Şeyh Ahmed Şerif Senusi

Kuzey Afrika, eski dünya olarak adlandırılan üç kıtadan biri olan Afrika kıtasının Akdeniz’e bakan yüzüdür. İlk çağlardan büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Kuzey Afrika on altıncı yüzyıldan sonra Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiştir. Akdeniz’in güney sahillerinin tamamına sahip olması sebebiyle çok önemli bir yer olan bölge, Coğrafi Keşifler sonucu Akdeniz’in önem kaybetmesi ile gözden düşmüş; kıtanın diğer yerleri önem kazanmıştır. Bu bölgeler Avrupalı sömürgeci devletlerin istilasına uğramıştır. On dokuzuncu yüzyıla geldiğimizde ise Avrupalı devletler gözlerini bu kez de Afrika’nın kuzeyine çevirmişlerdi. Bölgede etkili olan Senûsiyye Tarikat’ı ve tarikatın o dönemki lideri olan Şeyh Ahmed Şerif Senusi bu durum karşısında bölgeyi Avrupalı sömürgecilerden korumaya çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ise Şeyh Senusi Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’na destek vermiştir. Bu yazımda Senûsiyye Tarikatı ve Şeyh Senusi’yi anlatacağım.

Senûsiyye Tarikat’ı on dokuzuncu yüzyılın başlarında Mekke’de kurulmuştur. Muhammed b. Ali es-Senusi bu tarikatın kurucusudur. Muhammed b. Ali es-Senusi’nin amacı İslam dinine bulaşmış hurafe ve batıl inançları İslam’dan çıkararak dini ilk saf haline döndürmektir. Çok fazla tarikatın da İslam birliğine engel olacağını düşündüğünden, dört büyük mezhebin anlayışlarını ve kırka yakın tarikatı tek çatı altında toplamaya çalışmıştır. (1) Tarikat en büyük mücadelelerinden birini de eğitim alanında yapmıştır. Afrika’da Müslüman olmalarına rağmen yüzyıllar içinde dinin emirlerini unutan halkı eğitmeye çabalamıştır. Bununla beraber Afrika’nın iç kısmındaki halkın da İslam’a girmesi için çalışılmıştır. Tarikat’ın kurmuş olduğu zaviyeler Kur’ân-ı Kerîm ve diğer dini ilimlerin öğretildiği yerler olmuştur. (2) Yirminci yüzyılın başında tarikatın başına geçen Ahmet Şerif es-Senusi döneminde tarikat sadece silahlı mücadele veren bir yapıya büründü. Bu konuda Osmanlı Devleti’nden de destek gördü. 1911 yılında ise Osmanlı Devleti’nin Afrika’da bulunan son toprak parçası olan Libya’ya İtalya’nın asker çıkarmasıyla Ahmet Şerif es-Senusi cihat çağrısı yaptı ve Osmanlı askerleri ile birlikte İtalyanlara karşı direndi. (3) Bu dönemde Şeyh Senusi, onun ihvanı ve yerli halk Osmanlı Devleti’nin gönderdiği Enver Paşa ve aralarında Mustafa Kemal’in de bulunduğu asker tarafından eğitildi. Hem Şeyh’in hem de Enver Paşa’nın birlikleri İtalyanlara karşı başarılar kazandı. 1912 yılında başlayan Balkan Harbi ise ne yazık ki Osmanlı Devleti’ni İtalya ile barış masasına oturmaya zorladı ve Ekim 1912’de Libya’dan çekilmeyi kabul ettiği Uşi Anlaşması’nı imzaladı. Osmanlı Devleti’nin barış masasına oturmasına karşı olan Şeyh Senusi bu anlaşma ile hayal kırıklığına uğradı. Anlaşmayı tanımayarak savaşmaya devam etti. (4) Osmanlı’nın bölgeden ayrılmasıyla beraber Fransız ve İtalyan sömürgecilere karşı Kuzey Afrika’yı tek başına savunmaya çalışan Senûsiyye Tarikatı’nın lideri Şeyh Senusi, Enver Paşa’nın yerine direnişin kumandanı oldu. İtalyanlara karşı önemli başarılar kazanıldı. 