Varsa Yoksa Rant

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde küresel sermayenin dünyamızı felakete sürüklediğini, en büyük kirleticinin sömürü sistemi olduğunu vurgulamıştık.

Yurdumuzdaki AKP iktidarının 20 yıldır sürdürdüğü yağma ve talan anlayışı, daha da vahim sonuçlara yol açtı.

Hukuksuzlukları salt insana yönelik değil, doğa da bu zihniyetin vahşi saldırısı altında. 

Acımasız enerji ve maden politikaları yer yer Afrika ülkelerinden de beter sonuçlara yol açılıyor.

Ormanlar, zeytinlikler, tarım alanları, yaylalar, denizler, kıyılar, şehirler, özel çevre koruma alanları bile rant uğruna yağmalandı. Göller, dereler kurutuldu, nehirler devasa kanalizasyonlara dönüştü.

Beton kafa, betona gömdü ülkeyi.

Yandaşlarla birlikte rant bölüşümü, akılları çarpıtacak boyutlara ulaştı.

Doğanın ve çevrenin yıkımına karşı sürdürülen hukuksuzluklar, isyan ettirdi.

Yargının doğa yağmasına karşı verdiği mahkeme kararları, defalarca delindi.

Sermaye yandaşı iktidar, iptal edilen ÇED davalarını yok saydı.

Bu talancı anlayışın yurdumuza faturası çok ağırdır.

Doğal varlıklardaki yıkım, bazı alanlarda geri dönülmez sonuçlar yarattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan betona gömdükleri kentlerimiz için çok katlı yapılaşmadan ötürü yanlış yaptıklarını itiraf etti; İstanbul’a ihanet ettiklerini söyledi ama gel gör ki yağma durmadı.

Bir işgal gücü olsaydı eğer, Türkiye’nin doğasına bu denli zarar verebilir miydi?

Yazık!

Durmuyorlar, doymuyorlar…

Telafisi onlar yıl alacak tahribatla karşı karşıyayız.

Sermayenin beklentilerini karşılayan AKP iktidarı için varsa yoksa rant, para…

***

İktidar ne yaparsa yapsın onaylayan yandaşlar dışında insanlar, kabullenilmesi olanaksız bu duruma, açıklamalara adeta isyan ediyor.

Ediyor da ne oluyor?

Mecliste ‘İklim Krizi Araştırma Komisyonu’ kurulmasına yönelik önerge AKP ve MHP’nin oylarıyla defalarca reddedildi.

Öte yandan bu büyük yıkıma karşın meclisteki muhalefetten ufak tefek itirazların dışında güçlü bir ses çıkmadı.

İktidarın bu yağmacı, talancı uygulamalarına yönelik adım adım büyüyen toplumsal muhalefetin daha sağlam bir temelde örgütlenmesi, ne yazık ki bugün için söz konusu değil.

Oysa çevre, doğa ve ekoloji mücadelesi, iktidar sorunudur, sınıfsal özellik taşır.

Yoksulluk, işsizlik, pahalılık, enflasyon kadar söz konusu yağma da iktidarın yumuşak karnıdır…

Bunları da sevebilirsiniz