini elinden alacak” secim zaferini kutladı.
Evet” kampı Yıldırım’ın patronu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde oyların 51%’ini alarak, “Hayır” oylaması üzerinde ince bir zafer kazandı. Türkler Başbakanlık da dahil olmak üzere ülkenin parlamenter sistemini çökertecek olan anayasa değişikliğini onayladılar.
Binali Yıldırım “Bu halk oylamasının kaybedeni yoktur. Kazanan Türkiye’dir” dedi ancak zaferin kil payı olarak kazanılması ve muhalefetten gelen tepkiler başka bir hikayeye işaret ediyor. İki ana muhalefet partisi yenilgiyi kabul etmeyi reddetti ve oylarda sahtecilik gibi ciddi raporlar ortaya çıkınca yeniden sayılmasını talep etti. Türkiye’nin demokrasisinde yaşanan birçok eksikliğe rağmen geçmiş donem seçimleri daha adil gözüküyor. Ancak dün gece, muhalefetin dikkat çektiği mühürsüz pusula ve zarflarla ve Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘dengesiz’ tavrıyla durum öncekilerden farklıydı.
The New York Times
Turkiye’de 1000 den Fazla Kisi Yapilan Baskinda Gozaltina Alindi
Patrick Kingsley Tarafindan, 26 Nisan 2017
Yetkililerin verdigi bilgiye gore Amerikali bir din adami icin calisan “gizli imamlar’ olarak adlandirilan binden fazla kisi aylik yapilan baskinlarin en buyugunde carsamba gunu gozaltina alindi. Ayrica devletin resmi organi olan Anadolu Ajansina gore ayni gun icerisinde 9100 polis memuru parallel yapiya bagli olduklari iddiasiyla askiya alindi.
Darbe girisiminden bu yana yaklasik 45bin kisi tutuklandi, ancak Çarşamba günü düzenlenen baskınlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlerini genişletmek için 16 Nisan’daki referandumdan bu yana yapilan ilk geniş capli gozaltini temsil etmektedir.