Cumhuriyetin 100.Yılı… İlk Yazı…

Dağarcık Türkiye’de Cumhuriyetin 100.Yılındaki ilk yazımı, dikkatle, büyük sorumlulukla ve titizlikle kaleme almak zorundayım.

Çünkü bu yılın ne getireceği gerçekten belirsiz ve ürpertici..

Her şey olabilir.

Seçimler, ezeli terör ve Emperyalizm saldırısı sürecinde, siyasi iç cepheler birbirine kavga paradigması üzerinden saldırmaya çoktan razı. Herkes hazırlıklı..

Ama tek şey net olarak beliriyor. Bu yılı, milletçe ve devletçe, iktidarı ve muhalefetiyle, tek yumruk halinde, gururla, kardeşçe, barış ve özgürlük şarkıları eşliğinde kutlayamayacağız.

Çünkü İstiklal Savaşı’nın 100.yılındaki (2022) hayal kırıklığı ile dopdolu tecrübemiz bize bunu göstermekte..

KAVRAMLARI YENİDEN DÜŞÜNELİM

Cumhuriyet ideolojisi nedir?

Atatürkçülük ve Kemalizm nedir?

100.yılda bunları mevcut koşullarda yeniden değerlendirmek zorundayız ki, yeni yüzyılda güvenle ve bilinçle yürüyelim.

En ciddi soru ise şudur:

Türkiye Yüzyılı’na mı giriyoruz? Yoksa ABD Emperyalizmi’nin Türkiye’ye kesin amaçlı saldırı yüzyılına mı giriyoruz?

Beş kavram üzerinden Cumhuriyet’imizin ana fikrini değerlendirelim: 

Türkiye

Atatürk

Türk Milleti (veya ulusu)

Türk Devrimi

Türkçe

 

Altı Ok kavramını bir köşeye koyduk, çünkü o kavram siyasi bir kavramdır; CHP nimetlerinden faydalanan geniş bir kesim dahi Altı Ok’a artık inanmaz, bilmez, yeniden değerlendiremez.

Biz, sosyolojik ve bilimsel gerçekler üzerinden bizim “Beş Kavramı” gündeme getirip irdeleyeceğiz.

Bu beş kesin kavram, “ilkeler demeti” haline getirildiği zaman Cumhuriyetin ana yörüngesini çizer, Atatürk ve Atatürkçülük bileşkesinin en kararlı ilkeleri haline gelir.

Günümüzde AKP’nin lideri tarafından kullanılan “Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak..” parolası, (ki gerçekte TSK’nın kendi kapsam alanı içinde yıllarca kullandığı bir slogandır); bizim anlatacağımız 5 kavramdan soyutlandığı zaman anlamsızlaşır, boşa düşer, çürür ve hiçbir şey ifade etmez, yahut sadece gerici bir diktanın sloganı haline gelir.

Beş Kavram’ı teker teker, paradigmamızın ana fikri olarak tek cümlede sunalım..

 

PARADİGMANIN ANA FİKRİ

Şöyle ki:

Emperyalizmin pençesinden bir istiklal savaşı sonucunda kopartılmış olan özgür vatanın ismi “Türkiye”dir..

Emperyalizme karşı şanlı bir istiklal savaşı yaratmış olan halkın önderi Gazi “Atatürk”tür..

Bu vatanda önderin de vurguladığı gibi bir istiklal savaşı yapmış olan Türkiye halkının ortak adı olan “Türk Milleti” yaşar..

Bu sürecin başından sonuna kadar çağdaş, laik ve demokratik “Türk devrimi” yaşanır..

Yazılan ve konuşulan resmi dil ise, tüm halkı kapsayıcı “Türkçe” dir..

Dikkat edildiği gibi bu beş kavramsal kelimelerin içinde daima “Türk” takısı yer alıp, sürekli tekrarlanmaktadır.

Yani bu kavramlar, Türk’ün malıdır.. Acem (İran), Arap, Yunan, Amerikan vs. milletleri için geçerli değildir.

Peki DİN nerededir?.. Dinsiz millet olur mu?.. Din faktörü, her türlü farklı din ve mezhebin kaynaştığı millet ruhunun içindedir. Mehmet Akif’in İstiklal Marşı ile bütünleşen tüm din içi ve dışındaki bireyler, milletin toplamıdır..

Peki KÜRTLER ne olacak?

Onlar da Türk milleti kavramını içindedir, ayrılmaz bir parçasıdır. Teröre başvurarak ayrılmak isterlerse bu onların sorunudur, bizi peşlerinden sürükleyemezler. Tıpkı Brötanların, Korsikalıların, Normandiyalıların, Basklıların, Fransız milleti içinde yer aldıkları gibi ve başka bir çözümün asla düşünülemeyeceği gibi.

Peki DEMOKRASİ nerededir?

Bu demokrasi kavramı, Türk Devrimi’nin harcında vardır. İşgal yıllarındaki ilk direniş forumları olan Redd-i İlhak toplantılrı, Sivas ve Erzurum kongreleri ve baştan başa Gazi Meclis (TBMM), demokrasi yanardağları değil midir?.. Özetle.. İçinde bulunduğumuz süreçteki antidemokratik tüm uygulamaların sonlandırılması Cumhuriyetçinin ilk görevidir.

 

EMPERYALİZM NEREDE SAKLANIYOR?

Bu beş maddede anlattığımız kavramsal ilkeler toplamı, çıkış noktası olarak Gazi Atatürk’ün 1921’de dediği gibi “Kapitalizme ve Emperyalizme” karşı bir direnç içinde olmadığı takdirde, derhal anlamsızlaşır.

Bu bakımdan, Cumhuriyetin 100.yılında beş kavramsal ilkeler toplamının üzerinde ilerleyeceği tek platform Anti-Emperyalizm’dir.

Yani anti-emperyalist iseniz, kesin Cumhuriyetçisiniz!

Anti-emperyalist değilseniz her şey olabilirsiniz; Ümmetçi, gerici, liberal solcu (!), sahte solcu, sahte sosyal demokrat, ırkçı milliyetçi veya sömürücü kapitalist, vurguncu, talancı vs. olabilirsiniz, ama Cumhuriyetçi olamazsınız..

Son soru:

Peki SOSYALİZM nerededir?

Uğur Mumcu’nun lafıdır.. Sosyalizm ve Kemalizm, aynı coğrafyada aynı yönde, birbirine paralel akan iki nehirdir. Aynı yöne giderler.. Döküldükleri deniz, İNSANLIK DENİZİ’dir..

 

GELECEK YAZILAR

Evet.. Dağarcık Türkiye gemisinin tayfaları, 100.yılda fırtınalı denizlerde rotamızı genel hatlarıyla çizdim.

Gelecek yazılarda, gemimizin uğrayacağı limanları yazacağız….

Bunları da sevebilirsiniz