Filistin halkının 1948’den bu yana maruz kaldığı tek bir şey var. O da İsrail’in bölge planları içinde yer almadıkları için sürekli olarak zorla yerinden edilmeye ve gerekirse katledilmeye maruz kalmalarıdır. Filistin halkı üzerinde bir yaklaşık 80 yıldır devam eden baskı ve şiddetin bugüne kadar çok çeşitli biçimler aldığı görülmüştür. Ancak bu baskı ve şiddet her seferinde ya reddedilmiş ya da görmezden gelinmiştir.
Filistin tarihinin en önemli yazarlarından Ilan Pappe’nin “The Ethnic Cleansing of Palestine” isimli Türkçeye de çevrilen önemli çalışması1 1948’den itibaren İsrail’in bölgedeki işgal faaliyetinin aynı zamanda oldukça önemli bir etnik temizlik yönü de olduğunu belgeleriyle açıklayan önemli bir tarihçidir. Pappe, Filistin’deki etnik temizlik uygulamalarının İsrail devleti tarafından nasıl dezenformasyona tabi tutulduğunu ve Filistinlilere dönük şiddet sonrasında azalan nüfusun nasıl “gönüllü göç” olarak ifade edildiğini şu sözlerle açıklamaktadır:
“Yaklaşık otuz yıl önce, etnik temizliğin kurbanları, 1948’deki resmi İsrail anlatısının her şeyi gizlemek ve çarpıtmak için elinden geleni yaptığı tarihi tabloyu yeniden bir araya getirmeye başladılar. İsrail tarihçiliğinin uydurduğu hikaye, yüzbinlerce Filistinlinin, yeni kurulan Yahudi devletini yok etmeye kararlı olan işgalci Arap ordularına yol açmak için geçici olarak evlerini ve köylerini terk etmeye karar verdiklerini ve bu nedenle kitlesel bir ‘gönüllü göç’ yaşandığını anlatıyordu. Yahudi devletini yok etmeye kararlı olan işgalci Arap ordularına yol açmak için geçici olarak evlerini ve köylerini terk etmeye karar vermiş yüz binlerce Filistinlinin kitlesel “gönüllü göçü”nden bahsediyordu.”2
Filistin’de etnik temizliğin en güncel boyutu bir çeşit “ağrı kesici” olarak gösterilen ancak bağımlılık etkisi yaptığı için uyuşturucu kapsamında değerlendirilen “oksikodon” maddesinin gıda ürünleri üzerinden Filistin halkına dağıtılmasıdır. Gazze hükümeti medya ofisi tarafından 27 Haziran tarihinde yapılan açıklamada, “Amerikan-İsrail” yardım merkezleri tarafından dağıtılan un torbalarında oksikodon maddesi içeren opioid haplarının bulunduğu saptanmıştır. “Şu ana kadar un torbalarının içinde bu hapları bulan vatandaşlardan dört tanıklık belgeledik” diyen yetkililer bu uyuşturucu maddelerin bir kısmının kasıtlı olarak unun içine öğütülmüş veya eritilmiş olabileceği uyarısında bulunmuştur.3
Bu meselenin çok da yeni bir şey olmadığı anlaşıldı. Geçmiş dönemde de uyuşturucu merkezli benzeri olayların bölgede yaşanıldığına tanıklık edilmiştir. Mısır ile Gazze arasındaki yeraltı tünellerinde – gıda ve giysi gibi hayati ihtiyaçların abluka altındaki bölgeye kaçak olarak sokulduğu yerlerde – Al Jazeera, tehlikeli bir ilaç olan ve yine oksikodon içeren Tramadol’un (Gazze’de Tramal olarak bilinir) da bu tünellerden geçirdiğini ortaya çıkarmıştı.4
Son yıllarda Gazze’nin siyasi ve insani durumunun daha da kötüye gitmesi ve sınırda yeni bir şiddet dalgasının yaşanmasıyla birlikte, ağrı kesici sorunu da daha da kötüleşmiştir. Yetkililer Tramadol’e sıkı önlemler alsa da Lyrica ve Fioricet gibi diğer ilaçlar uzun dönemde popülerlik kazanmıştır. Yaşanan bu gelişmeler Filistin’deki gençlerin uyuşturucuya olan bağımlılığının gün geçtikçe artırmıştır. Filistin’de uyuşturucu bağımlılığın artması bölgedeki işsizliğin önemli sonuçlarından biridir. Bağımlılığın en önemli sonuçlarından biri de politik direnişin hızlı bir şekilde gerilemesidir. Dünya genelinde pek çok direniş örneğinde (ABD’de siyahi hareketi ve Meksika’daki gerilla direnişinin çözülüşü) olduğu gibi Filistin’de “intifada” kavramı ile somutlaşan bir direnişin kırılmasında uyuşturucu bağımlılığının yükselişini de görmek gerekir. Bu durum bir yandan direnişi kıran bir özelliğe sahip olmasına rağmen öte yandan bölgedeki etnik temizliğin sürdürülmesinde önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır.
