“İktisat” Limanı…

2023 Cumhuriyetin 100 yılı dolayısı ile Dağarcık gemimiz, bazı limanlara uğrayarak, Cumhuriyetin kavramlarını açıklayacaktı.

İlk limanımız, geçen ay okuduğunuz “Türk Limanı” idi.

Bu ay, “İktisat” limanını yayınlamayı planlamıştık.

Ancak kurtuluş savaşımızdaki eski Fransız işgal bölgelerini kapsayan korkunç deprem felaketi, iktisat limanını yanaşması çok daha zor bir liman olarak karşımıza dikiverdi.

Üstelik, geçen Şubat ayında İzmir’de gerçekleşecek ve T.C.Valiliği ile İzmir Büyükşehir belediyesinin ayrı ayrı düzenleyeceği iki adet İzmir İktisat Kongresi’nin de analizini yapacaktık.

Oysa deprem dolayısı ile İzmir İktisat Kongreleri bilinmeyen bir tarihe ertelendi.

Zaten iki başlı olarak düzenlenmesi, başlı başına bir garabet idi.

Biz İktisat limanında bu konulara değinerek, “Kemalist Devrimin” iktisat ayağına, İzmir İktisat Kongresi açısından yaklaşmaya çalışacağız. Önce ben, bu konuda yazı yazmaya uygun biri miyim?… Bunu önce bilelim.. İyi okumalar..

SORU:

YAŞAR AKSOY, BU KONUDA KALEM OYNATABİLİR Mİ?..

İçinde bulunduğumuz 2023 yılında gazetecilik yaşamının 51.yılını sürdüren ve Kurtuluş Savaşı ve Devrim Tarihi, Atatürkçülük, Batı Anadolu ve İzmir Tarihi konularında uzmanlaşan Yaşar Aksoy, tanınmış Atatürkçü bilim adamı Prof.Ergun Aybars’ın önerisi ve desteği ile Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Kürsüsüne bağlı olarak İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin, Ekonomi, Çalışma Ekonomisi, Ekonometri bölümlerinde “Devrim Tarihi” öğretim görevlisi olarak yıllarca ders verdi.

Prof.Cem Alpar ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarı İlhan Kesici’nin isteği üzerine İzmir’de ilk kez kaleme alınan “İzmir İktisat Kongresi” isimli kitabı, 22-25 Ekim 1991 tarihli 2.İzmir İktisat Kongresinde “Cumhurbaşkanlığı Yayını” olarak delegelere dağıtıldı.

Daha sonra İzmir İktisat kongresi temelinde oluşan Atatürk Dönemi Ekonomisi’ni anlatan 1998 basım tarihli “Kalpaklı Kalkınma” kitabı, zamanın Cumhuriyet gazetesi yazarı merhum Prof.Ahmet Taner Kışlalı tarafından Atatürk Devriminin iktisadi yönünü en güzel anlatan kitap olarak tanıtıldı (Cumhuriyet gazetesi, Ocak 1999 tarihli “Kalpaklı Kalkınma” başlıklı yazı). Günümüzde Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof.Barış Doster, “Kalpaklı Kalkınma” kitabının, gençliğinde kendisini yetiştiren kitap olduğunu belirtti.

Yaşar Aksoy’un yayınlanmış 50 kitabı vardır. Aldığı birçok ödüllerin sonuncusu 2022 yılı Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü’dür. Kitapları Kırmızı Kedi Yayınevi’nden yayınlanmaktadır. Halen GÖZLEM Ekonomi gazetesi yazarları arasındadır.

Şimdi gelelim Kemalist devrimin iktisadi yörüngesinin ilk adımı olan İzmir İktisat Kongresi’ne..

İlk adım, Kurtuluş savaşının hemen ardından gelen ve daha Cumhuriyet ilan edilmeden toplanan iktisat emekçilerinin o şanlı kongresine gidelim..

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ NEDİR, NE İŞ YAPAR?

İlk sözümüz şudur:

Türkiye İktisat Kongresi, Kurtuluş Savaşının devamıdır..

Yani şunları öncelikle vurguluyoruz..

BİR:

17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihlerinde İzmir’de gerçekleşen Türkiye İktisat Kongresi, Milli Mücadele’nin 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’in kurtuluşu ile askeri açıdan sonuçlanmasından 5.5 ay sonra, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesinden 8 ay önce toplanmıştır. Kurtuluş ile Cumhuriyetin arasındaki bir tarihte toplanan kongre, ilkesel ve düşünsel olarak Milli Mücadelenin devamı olarak, tam bağımsızlığın artık ekonomi alanında gerçekleştirileceğinin altını çizer..

