Yeni açıklanan bir wikileaks belgesine göre ABD Ankara Büyükelçiliği çok uluslu tohum şirketlerinin çıkarı için Türkiye’nin tohumculuk yasasında yerel tohumların satışının yasaklanmasının yer almasını istedi. Metnin özetinin çevirisi şöyle:
Tarih: 12 Aralık 2005
Belge No: 05ANKARA7899
Gönderen Makam: ABD Ankara Büyükelçiliği
Sınıflandırma: Secret (gizli)
Konu: TBMM’de hazırlanan tohumculuk yasasında yerel tohumların satışının yasaklanması konusunda madde yer alabilecek
Özet: Başta Amerikan şirketleri olmak üzere uluslar arası tohum şirketlerinin temsilcileri Türkiye’de yeni çıkacak olan tohumculuk yasasında yerel tohumların satışının yasaklanmasının yer alması konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığında lobi çalışmaları yapıyorlar. Bu konuda Elçiliğimiz uzmanları da gerekli desteği sağladılar. Kanunun bir yıl içinde çıkması bekleniyor. Köylülerin tohumlarını satamayacak olmaları tohum şirketlerimizin bir yıl içinde bir milyar dolar düzeyinde satış hacmine ulaşabilmelerini sağlayacak.
Bu satıra kadar okudunuz ve yazıyı elinizden atıp telefona sarılamadınızsa lütfen devam edin. Yukarıda yazdıklarım tamamen benim uydurmamdı. Wikileaks’da böyle bir doküman bulmuş değilim. ABD Büyükelçiliği kusuruma bakmasın. Bazı şeyleri başka türlü anlatamıyoruz. Ancak itiraf ediniz ki çoğunuz çok inandınız değil mi? Buna rağmen yukarıdaki metinde doğru olan bir nokta var. Yerel tohumların satışına tohumculuk yasası ile yasak getirildiği doğrudur. Köylülerin bu hakkı elinden alınmıştır. Ancak çoğumuzun bundan haberi yok. Wikileaks olayı ile bu konuya dikkatinizi çekmek istedim. Eminim bazılarınız bu satıra kadar okumadan yazıyı hemen internet yoluyla başkalarına gönderdiler veya etrafa telefon ettiler. Çağımızda nedense herkes gizli bir şeyler arıyor, ancak hepimizin gözü önünde olan şeyler görülemiyor.
Tohumculuk kanununda köylünün yerel tohumları satması yasaklanmıştır. Ancak köylülerimizin ve halkımızın ezici çoğunluğu bundan habersizdir. İşin garibi Tarım Bakanlığımızın bazı uzmanları bile bu yasaklamanın olmadığını ileri sürebilmektedir. Yetkililere çağrı yapalım. Biz yanılıyorsak bundan mutluluk duyarız. Açıklama yapsınlar. Yerel tohumların satışının yasaklanması bazılarınca tohumculuğa kalite getirmek için yapılmıştır. Kaliteli tohuma kim karşı çıkabilir? Gerekli önlemler alınsın. Ancak bildiğimiz bir gerçek var. İthal edilen şirket tohumları ile ülkeye birçok hastalık taşınmıştır.
Türkiye’de 31.10.2006’da TBMM’den geçerek kanunlaşan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu yerel çeşitler veya köy popülasyonları şeklinde tanımlanan genetik materyalin ticaretini yasaklamaktadır. Kanunun 5. Maddesi “Bakanlık tarafından, bitkisel ve tarımsal özellikleri belirlenerek sadece kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukların üretimine izin verilir.” 7. Maddesi ise “yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların ticaretine izin verilir” demektedir. Kanunda “tescil” şöyle tanımlanmaktadır: “Tescil: Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen bitki çeşitlerinin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun ve/veya biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara dayanıklılığının ve tarımsal değerlerinin tespit edilerek kütüğe kaydedilmesidir”. Durulmuşluk ise çeşidin, tekrarlanan üretimlerden sonra veya belirli çoğaltım dönemleri sonunda ilgili özellikleri değişmeksizin aynı kalmasıdır. Farklılık: Bir çeşidin, müracaatının yapıldığı tarihte herkesçe bilinen çeşitlerden, tescile esas özelliklerden, en az bir tanesi bakımından farklılık göstermesini tanımlamaktadır. Yerel çeşitler veya köy popülâsyonları ise mutlaka farklı, durulmuş veya yeknesak olmak zorunda değildir. Genetik açıdan varyasyon (farklılaşma) bulunmaktadır ve bu aslında iyidir. Örneğin Torbalı dağ köylerinde ilginç bir patlıcan çeşidi görüyoruz. Aynı tarlada üretilen patlıcanların hiç biri diğerine benzemiyor. Renkleri sarı, mor, beyaz, siyah olabiliyor. Bu farklılıklar bizim için çok iyi iken tohumu metalaştırmak isteyenler tohum olarak satılmamaları için gerekçe olarak kullanılabilecektir. Her şeyi bu arada tohumu metalaştırmaya çalışan kapitalist sistem aslında üretici ve tüketicisiyle milyonlarca insanın çıkarlarına ters hareket edebilmektedir. Yerel tohumların bu özellikleri biyoçeşitlilik açısından zenginliklerini ortaya koymaktadır. Tohum Kanunu bu genetik kaynaklardan elde edilen tohumlukların çiftçiler arasında değişimine açık olmakla birlikte ticaretine yasak getirmektedir. Benzer özellikler birçok diğer ülke yasasında da bulunmaktadır. Bu yasalarla ulusötesi tohum şirketleri hegemonyalarını pekiştirecek yeni bir güç kazanmış olmaktadırlar.
Kısacası köylünün, çiftçinin yerel tohumları satması yasaklanmıştır. Bu zulümdür.
Yerel tohumlar daha çok besleyicidir. Hiç kimyasal ilaç ve gübre kullanılmadan yetiştirilebilmektedir. Daha az su ile veya sulamadan da yetiştirilebilenleri vardır. Küresel iklim değişikliğine karşı kurtarıcı olabilecekler. Bitki ıslahçısı bilim insanları ve köylüler el ele katılımcı ıslah yaklaşımı ile kimsenin malı olmayan özgür tohumlar geliştirebilirler. Neden şimdiden başlamıyoruz.
Aslında Wikileaks’da tohumla ilgili bir şey bulmadım, ama mutlaka bir yerlerde bir şeyler olmalı. Bulursak belki de ancak o zaman gözlerimiz fal taşı gibi açılacak.