Oksikodon (oksikodon hydrochloride), genellikle şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılan güçlü bir opioid (narkotik) ağrı kesicidir. Türkiye’de ve dünyada kontrollü bir madde olarak kabul edilir; yani sadece doktor reçetesiyle ve belirli şartlar altında kullanılır. Oksikodon, beyin ve omurilikteki opioid reseptörlerine bağlanarak ağrı hissini azaltır ve rahatlama sağlar. Uzun süreli veya uygunsuz kullanım fiziksel ve psikolojik bağımlılık oluşturabilir. Reçete dışı veya keyif amaçlı kullanımı yasadışı ve tehlikelidir. Bu içerikte bir maddenin Gazze’deki unların içinden çıkmış olması Gazze halkının sağlığına doğrudan bir tehdit olarak görülmelidir.
Filistinli eczacı Omar Hamad yardım için gelen unların içinde bu hapların bulunmasını “en aşağılık soykırım biçimi” olarak nitelendirmiştir. Hamad gibi Gazze’de görev yapan Khalil Mazen Abu Nada da sosyal medyada yaptığı paylaşımda bu hapları Filistinlilerin toplumsal bilincini yok eden bir tehdit olarak tanımlamıştır. Tüm bu tartışmalarda öne çıkan asıl fail Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF)’dır. GHF, şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği nedeniyle insan hakları kuruluşları tarafından geniş çapta kınanmıştır. GHF yalnızca bu olayda değil daha önce bölgede Filistinliler aleyhine yaşanan pek çok gelişmede esas sorumlu olarak gösterilmektedir. Gazze sağlık yetkilileri, GHF’nin faaliyet gösterdiği son bir ayda İsrail güçleri tarafından yardım noktalarının yakınında en az 516 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirmiş, Haaretz de İsrail askerlerinin GHF tarafından işletilen yardım toplama noktalarında silahsız Filistinlileri doğrudan vurarak öldürdüklerini itiraf ettiklerini ifade etmiştir.
Yaşanan bu gelişmeler tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir soykırımın ne kadar farklı boyutlarda yürütüldüğünü de bize göstermektedir. Elektriği ve suyu kesilen bir halk bir yandan Gazze’den zorla çıkarılmaya çalışırken öte yandan “yardım” adı altında uyuşturucu madde bağımlılığına sürüklenmektedir. Çok yönlü gerçekleşen bu faaliyetin Filistin halkının yaşam hakkını doğrudan tehdit ettiği tartışmaya kapalı bir gerçektir. Ancak bu insanlık dramının daha geniş bir kamuoyu tarafından bilinmesi ve uluslararası çapta bir eylem sürecine girilmesi için yapılan şeyler tartışmaya açıktır. Küresel sessizliği kıracak adımların ivedilikle atılması ve İsrail’le hiçbir zaman hızını kesmeyen ticaretin yüzeysel ve geçici retoriğine karşı Filistin halkı ile gerçek bir dayanışmayı örgütleyecek eylemin ortaya konması gerekmektedir.
1 Bu kitap Türkçeye “Filistin’de Etnik Temizlik” olarak Yankı Deniz Tan tarafından çevrilmiş ve İntifada Yayınları tarafından 2022 yılında yayınlanmıştır.
2 Ilan Pappe, The Ethnic Cleansing of Palestine, Oneworld Publications: Oxford, p. 15.
3 Shraddha Joshi, “Opioid pills discovered in US-backed food aid, Gaza authorities say”, 27.06.2025, https://www.middleeasteye.net/news/opioid-pills-discovered-us-backed-food-aid-gaza-authorities-say
4 “Uncomfortably Numb: Inside Gaza’s Opioid Addiction Crisis”, https://www.aljazeera.com/program/rewind/2019/10/5/uncomfortably-numb-inside-gazas-opioid-addiction-crisis, 05.10.2019.