Adını Kristof Kolomb’dan alan Kolombiya’dan söz edeceğiz. Adı yanıltmasın. Kolomb buraya hiç ayak basmadı. Kolombiya adı 1886’da verildi.
Latin Amerika’nın önde gelen kurtarıcısı Simon Bolivar’ın ruhunun Kolombiya topraklarında da varlığını sürdürdüğü kuşkusuzdur. Bugünkü Ekvator, Venezuela ve Kolombiya’dan oluşan ve XIX. Yüzyıl başlarında dağılmış olan Büyük Kolombiya’yı kurmuştur.
Güney Amerika’nın en kuzeyinde yer alır Kolombiya. Güney Amerika’daki ülkeler arasında her iki okyanusa (Atlas ve Pasifik) kıyıdaşlık bakımından tektir.
Güney yarıkürede yer almakla birlikte kuzey yarıkürede adaları olduğu için her iki yarı küre ülkesi olmak gibi bir özelliği vardır.
Latin Amerika’nın 50 milyonluk nüfusuyla Meksika’dan sonraki en kalabalık ülkesidir.
Kolombiya Latin Amerika ülkelerinin çoğu gibi acıyla, gözyaşıyla ve daha da kötüsü kanla özdeşleşen bir ülke oldu. Daha başka deyişle, Kolombiya bir narko-terör ülkesi olarak ünlendi. Uzun yıllar boyunca ABD’nin arka bahçesi oldu. Oligark egemenliği söz konusuysa eğer Kolombiya onların cennetidir dense yeridir.
“Gelişmişlik yoksulların otomobil sahibi olması değil, varsılların toplu taşıma kullanmasıdır.”
Yukarıdaki sözler eski Bogota Belediye Başkanı ve çiçeği burnunda Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’ya ait.
İlk solcu başkan ilk siyahi başkan yardımcısıyla birlikte
Ülke tarihinin ilk solcu başkanı.
Yardımcısı çevre eylemcisi Afro-Kolombiyalı Francia Marquez Mina ülkenin bu göreve gelen ilk siyahisi.
Çeyrek yüzyıldır Latin Amerika’da esen sol rüzgâr Kolombiya sınırlarını bir türlü aşamamıştı. Böylelikle Kolombiya solla tanışmış oldu.
Gustavo Petro bir önceki seçimde 8.5 milyon olan oy sayısını bu seçimde 11.5 milyona çıkartmış. Bu artışı büyük ölçüde kadın ve genç oylarına bağlamış gözlemciler.
Pasifik kıyılarındaki balta girmemiş ormanlardan tehlikeli kano yolculuklarıyla oy vermeye giden yerlilerin varlığı da bir başka ilginç not olarak tarihteki yerini almış. Kanocuların niceliksel olmasa bile niteliksel katkıları tartışmasızıdır. Artık “yeter” diyen ve daha önce hiç söz almamış seçmenlerin varlığı bu seçimin sonucunu belirlemiştir demek de olası.
Gustavo Petro yandaşlarından birisinin sözleri :
“Ülke 200 yıldır aynı kişilerce yönetildi. Bugün tüm Kolombiyalıların yararlanacağı bir yönetim değişikliği yaşanıyor.”
Gustavo Petro Kolombiyalılara hangi sözleri vererek seçildi?
-
Toplumsal adalet
-
Çevresel adalet
-
Barış
Coğrafik bakımdan uzak bu ülke neredeyse tarihi boyunca terörle sarmalandığı için Gustavo Petro’nun “barış” getirme sözü Kolombiya için çok şey ifade ediyor olmalıdır.
Yeni başkan Petro’nun şu sözleri de ilginç gelebilir pek çok kişiye :
“Kapitalizmi geliştirmeliyiz. Elbette ona taptığımız için değil. Ama, Yeni köleciliğin ve feodalizmin üstesinden gelebilmek amacıyla.”
XXI. yüzyılda feodalizm ve kölecilikten söz ediliyor olması bile üzerinde durmaya değerdir.
İlk siyahi başkan yardımcısı Francia Marquez Mina seçim utkusunu “214 yıldır ilk kez yönetime halk geldi” sözleriyle özetliyor.
Öncekilerde olduğu gibi bunda da seçimin çalınmasından korkulmuş. Bilişimin yoğun şekilde kullanılmasına karşın seçimi halkın kazanmış olması önemli bir başka kazanım olarak görülüyor.
Seçim başarısı kuşkusuz önemli.
Ancak, başkanlığın elde edilmesi her şeyin kolayca çözüme kavuşacağı dikensiz gül bahçesi anlamına da gelmiyor. Çünkü, Gustavo Petro başkanlığı kazansa da parlamentoda çoğunluğu elde etmiş değil. Narkotik oligarşisinin yanı sıra ulus ötesi şirketlerin ve elbette bu düzenin önde gelen bekçisi ordunun etkisi bir süre daha varlığını duyumsatacaktır. Latin Amerika’da örneklerine sıkça rastlandığı gibi halkçı ve solcu başkanın yoluna çeşitli engeller çıkartılacaktır.
Dileğimiz olmasa da bu engeller arasında zorla görevden uzaklaştırma başka deyişle darbenin adını da anmak zorundayız. Seçim başarısıyla önemli engellerden birisi aşılmış olsa da başka engeller yerli yerinde duruyor.
Dirençli, kararlı ve dayançlı bir yönetim anlayışıyla diğerlerinin zaman içinde aşılması olanaksız sayılmaz.
Kesin olan bir şey varsa Gustavo Petro’nun bir şeyler yapacağıdır. Ama, yapacaklarını yaşama geçirmede hızlı olmayacak oluşu da anlayışla karşılanmalıdır.
Önceliği sağlık ve eğitime vereceğini açıklamış olması önemli olumlu ayrıntıdır.
Son bir ayrıntı!
Seçimde Gustavo Petro’ya yitiren emlak milyarderi Rodolfo Hernandez seçimden önceki günlerde yatında ulus ötesi Pfizer şirketinin ileri gelenleriyle bir araya gelmiş. Seçimin kim tarafından kimlere karşı kazanıldığını anlamayı kolaylaştırıcı bir bilgi olsa gerektir.
Kolombiya’nın başına gelen bu iyiliğin Latin Amerika’nın kesik Damarları’nın onarılmasında işe yaraması dileğiyle.
Büyük coşku ve umut yaratarak doğrultu değiştirenleri de anımsamak zorundayız.
Gustavo Petro’nun bu olumsuz örnekler listesine eklenmemesi dileğiyle.