1915 yılında ise İtalya’nın İtilaf Devletlerinin yanında savaşa girmesiyle Osmanlı Devleti Şeyh Senusi’ye valilik derecesi verdi ve bir Alman denizaltısıyla yardım gönderdi. Denizaltıyla Libya’ya giden aralarında Enver Paşa’nın kardeşi olan Nuri Bey’in de bulunduğu Osmanlı ve Alman subayları Şeyh Senusi’yi Mısır’a, İngilizlere saldırmaya ikna etti. İlk başlarda başarılı olsa da ilerleyen zamanda Tarikat’ın birlikleri çok zarar aldı ve geri çekildi. Bu olay Şeyh Senusi’ye siyasi güç kaybettirdi. Ahmed Şerîf bir süre sonra tarikatın şeyhliğini amcasının oğlu Muhammed İdrîs’e devretti ve tarikatın manevi lideri oldu. Muhammed İdrîs ise tarikatın yeni lideri oldu. (5) Muhammed İdrîs döneminde taraf değiştiren tarikat İngilizlerle ve İtalyanlar ile anlaşarak savaşı bitirdi. Bu anlaşma ile İtalyan işgali resmen tanınmış oldu. Bu olayların kendisinde yarattığı hayal kırıklığı ile Şeyh Senusi İstanbul’a gitmek üzere 1918 yılında Libya’dan ayrıldı. İtalyanlar ise bu olaylardan sonra yine Libya’da bir süre daha etkin olamadılar. Daha sonra İtalya’da iktidara gelen faşist idare Libya’da kontrolü ele geçirmeye çalıştı ve başarı da elde etti. Senûsiyye Tarikatı’nın önde gelen isimlerinden olan Ömer Muhtar ise 1931 yılındaki idamına kadar İtalyanlara karşı mücadele etti. Bu dönem de ise Muhammed İdrîs Mısır’da İngilizlerin himayesinde sürgün hayatı yaşadı. İkinci Dünya Savaşı’nda ise İngiltere’yi destekledi. Bu işbirliği ile İtalyanlara karşı Libya’da toprak kazanan Muhammed İdrîs 1951 yılında İngilizlerin desteği ile ülkenin idaresini ele geçirip Libya Krallığı’nı kurdu. 1969 yılında ise o dönem albay rütbesinde olan Muammer Kaddafi, Muhammed İdrîs idaresine darbe yaparak ülkenin idaresini eline aldı. (6) Zaten 1931 yılında tarikatın o dönem merkezi olan Kufra’yı ele geçiren İtalyanlar tarikatı feshedip mallarına el koymuştu. 1951 yılında da Muhammed İdrîs’in kral olmasıyla tarikat ilk başta belirlenen ilkelerinde uzaklaşmıştı. 1969’da darbe ile de tarikatın siyasi varlığı resmen sona erdi ve tarikat tarihe karıştı.

Şeyh Ahmed Senusi, tarikatın kurcusu olan Muhammed b. Ali es-Senusi’nin torunudur. Amcasından sonra göreve gelerek Senûsiyye Tarikatı’nın üçüncü şeyhi olmuştur. Onun döneminde neredeyse tamamıyla askeri bir görüntü veren tarikat önce Fransız daha sonra İtalyan en son da Birinci Dünya Savaşı ile İngiliz işgalcilere karşı mücadele vermiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru da Enver Paşa’nın daveti ile İstanbul’a gitmiştir. Bir Alman denizaltısı ile önce Avusturya’ya daha sonra da trenle İstanbul’a gelmiştir. Şeyh’in İstanbul’a gelmesinde Enver Paşa’nın asıl amacının Şeyh’in İslam Dünyası üzerindeki nüfusunu kullanarak onu İngilizlere karşı kullanmaktı. Ancak Padişah Vahdettin ile yaşadığı anlaşmazlık sonucu bu planını gerçekleştirememiştir. Vahdettin’in Şeyh’in Hicaz’a yapması planlanan yolculuğu iptal ederek onun İngilizlere karşı kullanılmasını engellediği ifade edilir. (7) Bunun yanında Enver Paşa’nın bir önceki Padişah Mehmed Reşad’ı halifeliği Şeyh Senûsi’ye devretmekle korkutup kontrol altına almak istediği ve 1914 yılında Şeyh Senûsi’ye bütün Afrika Müslümanlarını ayaklandırması karşılığında Halifelik Makamını teklif ettiği öne sürülür. (8) Şeyh’in İngiliz yanlısı dış politika yapmasından