İKİ:

Mustafa Kemal Paşanın isteği ve yönlendirmesi ile toplanan ve “Çiftçi, Tüccar, Sanayici ve İşçi” delege guruplarına dayanan kongre, hedeflediği ekonomik düzen olarak anti-emperyalist, tam bağımsızlıkçı, kalkınmacı, plancı, tüm üretici sınıfların ulusal dayanışmasına yaslanan bir halkçı program önerir. Bu program daha kuruluşu ilan edilmemiş olan yeni cumhuriyetin temel ilkelerini daha 8 ay önceden oluşturmasıyla, dünyada benzeri olmayan bir iktisat kongresi olarak tarihe geçmiştir.

İKTİSAT KONGRESİNİ KİMLER YAZDI?..

Devam edelim.. Konuya hızla girelim..

Öncelikle şunları vurgulamalıyım. Prof. A.Gündüz Ökçün’ün 1968 baskılı ve Ankara Üniversitesi SBF Yayını “Türkiye İktisat Kongresi” isimli konumuz ile ilgili ilk kitabı önemle anmalıyım. 1978-79 yıllarında Bülent Ecevit Hükümetinde Dışişleri Bakanlığı yapan Gündüz Hocanın kitabı, bu konuyu gelecek kuşaklara ve bize armağan etmiştir.

Basılmasını ilgi ile beklediğimiz Kemalist ruhlu Prof.Serdar Şahinkaya dostumuzun yazdığı ve Telgrafhane Yayınevinden çıkan, çok çok önemli “Türkiye İktisat Kongresi” kitabı da güncelde büyük bir boşluğu doldurmuştur.

Gündüz hoca ile Serdar hocanın kitaplarının arasındaki zaman diliminde 22-25 Ekim 1991’de Cumhurbaşkanlığı Yayını olarak İzmir’de gerçekleşen kongrede delegelere dağıtılan “İzmir İktisat Kongresi” kitabım da konuya katkımı sağlamıştır. Zamanın DPT Müsteşarı İlhan Kesici ile merhum Prof.Cem Alpar’a şükran borçluyum.

Daha sonra 1998’de yayınlanan Kalpaklı Kalkınma kitabım, tamamen ilk kitabımın tabanına oturmuş daha profesyonel ve akademik bir çalışma olarak yükseldi.

Son olarak değinmeliyim ki, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Ekonomi bölümünde binlerce öğrencime “İktisadi Devrim Tarihi” dersi verdiğim 1990’lı yıllarda, özellikle İzmir İktisat Kongresi’ni bir filmi canlandırır gibi anlattığım sahneler daima gözümün önündedir. Öğrencilerin kongreye ilgisi ve vize imtihanlarında verdikleri yazılı yanıtlar takdire şayandı.

ZAMANLAMASI MUHTEŞEM BİR KONGRE

İzmir’de bir İktisat Kongresi toplanması, hem 1923, hem de 2023 yılları için çok gerekli bir eylemdir. Çünkü 1923 İzmir İktisat Kongresi, Kurtuluş Savaşı’nın devamıdır. Askeri zafer, ekonomi yörüngesini belirleyemez ise çöker ve biter.

Yani askeri zaferin, daha doğrusu “Tam Bağımsızlığın”, bağımsız ve özgün bir ekonomi kurması gerekir, bunu başaramaz ise yeniden Duyun-u Umumiye tuzağına düşer, yeniden gerilik ve gericilik barikatına takılır, sonunda ya iflas eder, ya da yeniden teslim olur ve işgal edilir.

Bu yüzden Cumhuriyet daha ilan edilmeden iktisat kongresi toplanmıştır.

Cumhuriyete giden yolda, Osmanlıdan kopacak bir toplumun yepyeni bir kuramla ve ideoloji ile yeni bir devlet kurması gerekmektedir.

1923 İzmir İktisat Kongresi tam zamanında toplanmış ve ekonominin yeni kuramını yepyeni bir ideoloji ile inşa etmeye başlamıştır.

NASIL BİR KEMALİST EKONOMİ?

1923 İzmir İktisat Kongresi’ne dayanan Kemalist İktisadi Kalkınma nedir, ne yaptı?

