Ağustos ayının son haftasına damgasına vuran olay, Türkiye’nin sınır dışına bir kara harekâtı yapması oldu. Hava güçlerinin de yer aldığı operasyon Batı tarafından bekleniyor muydu, bilmiyoruz, ancak bu “kara harekâtı”na sonradan Batının büyük bir önem verdiği ortada. “Kalkan” adeta bir dönüm noktası. Bu yüzden yorumlar da birbirini kovalıyor. En ilginci, bu yorumların büyük bir kısmının Türkiye’nin değerlendirilmesinde en öndeki konuyu görmezden gelerek yapılması. Örneğin, “Kalkan”ın yapılmasının beş altı nedeni gibi adlarla ve benzeri başlıklarla yapılan “uzman” yorumlarının “keşifleri”. Bu uzmanlar her şeyi biliyor, her şeyi anlıyor, her şeyi “açıklıyor”, ancak Türkiye’nin savunma mevziisinde olduğunu, yapılanın bir devlet savunma refleksinden başka bir şey olmadığını göremiyor. Yorumlar, Fırat Kalkanı’nın ABD’ye karşı yapıldığını bilmiyor!
Üstelik bu tür uzman değerlendirmeleri, Batı dünyasının daha ilk andan kaygı duymaya başladığını, “Kalkan”ın onlar tarafından kınanılacak ve karşı çıkılacak bir operasyon olarak görüldüğünü, nedense bir türlü öğrenemiyor, anlayamıyor ve değerlendirmelerinde kullanamıyor. Kullandığında da ters anlamda kullanıyor.
Oysa Fırat Kalkanı, “İsrail koridoru” veya “Kürt koridoru” da denilen Amerikan koridorunu önlemek için yapıldı. Eğer bu müdahale yapılmasaydı koridor tamamlanacak, Irak’tan Akdeniz’e kara yolu açılacak, Suriye parçalandığı gibi Türkiye’nin de parçalanması gerçekleşecekti.
“Koridor projesi” çökmektedir.
“Türkiye’nin savunmasını neden AKP iktidarı yapıyor”, “RTE neden ülkemizin bütünlüğünden yana olsun” gibi “gereksiz soruları” bir türlü yanıtlayamayanlar da var. AKP Amerikancı ya, emperyalizmin hizmetinde ya, RTE Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP’un) eş başkanı ya, AKP ve RTE neden Türkiye’yi savunsun, neden milli çıkarlarımızı gözetsin, neden Batıcı olarak Batının Türkiye’yi parçalama planlarına karşı çıksın diye gerekçeler ileri sürülüyor.
Bu soruda gizlenmiş ve gözden kaçırılması amaçlanmış olan gerçek, koridor açıldığında Türkiye’de bir AKP iktidarı olamayacağıdır. Evet, Türkiye AKP ve RTE tarafından da savunulmaktadır, ama aslında AKP kendi hükümetini, RTE kendi iktidarını ve yakın geleceğini de savunmaktadır.
BOP’tan vazgeçilmiştir.
Gelelim “Kalkan”ın, Batının ve ABD’nin planları doğrultusunda yapıldığı yolundaki yorumlara. Türkiye, yurt dışına kara harekâtı yapmakla, bırakalım milli çıkarlarını ve kendi toprak bütünlüğünü savunmayı, emperyalizmin istediklerini yerine getirmiştir!
Bu iddiayı destekleyen olgu, hükümetin, harekâtı “koalisyon güçleri ile birlikte” ve “koalisyon güçlerine destek vermek için” yapmış olduğu yolundaki açıklamasıdır. Açıklamada “DAEŞ ile mücadele” edildiği belirtilmekte, bununla birlikte PKK ve PYD’den söz edilmemektedir. Ancak operasyonun güney sınırımıza yakın bölgelerde Amerikancı ve “ABD’nin kara gücü” ayrılıkçı Kürt örgütlenmesini de hedef aldığı ortaya çıkmıştır. Hatta yukarıda sözünü ettiğimiz ve operasyonu olumsuz bulan bazı yorumlar bile Fırat Kalkanı’nın IŞİD’e karşı yapılırken PYD’yi de hedef aldığından söz etmektedir.
Kaldı ki PYD sözcüleri Cerablus’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin aldığı sonucun kendileri için çok kötü olduğunu itiraf etmektedirler. En iyi onlar bilmektedirler, “Kalkan” onlara da karşıdır ve onlar için bir felaket olmuştur.
Bu açıklamalar ve değerlendirmeler doğrultusunda Kalkan’ın ABD’ye karşı olduğu kanıtlanmış değil. Şunları ekleyelim, boşluklar da dolmuş olsun.
Operasyon, ABD’nin “ikinci adamı” olduğu söylenen Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyaretine bilerek denk getirilmiştir. Bu açık bir mesajdır. İkinci olarak, Biden davet edildiği için gelmiyordu, dahası Türkiye’ye gelmesi herhalde istenmiyordu, bu, geldiği zaman kendisine gösterilmeye de çalışılmıştı, hatta gözüne sokularak. Karşılamaya uygun özellikte kişi gönderilmedi, uçağına yalnızca Ankara Vali yardımcısı düzeyinde bir kişi gitti. Anlamı, skandal denebilecek bir uygulamaydı. Bütün bunlar, blöfsüz bir anti-Amerikan gövde gösterisiydi, 2015 Temmuz ayına kadar göze alınamayan, ancak yapılmak zorunda da olan “ABD hesaplaşması”ydı.
ABD’nin Fırat Kalkanı’nı yararlı bulduğu yolundaki resmi açıklamasının, hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Durumu kurtarmaya çalışma açıklamasıdır. ABD her geçen daha fazla gerilemekte, içinden çıkılmaz durumlara düşmektedir.
Vardığımız sonuçları özetleyelim:
-
Fırat Kalkanı, Türkiye’nin toprak bütünlüğü için AB-İsrail Koridoru’nu engellemek amacıyla yapılmıştır.
-
Fırat Kalkanı, ona karşı yapıldığı belirtilmemiş olmakla birlikte ABD’yi hedef alarak ve ABD’ye karşı yapılmıştır.
-
Fırat Kalkanı, “koalisyon güçleri” ile birlikte yapıldığı belirtilmiş olmasına karşın koalisyon güçlerine karşı Türkiye’nin milli çıkarları için yapılmıştır.
-
Fırat Kalkanı, yalnız “DAEŞ’e karşı” yapıldığı belirtilmiş olmasına karşın, aynı zamanda, PYD-PKK terör örgütüne karşı da yapılmıştır.
-
Fırat Kalkanı, bu özelliklerle Türkiye’nin geleceğinde rol oynayacak olan yerinde, doğru ve yararlı bir operasyondur.
-
Fırat Kalkanı’nın arkası gelecektir. Dönüşü olmayan bir gelişmedir.