Nörobilim uzmanı Dr. Jill Bolte Taylor pek çoğumuzun kendimizi hissedebilen düşünsel varlıklar olarak tanımladığımızı ancak biyolojik olarak düşünebilen hissel yaratıklar olduğumuzu belirtir. Duygu çocukça, zayıf, gereksiz bir şey gibi değerlendirilir ve duygularına kulak veren insanların çok da zeki olmadıklarına dair bildirimlerde bulunulur. Düşünceleri işlemlemek ve değerlendirmek için duygularımıza bakmak ise hayatta kalma becerisi gelişkin insanların başvurdukları yöntemlerden biridir. Duygular bizim hayatta kalmamızı sağlar. Ne zaman kaçmamız ne zaman savaşmamız gerektiği ve tehlikeli bir durum olup olmadığı konusunda tüm bilgileri duygularımız kanalıyla işleriz. Dr. Jonice Webb ve Dr. Christine Musello “Boşluk Hissi” isimli kitaplarında duyguları ve işlevlerini şu şekilde örneklendirmiştir.
Eğer korkuyorsak kaçmamızı ve kendimizi korumamız gerektiren bir durumla karşı karşıyayızdır, korku bize bunu söyler. Öfke kendimizi korumak için bizi yeniden savaşmaya iter. Sevgi eşlerimizi, çocuklarımızı, dostlarımızı ve diğer insanları umursamamızı söyler. Tutku bir şeye hayat vermek, yaratmak ya da onu icat etmektir. İncinme bizi bir durumu düzeltmeye iter. Üzüntü önemli bir şeyleri kaybettiğimizi anlatır. Şefkat bizi yardım etmeye yöneltir. İğrenme bir şeyden uzak durmamız gerektiğini söyler. Merak bizi keşfetmeye ve öğrenmeye yöneltir.
Her duygunun bir amacı vardır. Duygular bizim uyum sağlamamıza, mücadele etmemize, hayatta kalmamıza yardımcı olan ana rehberlerdir. Duygular sadece hayatta kalmak için değil, etrafımızda olanı biteni anlamamız anlamlandırmamız ve bir çerçeveye oturtmamız için de elimizdeki en güçlü araçtır.
Kadın eylemlerinde sıklıkla gördüğünüz isyandayız, üzgün değil öfkeliyiz yazılı pankartlar, mesajlar kadınların verdiği savaşın en somut görünür hali oluyor. Hatırlayın öfke bizi kendimizi korumak için savaşmaya iter. Üzüntü ise önemli bir şeyi kaybettiğimizi söyler. Var olma mücadelesinde varlığımızı, haklarımızı kaybettikçe üzüldük ve öfkemiz bize savaşmamız gerektiğini söyledi. Şefkatle dayanışma içinde kalarak ve umudumuzu her daim koruyarak, birbirimizi ve duygularımızı fark ederek, varlığımızı sürdürme savaşındayız. Feminen ve hiyerarşik sırada aşağılarda gördüğünüz ve kadınlara atfedip yerdiğiniz duygularımızın nasıl da iyi rehberler olduğunu özümsemek ve fark etmek en güçlü silahlarından biri oldu kadınların.