Sürekli kalkınmacı, sıkı paracı, denk bütçeli, sanayi yatırımlı, tarımsal kalkınmalı, özel sektör – devlet ikilisine dayanan bir ticaret ortamına dayalı, ihracatın ithalatın 3 katı olduğu, Osmanlı borçların ödendiği, hiçbir dış yardım alınmayan, Dünya Bankası veya İMF’ye yaltaklanmayan, borçsuz, sanayisini kurma yolunda, tarımda devrim yapma amaçlı, yerli malı kullanan, başı dik bir ekonomi kuruldu.

Hem de 1923 – 1938 arası..

Yani 15 yılda..

İstatistikler ortada.. Yalan söylemiyoruz, göz boyamıyoruz..

Atatürk’ün öldüğü 1938 yılında 1 Türk Lirası = 1 ABD Doları = 1 İngiliz Sterlini idi. Hayret değil mi?..

Kongre bu sürecin mimarıdır..

DİĞER KONGRELER HAVADA SU DÖVDÜ..

1923 kongresine 1947 yılında doğduğum için katılamadım. Kara Fatma gibi bir kadın savaşçımızın dahi delegesi olduğu o ilk kongreye keşke katılabilseydim. Daha sonraki tüm iktisat kongrelerine ve İzmir’de piar yapmak için belli kuruluşlarca düzenlenen kongre anma minik toplantılarına uzaktan yan gözle katıldım.

Hiç birinde ilk kongrenin devrimci ve örgütçü ruhunu göremedim. Daha çok Liberalizmin, yani Türk usulü keskin özel sektörcü sömürücü “Liberalizmin ve Küreselciliğin” arsız hegemonyasını gördüm. Getirdikleri nokta meydanda.

Sahne onların!..

KEMALİST EKONOMİDEN NE ZAMAN VAZ GEÇİLDİ?

Tamamen siyasi tercihler sebebiyle vazgeçildi.. Emperyalizme bağımlılığın göstergesi olarak hemen 1950 seçimlerinden sonra ulusal kemalist ekonominin kan damarları kesilmeye başlandı..

27 Mayıs 1960 İhtilali’nde bu baş aşağı gidişat duraklatıldı ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kurulmasıyla plancı, karma ekonomici, Keynesçi (yarı devletçi-yarı özel sektörcü) kalkınma stratejisi uygulanmaya çalışıldı.

Ancak merkezci sağ siyasetlerin hep iktidarda olması sebebiyle başarılamadı.. Devlet Planlamanın tüm ulusal ekonomi hedeflerini bombalamakla yıkım sürecini başlatan DPT Müsteşarı Turgut Özal’ı ve 12 Eylül rejimini, tam burada hayırsız biçimde anıyorum..

Nihayet ekonomi, 2000’lerde tamamen tepetaklak oldu.. Geçende bir şişe su içtim, bir İskender Kebap yedim, normal bir yerde, 150 lira ödedim, haberiniz var mı?..

Sürekli para basıyoruz.. Darphane tam mesai yaparak sabahlara kadar çalışıyor.. Sonumuz korkunç.. Deprem ise tüy dikti.. Yandık..

İKİ TANE İKTİSAT KONGRESİ KOMİKTİR

İki iktisat kongresi toplanması, yani iktidar ile muhalefetin gövde gösterisi halinde ikili bir görünüm arz etmesi, alaturka eşyanın tabiatı icabıdır..

9 Eylül 2022 törenlerinde bile, hatta deprem felaketinde dahi ulusal bütünleşmeyi sağlayamayan bir siyasi iklim, ekonomide mi birleşecek? Yapmayın Allahaşkına..

Ne devlet katından (Valilikten), ne yerel yönetimden (belediyeden) kongre konusunda benimle en küçük bir ilişki kurulmadı, kitaplarımdan haberleri bile yok, önemsemiyorum. Ancak kongre binasının eski yerinde yeniden yapılanmasını şiddetle kutluyorum.

İki ayrı kongre, iki ayrı ideolojide veya iki ayrı ekonomik doktrinde fikir ayrılıklarını demokratik biçimde sergileyemez. Tam tersine, siyasi fay hattını daha derinleştiren sözde ekonomi tiyatrosunu yaratacaktır..

2023 KONGRELERİ BİZE NE KAZANDIRACAK?

Hiçbir şey kazandırmaz.. 2023 kongreleri, 1923’teki aslına uygun halkçı ve devrimci bir ruhla yapılmalı. Aslına uygun yapılmaz ise daha şimdiden kongre kararlarına, azgın küreselci, Sorosçu, bildik sömürücü, Emperyalizme ustaca tam bağımlı ekonomik dinamikler yerleştirmek isteyenlerin parlak iş dünyasındaki yaygın faaliyetlerini izliyoruz.

