Neyin Helalleşmesi Kemal Bey?

 

CHP Genel BAŞKANI Kemal Kılıçdaroğlu garip, yuvarlak, içi boş bir açıklama yaptı.

Söylediklerinin bir bölümü şöyle:

… Onun için artık helalleşme zamanıdır. Ne pahasına olursa olsun toplumsal ilişkilerimizi güçlendirmek ve yaralarımızı iyileştirmek için geçmişte yapılan hataların sorumluluğunu almayı ve bunlar için birbirimizden helallik istemeyi bilmeliyiz.

* Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Uzun süredir de önce bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım, şimdi ise dışarıya dönme zamanı.”

Yüzeysel bakınca iyilik, güzellik ama derinlemesine inceleyince bir dizi tehlikeli sonuç.

Her şeyden önce yuvarlak, farklı yönlere çekilebilecek bir açıklama.

Eskilerin deyimiyle izaha muhtaç.

Kılıçdaroğlu neyin helalliğini istiyor?

Siyasal islamcıların cumhuriyete yaptığı tahribatın helalliğini mi?

Yolsuzlukların, yandaşlığının, yıkımın, adaletsizliğin, sınav sahtekarlıklarının, cumhuriyetin neredeyse bütün varlıklarının satılmasının mı, liyakatsizliğin affını mı ?

Bunların hesabının sorulmayacağım mi kastediyor?

AKP iktidarının yaptıkları yanına kar mı kalacak?

Adil, hukuki bir hesap yerine onca yanlış kabul mü edilecek?

* * *

Bir garip yan daha var Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında. “ Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar var” diyor Kılıçdaroğlu.

Neymiş o derin yaralar, adını koysa da doğru dürüst tartışabilsek.

CHP 70 yılı aşkın, bir kaç kısa dönem hariç iktidarda olmadığına göre neymiş o derin yaralar?

Yoksa İngiliz destekçilerinin Cumhuriyeti yıkmaya yönelik Atatürk döneminde çıkardığı isyanları mi kastediyor ?

Eğer öyleyse vah ki vah!

Atatürk’ün koltuğunda oturan bir genel başkan, helallik meselesini yuvarlak, üstü örtülü söylemlerle değil,  açık açık ortaya koymalıdır.

Koymalıdır çünkü CHP’ye oy veren milyonlarca cumhuriyetçi seçmenin buna hakkı vardır.

Bunları da sevebilirsiniz