Mucit Cizreli İsmail

Başkenti Diyarbakır olan Türk Artukoğulları Beyliğinde, kendisinden önce babasının yaptığı gibi 32 yıl boyunca baş mühendis olan Cizreli İsmail (El-Cezeri) bugün Sibernetik ve Robot biliminin öncüsü olarak tanınır. Cizre’nin Tor (Dağ Kapı) (1) mahallesinde (1136 veya 1153) doğmuş ve 70 kadar yıl yaşamış bir Türk mucididir. Cizreli İsmail; Harput, Çemişkezek, Mardin, Hasankeyf, Şırnak ve civarında hüküm süren bu beylikte hamisi olan Artuk sultanının sarayında bir robot yaparak hükümdara sunar. Kendiliğinden hareket eden robotu gören hükümdar bu buluşların yok olmaması için kendisinden bir kitap yazmasını ister:

MAKİNE YAPIMINDA YARARLI BİLGİLER VE UYGULAMALAR KİTABI

Böylece yazdığı bu kitapla bilgisayarın temelini atan büyük mucit Cizreli İsmail robotlar, saatler, su pompalı makineler, şifreli kilitler ve kasalar, termos, otomatik abdest alma düzeneği, çocuk oyuncakları; sarayın havuzunda gezinen kayıkçı robot, hacamat düzenekleri gibi icatlarıyla dünyanın ilk sibernetik bilgini olduğunu günümüzde de kanıtlar. Kendisi, bu kitabını hizmet ettiği Artuklu hükümdarları Kara Aslan ve torunu Mahmud bin Memet’e sunan bir bilim insanıdır. Onların ardından Musul Zengi Hanedanına ve Eyyübilerin Sultanı Kölemen Türk’ü Selahaddin Eyyübiye de hizmet ettiği söylenir (Wikipedia). “Özellikle dönemin başkenti olan Diyarbakır’daki İçkale Sarayı’nda bugün bile tahayyül edemeyeceğimiz bir teknoloji kullanılıyordu” der Çırak ve Yörük (2015). “Sarayda birçok iş El Cezeri’nin yapmış olduğu robotlar aracılığıyla yapılıyordu. Hatta hükümdara abdest alması için su döken bir otomat bile mevcuttu. Hükümdara ve konuklara içecek sunan kadın robotlar, hükümdarı ve konukları eğlendirmek için saz, zil ve tef çalan robotlar, sarayın salonlarında gezen tavus kuşu makineleri, değişik 24 şifre ile açılabilen kilitler, su saatleri, sarayın bahçesindeki havuzda gezinen kayık ve içine su dolan kayığı, bir yandan boşaltırken bir yandan da borusunu öttürerek yardım isteyen kayıkçı robot, otomatik abdest alma makinesi ve buna benzer birçok otomatik aygıt, Diyarbakır’ın ünlü surlarının içinde” kullanılmıştır. Yaşadığı dönem pek çok dilin bir arada kullanıldığı bir zamandır. Mucidin Türkçe, Farsça ve Arapça bildiği vakidir. O nedenle Arapça yazdığı kitabının ismi ‘Kütab-ül’-Camü Beyne’l-ilm-ive’l-amelen-Nafi’ Fi Sınatüi’l-Hiyel’ diye de anılır. “İlk sibernetikçi olarak kabul edilen El Cezerî, 1205-1206 yıllarında yazdığı” bu addaki kitabında yüzlerce “otomatik makine ve sistemleri ile ilgili bilgi verdikten sonra çalışma özelliklerini şemalarla” gösterir. “Sadece suyun kaldırma ve basınç gücünü kullanarak Mekatronik Biliminin Öncüsü sayılan İsmail El – Cezeri tamamen yeni bir teknik ve sistem” kurar ve “çok yönlü otomatik hareketler” elde eder. “Tasarlamış olduğu otomatların kuş, zurna, davul sesi çıkarmasını da” sağlar. Oysa kendisinden ilham alan ressam, heykeltıraş, mühendis ve mucit Leonardo da Vinci (1452-1519) çizimlerini yaparak bir robot tasarlamış ama yapımına hiç başlayamamıştır (Roma, Da Vinci Müzesi, 18.09.1979).

FİLLİ SU SAATİ ve EJDER KAPI TOKMAKLARI

Bu eser Cizreli İsmail’in en ünlü eseridir. Mekanizmaya göre filin karnında bulunan ve Arşimet’in su prensibine göre çalışan bir su teknesi vardır. Onun içinde de yarım saatte bir batan bir kap bulunur. Kazanılan bu hareket sayesinde içindeki top harekete geçerek düzeneğin tepesindeki şahinin gagasına gider. Oradan da ağırlığa duyarlı bir ejderin ağzına düşer. Ejder topu bırakınca, filin üzerinde oturan adam sopa ile file vurur, kabın içinden bir su sesi gelir ve bu ses sayesinde de yarım saatin geçtiği anlaşılı4. Bu saatin moderni bugün Dubai’nin İbn Battuta Alış veriş Merkezinde 7 m. Yüksekliğinde ve 7.5 ton ağırlığındadır (Fikriyat Gazetesi, 09.02.2022). Ressam ve Hattat da olan Cizreli İsmail’in Türkiye’de bıraktığı eserleri arasında Cizre’nin Ulu Camii kapısındaki ejderler görülmeye değer (http://www.cizre.gov.tr/ulu-camii) . Çırak ve Yörük devamla der ki: “El-Cezeri, Diyarbakır’da bulunduğu zamanlarda Kitáb fí ma’rifat al-hiyal al handasiyya (Hayal ve Tekniğin Birleşmesiyle Oluşan Marifetler Kitabı) adlı bir icatlar kitabı yazdı. Kitabının bir nüshasını Abbasi hükümdarı Ebul Ahmed’e, diğer bir nüshasını ise Artukoğlu hükümdarı Mahmud bin Muhammed’e sundu. Bağdat’a gönderilen bu kitab, Moğol istilası sonrası kayboldu. 1990’da da Kültür Bakanlığı tarafından, “Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap” adı ile Türkçe’ye çevirilmiş ve basılmış olan” bu kitap “El-Cezerî’nin en önemli” kitabı olup “Mühendislik çizimi açısından takdir edilecek bir” basımdır. “Bugün İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmet Kütüphanesinde 3472 kayıtlı yazma 1206 tarihli bir eserdir. (Bir, 1977) El-Cezerî’nin otomatlar kitabının tamamının Türkçe’ye çevirisi, Tekeli ve diğ. (2002) tarafından 1995- 2002 yılları arasında yapılmıştır. Teknoloji tarihine ilişkin olarak da üç kitap bulunmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi hiç kuşkusuz El-Cezerî’nin otomatlar kitabının Türkçe’ye çevirisidir” (Bekir Çırak ve Abdülkadir Yörük, 2015, Mekatronik Bilimin öncüsü İsmail El-Cezeri, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Yıl 2015, Sayı 4).

(1) Tor =Dağ: Toros’lar.

Bunları da sevebilirsiniz