Taraf gazetesinin hızlı taraftarı, sıkı Ahmet Altancı, Sevan Nişanyan’a hayran, önceleri AKP aşığı, şimdi CHP destekçisi, yarı işadamı, yarı köşe yazarı, yarı belediyeci küreselci liberal tipler, ama daima yazılarında Kemalizm’e sinsice muhalefet etmiş, hatta 9 Eylül 1922’den sonra İzmir’i Atatürk’ün yaktığını resmen iddia edip yazıp çizmiş olanlar, kongre yönetim merkezinin şu anda tam merkezindeler..

Bunlarla bir adım öteye gidemeyiz..

Bağımlılıktan, süregelen dikta rejiminden, bölünmeye doğru ilerlemekten, çürümüşlükten, sömürülmekten, depremin açtığı korkunç yaralardan kurtulamayız..

Oysa konjonktür hiç farklı değil, tıpkı 1923’te olduğu gibi aynen, kalkınmak, özgürleşmek, demokratikleşmek, borçlarımızı ödemek, yeniden sanayimizi, tarımımızı, istihdamımızı kurmak istiyoruz. Kurtuluş savaşı yaralarını sardığımız gibi deprem yaralarımızı da devrimci bir ruhla sarmak, ayağa kalkıp dikilmek istiyoruz.

Gelelim yeniden ikili kongreye..

İdeal olan devletin ve İzmir Belediyesinin birlikte kongre düzenlemeleridir. Ben siyaseten taraf tutmam. İdeolojik olarak taraf tutarım. Devrimci kongre için, ulusal bütünlük şarttır. Tastamam 1923’teki gibi..

100 YIL, DEPREM VE SEÇİMLER.. NE OLABİLİR?

2023 seçimlerini kim kazanırsa kazansın Türkiye’nin dertleri, borçları, sıkıntıları, hem politikada hem de jeolojideki kuduruk fay hatları, çelişkileri, çatışmaları bitmeyecektir. Temel çelişki, yani Emperyalizm ile olan temel çelişkisi asla sona ermeyecektir.

Türkiye’nin 12 Mart 1971 darbesinden sonraki 50 yılına 3 çelişki damgasını basmıştır. 1- Aktüel ana çelişki, siyasi çelişkidir ve dinci –laik çatışması olarak kendini gösterir.

2-Aktüel yan çelişki, etnik çelişkidir, PKK terörü ile olan devasa çelişkidir.

3-Temel çelişki ise, ekonomik çürümüşlüğü ve bağımlılığı ile tırmanan Türkiye’nin Emperyalizm ile (ABD ve AB eksenleri ile) olan geleneksel çelişkisidir.

Önümüzdeki yüzyıl, Türkiye Yüzyılı olamaz; bu bir ütopyadır, hayaldir. Zaten deprem bu ütopyayı yerle bir etmiştir..

Önümüzdeki yüzyıl, ABD Emperyalizminin Türkiye’ye Saldırı Yüzyılı’dır (Lütfen 22 Ocak 2023 tarihli Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin yayınladığı haritaya bakınız).. Deprem bölgelerini PKK yayılmacılığı, anarşi, yağma ve istila beklemektedir..

Bu bakımdan 1923 Türkiye İktisat Kongresi paradigmasının, tıpkı 1923’teki kongrenin ruhunda olduğu gibi, ulusal direnişçi, topyekun kalkınmacı, sürekli devrimci bir tutumla yepyeni üniter bir kuruluş ekonomisi inşa etmek niyetinde olması, bunu araştırması gerekir.

Geleceğimiz böyle kurtulur..

En azından ben böyle düşünüyorum. Yine de siz bilirsiniz!..

………………………………………………………

RESİMALTLARI (sırasıyla)

Başlık: 30’ar yıl ara ile 3 kitap..

  1. Prof.Gündüz Ökçün’ün 1968 tarihli ilk Türkiye İktisat Kongresi kitabı

  2. Yaşar Aksoy’un 1991 tarihli İzmir İktisat Kongresi kitabı

  3. Prof.Serdar Şahinkaya’nın 2023 tarihli Türkiye İktisat Kongresi kitabı

Bunları da sevebilirsiniz