ABD Kafkasya’yı da Karıştırır mı?

Nereye elini attıysa oluk oluk kan akıtan ABD, şimdi de Kafkasya’ya mı gözünü dikti?

Daha doğrusu, düşük yoğunluklu müdahalelerini daha da yoğunlaştırarak bu bölgeyi, kendisinin de katılacağı sıcak çatışma alanı haline getirir mi?

Geçen hafta Rusya Başbakanı Vladimir Putin, «ABD, Gürcistan’ı silahlandırıyor. Bunun sonu iyi olmaz!” diye bir açıklama yaptı…

Açıklamanın nedeni, Gürcistan Devlet Başkanı Saakashvili’nin, ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında silah yardımı almak için görüşmelerde bulunmuş olması…

Saakashvili, ABD destekli başkaldırı hareketi olan «Kadife Devrim” sonrasında yapılan seçimlerde (2004) iş başına getirilmişti. O başkan olduktan sonra Gürcistan’ın başı sıkıntıdan kurtulmadı.

Çünkü eski Sovyetler’in bir parçası ABD’ye kaptırılmıştı ve bu Rusya için gurur kırıcıydı. Rusya bunun acısını çıkarmaya çalıştı. Gürcistan’ı provoke ederek onu Güney Osetya’ya saldırttı. Sonra da kendisi askeri gücünü harekete geçirdi. Gürcistan’ı engellemekle kalmadı, Gürcistan’ın önemli bölgelerini de işgal etti.

Bu olayın ardından, Rusya koruması altındaki Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlıklarını ilan etti. Rusya, Nikaragua ve Venezüella da hemen onları tanıdı.

Gürcü-Rus savaşı 5 gün içinde Gürcistan’ın pes etmesiyle sonlandı. O günden beri süren anlaşma görüşmeleri kilitlenmiş durumda devam ediyor. Gürcistan, Güney Osetya ile Abhazya’yı geri istiyor. Rusya ise buna yeşil ışık yakmak şöyle dursun askerlerini bile bu bölgelerden çekmiyor…

****

Gürcistan Devlet Başkanı Saakashvili’nin en büyük arzusu Batı paktlarına katılmak. Bunun için öncelikle NATO’ya ve AB’ye girmek. NATO’ya girmek için Afganistan’ın en tehlikeli çatışma bölgelerine askerlerini gönderdi. Şu anda 950 olan asker sayısını daha da artırabileceğini söylüyor. Devlet dairelerine şimdiden astığı AB bayrağı da, bu yönde ne kadar arzulu olduğunu gösteriyor…

Ancak, NATO için de, AB için de daha çok mesafe alması gerekecek. Daha doğrusu, NATO için ABD tarafından, AB’ye girmek için ise AB ülkeleri tarafından daha çook sömürülmesi ve kullanılması gerekecek. Kaldı ki Kafkaslardaki ABD-Rusya dengesi, her zaman onun arzularını aşan bir durumdur…

****

Türkiye’nin dış politikasını yöneten ABD, Türkiye’yi neredeyse tüm komşuları ile düşman haline getirdi. Kuzey Irak Kürt Bölgesi (Devleti) ve Suriye’nin durumu ortada. İran, kendisine (ve Rusya’ya) karşı Malatya’da kurulmakta olan füze kalkanını içine sindirmeyeceğini ve gerektiğinde Türkiye’yi vurabileceğini her vesileyle açıklıyor. Ermenistan, ABD’den ve batıdaki diasporasından destek alarak her vesileyle Türkiye’nin başına bela açmayı sürdürüyor…

Gürcistan sınırı, sorun yaşamadığımız tek sınır bölgesi gibi. Gürcülerle her zaman huzurlu bir komşuluğumuz oldu. Sovyetler zamanında da, sonrasında da bu böyleydi. Bize düşman gözüyle bakan Ermenistan bile, yıllardır Türk-Gürcü sınırını kullanarak ülkesinin ihtiyaçlarını sağlamakta ve biraz olsun açlıktan korunmaktadır.

****

Ancak, Gürcistan’da ABD ve Rusya’nın çatışan çıkarları, Gürcistan’ı geleceğin riskli bölgesi haline getirmektedir.

Rusya, sadece Gürcistan’ın ABD tarafından silahlandırılmasından değil ABD’nin Türkiye’de kurmakta olduğu (kendisine karşı bulduğu) füze kalkanından da rahatsızdır.

İstikrarı bozulmuş bir Kafkasya, sahip olduğu etnik çatışma potansiyeli ile Türkiye’nin geleceğini olumsuz etkileyebilecek yeni bir sıkıntı alanı olabilecektir…

Bu konuda Putin’in uyarı ve tehditlerine kuru sıkı gözüyle bakılmaması gerekir…

ABD, başımıza bunca sıkıntıyı sardıktan sonra, bir de Kafkasya’yı karıştırırsa vay halimize…

Bunları da sevebilirsiniz