The Washington Post
Türkiye Cumhurbaşkanı’ndan Irak Liderine “Yerini Bil”
Suzan Fraser Tarafından, 11 Ekim
Türkiye’nin Irak Kenti Musul’u geri almak için olası bir operasyonu göz ardı edilemez. Türkiye Cumhurbaşkanı Irak Liderine “Yerini Bil” açıklamasında bulundu.
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri, ABD ortağı olan ve IŞİD ile mücadelede kilit rol oynayan her iki komşu ülkenin arasındaki gerginliği artırması muhtemel.
Erdoğan ayrıca konuşmasında, Türk askerlerinin Musul yakınlarından çekilmeyeceğini ve Türk ordusunun Bağdat’tan emir almayacağını ekledi. Türkiye aşırıcı grup IŞİD’le mücadele için IŞİD karşıtı savaşçıları eğitiyor.
Türkiye Irak ilişkileri, Ankara’nın geçen yılın sonlarında Musul’un kuzeydoğusu Başika’ya asker göndermesiyle birlikte gerildi. Bağdat, anti IŞİD milatlarının yetiştirilmesine, apaçık “egemenlik ihlali” olarak adlandırdı. Irak defalarca Türklerin bölgeden çekilmesi için ikazda bulunsa da, Ankara bu çağrıyı görmezden geldi.
Türk yetkililerinin bildirdiğine göre, yüzlerce Türk askeri Başika sınırına dayandı, 3bin den fazla da Türkmen, Kürt ve Sünni Arap militanı eğitilmekte. Türkiye 700 aşırıcı IŞİD militanının misilleme sonrası öldürüldüğünü bildirdi.
Irak geçtiğimiz hafta Kuzey Iraktaki izinsiz Türk askerlerinin varlığıyla ilgili Birleşmiş Milletler güvenlik Konseyi’ne acil toplantı talebinde bulunurken, her iki ülke birbirlerinin büyükelçilerini çağırdı.
Balkanlar ve Orta Asya’dan gelen İslami Liderlere konuşan Erdoğan, Irak’ın Türkiye’nin Musul’u kurtarmak için giriştiği operasyonları engelleyemeyeceğini belirterek, Irak Lideri hakkında iğneleyici konuşmalarda bulundu.
Erdoğan Irak Başbakanı Haydar El-Abadi’ye “Sen benimle aynı kalitede değilsin, benimle eşdeğer değilsin, muhatabım değilsin” açıklamasında bulunarak “Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız” diye ekledi.
https://www.washingtonpost.com/world/middle_east/turkeys-erdogan-tells-iraqi-leader-to-know-his-place/2016/10/11/e789f530-8fa5-11e6-bc00-1a9756d4111b_story.html
The Washington Post
Nato Üyelerinin Demokratik Olması Gerekiyordu. Türkiye’nin Olmamasını Ne Yapacağız?
Michael Poznansky Ve Keith L. Carter Tarafından, 13 Ekim
Kuzey Atlantik Antlaşması (NATO) ülkelerinin temel ilkesi demokratik olmak. Peki şimdi uzun süredir NATO üyesi olan, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası haftalarca ve aylarca bir dizi hukuki güvenceyi askıya alan Türkiye’ye ne olacak?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ardından, pek çok sayıda polis memurları, hakimler ve askeri tasfiye ederek karşılık verdi. Temmuz ayı sonlarına doğru Hükümetin tasfiye girişimi özel sektör ve üniversitelere kadar yayıldı. Hükümet, birçok raporda da belirtildiği gibi 50bin e yakın kişiyi gözaltına alarak “Türkiye modern tarihin en büyük tasfiyesi” gerçekleştirdi.
Türkiye açısından bakıldığında Amerika 15 Temmuz sonrası tutumu ve Fetullah Gülen‘i teslim konusundaki isteksizliği sebebiyle dayanışma sınavını kaybetti. Örneğin Washington, Erdoğan’ın iddialarına göre darbenin yöneticisi olan ABD Merkezli Türk din adamını Türkiye’ye iade etmek için hiçbir sözde bulunmadı. İki ülke bir süredir IŞİD’le mücadelede iş birliği eden iki ülke arasındaki gerginlik devam etmektedir.
Fakat Türkiye’de yaşanan bu son gelişmeler, birçok dış politika eleştirmeninin Türkiye’nin otoriter bir rejim ile yönetildiğini düşünmesine sebep olmaktadır.
https://www.washingtonpost.com/news/monkey-cage/wp/2016/10/13/nato-members-are-supposed-to-be-democratic-what-happens-when-turkey-isnt/
The New York Times
Türkiye’nin Musul Savaşına Katılmak İçin Baskı Yapması Irak ile Tansiyonu Artırıyor
Tim Arango ve MICHAEL R. GORDON Tarafından, 23 Ekim
Irak ile Türkiye arasındaki anlaşmazlık, Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’un IŞİD’den geri alınması için başlatılan karmaşık askeri operasyonun jeopolitik gösterisi olarak ortaya çıktı.
Erdoğan son konuşmasında “zaten bölgede tarihsel bir sorumluluğumuz var, bu nedenle hem masada olacağız hem de arazide dolacağız diyorsak bunun bir sebebi var” açıklamasında bulundu. Normalde yumuşak huylu olan Irak başbakanı Haydar el-Abadi geçtiğimiz hafta, “Türk kuvvetleri Musul’a müdahale ederse kendini piknikte sanmasın” açıklamasıyla Irak ve Türkiye arasında olası askeri çatışmaya karşı uyarıda bulundu.
Türkiye ile Irak arasındaki çatlak sadece diplomatik bir tartışma değil, Irak’ın egemenliğindeki çöküntünün keskin bir örneği, aynı şekilde Suriye’nin de. IŞİD iki ülke arasındaki sınırları yok ederken Türkiye her iki ülkede de, hükümetlerin iznini almadan, asker konuşlandırdı.
Türkiye zaten Kuzey Irak’taki IŞİD toprağı olan Muslu kenti yakınlarındaki Başhika’da asker tutarak, Irak Hükümetini kızdırdı.
Geçtiğimiz hafta ABD Tarafından hava saldırıları ile destekli, Irak ve Kürt güçler tarafından şehir dışındaki birçok köy geri alınarak, Musul savaşı başladı. Amerika Bileşik Devletleri için Türkiye IŞİD’le mücadelede zor bir partner olduğunu ise bir kez daha kanıtladı.
Türkiye ile Irak’ı karşı karşıya getirebilecek olası bir krize karşı ABD’nin iki ülke arasında aracılık etmeye çalışıyor. Bu şekilde Türkiye Musul operasyonuna muhtemelen doğrudan katılmazken eğitim tıbbi ve insani destek ile yardım sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Ashton B. Carter’ın Türkiye’ye yaptığı ziyarette ‘iki ülkenin prensipte anlaştığını’ açıkladığını açıklamasına rağmen Irak hükümeti anında yalanlandı. Irak Hükümeti Türklerden, ele geçirilir geçirilmez Musul’dan ayrılacağına dair taahhüt ister gibi gözüküyor.
Carter ayrıca ABD’nin Irak’ın egemenliğine duyduğu saygı ile Türkiye’nin bölgedeki tarihsel rolüne duyduğu saygı arasında denge kurmaya çalıştığını belirtti.
http://www.nytimes.com/2016/10/24/world/middleeast/turkeys-push-to-join-battle-for-mosul-inflames-tension-with-iraq.html?rref=collection%2Ftimestopic%2FTurkey