Sönmeyen Işık İlhan Ağabey…

Cumhuriyet tarihinin en önemli gazetecisinin ölüm yıl dönümünde, yeri doldurulmaz bilgeyi saygı ve sevgiyle, yokluğunu derinden hissederek anıyorum…

Gerçek bir aydındı, gerçek bir yurtsever, kamucu, toplumcu, akıl ve bilimi esas almış devrimci, Kemalist…

Yaşam yolculuğu memleketin ve gazetesinin zorluklarında büyük bir mücadeleyle geçti.

İşkenceler, hapisler, kumpas davaları

Hep ayakta kaldı, dim dik, boyun eğmedi, yılmadı.

Temiz, güzel bir insandı, kibar, sabırlı, alçak gönüllü…

Cumhuriyette çalıştığım 31 yıl boyunca benim için öğretmen, örnek alınacak gazeteci ve yazardı.

İlhan Ağabey’den o kadar çok öğrendiklerim var ki…

Örnek aldım, ders aldım…

O  bilgeliğinin yanında o denli alçak gönüllü, kibirsiz, nazik, sevgi dolu.

Şaşırırdım büyük entellektüel kapasitesine karşın, mütevaziliğine…

Memleketin zorlukları ve gazetesini yaşatmak için gösterdiği olağanüstü mücadelenin getirdiği yorgunluğa aldırmadığı son yıllarda, yaz tatillerini Akyaka’da geçirdik.

Anılar, anılar…

Hacıbektaş’ta son yolculuğuna uğurlarken …

Düşündüklerim ne yazık ki gerçekleşti.

Memleket ne hale düştü, gazete ne hale geldi.

 İlhan Ağabey için en sıkıcı zamanlar, yüzlerini vurmazdı ama kendisine yönelik aşırı iltifatlardı. 

Bugün İlhan Selçuk’un mirasını  çarçur eden,  en büyük yalaka ve havarisinin elinde şahsi çıkarlar uğruna gücünü yitiren bir gazete var.

Orada memleketi ve halkı için büyük bir özveriyle çalışan, İlhan Ağabey’in yolunda, karanlığa, gericiliğe, sömürüye, yolsuzluklara, yobazlara, iktidara direnen , olağanüstü mücadele veren bir avuç yazar ve çalışan olmasa vay cumhuriyetin haline…

Şimdilik derin bir hüzünle  susuyorsam, bundandır…

Bunları da sevebilirsiniz