dolayı rahatsızlık duyduğu Padişah Vahdettin, Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra Şeyh’in yanındakilerle birlikte Bursa’da ikamet etmesini emretti. Bursa’da bulunduğu sürede Ali Fuat Cebesoy ve Celal Bayar gibi isimlerle görüşmeler yaptı. Bursa’nın Yunanlar tarafından işgal edilmesiyle birlikte Konya’ya giden Şeyh kısa bir süre sonra Ankara’ya geldi ve 25 Kasım 1920’de Mustafa Kemal Paşa ile buluştu. Milli Mücadele sırasında Sivas’da Büyük İslam Konferansına başkanlık yaptı. Bu dönemde Milli Mücadele ve Mustafa Kemal Paşa taraftarlığı yapması İngilizleri rahatsız etti. Mustafa Kemal Paşa’nın Şeyh Senusi ile İslam Ülkelerindeki insanların dini duygularını İngilizlere karşı kullanmak için anlaştığını öğrenen İngiliz İstihbarat Servisi, Şeyh’i takip etmeye başladı. (9) Mustafa Kemal Paşa, Fransızlara karşı Suriyeli Milliyetçiler ile de görüşmeye başlamıştı. Ancak Fransa ile anlaşma yapılabilmesinden dolayı dikkatli davranmıştır. Öte yandan Irak için Arap Milliyetçiliğini desteklemekten geri kalmamıştır. Irak sınırında bulunan Arap liderlere Ankara’ya bağlı olan Türk subayları para desteği yapmakta ve bulundukları yerin amirliğini de vermekteydi. Aynı şekilde Ankara Hükümeti Arap aşiretlerinin geniş çapta desteğini almak için Şeyh Senusi’den yararlanmıştır. Ankara Hükümeti için Arap ve Kürt aşiret liderleri ile görüşen Şeyh onları ileride mükâfatlar verileceği vaadiyle işgalcilere karşı mücadele etmeye çağırıyordu. Bu çalışmaları ile Faysal ve İngiltere’ye karşı propaganda yapmakta olan Şeyh Senusi Irak’a kadar gitmiştir. Senusi’nin 23 Mayıs 1921’de Telefer halkına gönderdiği telgrafta Mustafa Kemal Paşa’nın düşmanlarına karşı beraber mücadele edilmesine vurgu yapılmış ve sömürgecilere karşı kardeş Türklerle birlikte Müslümanları birleşmeye çağırmıştır.(10) Şeyh Senusi, Milli Mücadeleyi kumanda eden kişileri İslam Dünyası’nın kahraman evlatları olarak görmüştür. (11) Cumhuriyetin İlanı’ndan sonra sessiz kalan Şeyh Senusi Mersin’de bulunan bir Hıristiyan köyünde zorunlu ikamete tabii tutuldu. (12) 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin Kaldırılması ile İngiliz gazetesi Yorkshire Evening Post 4 Mart 1924 tarihli sayısında Türk olmayan Müslümanların bir Halife atayabilmeleri ihtimali üzerine durulmuş ve çeşitli aday isimler söylenmiştir. Bu isimler arasında Şeyh Ahmed Şerif Senusi de yer almıştır. Yenigün Gazetesi’nin 27 Mart 1924 tarihli sayısında birinci sayfada yer alan haberde gazete muhabirinin bazı İzmir gazetelerinde yer alan, Şeyh’in İzmir’e gidip orada bir hilafet kongresi yapacağı, yönündeki iddiaları sorması üzerine Şeyh şu cevabı vermiştir: “Herkes bilir ki Bursa’dan vatanı kuvvetli bir iman ile müdafaaya azim eden Kuva-yi Milliye’ye iltihak için çıktım. Serpilen nifak ve şikakın elden geldiği kadar izalesi için bütün mesaimi sarf ettim. Bu mühim ve mahdud vazife ile iştigal benim için kafi idi. Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ ederim ki bu hizmetim de din ve vatan selâmetinden başka hiçbir maksat ve arzuya tâbi olmaksızın nihayet bulmuştur. Benim bundan sonra ale’d-devâm duâdan başka bir vazifem kalmamıştır. Bu memlekette ikametim ise, sırf Türkiye Reis-i Cumhur’u Gazi Paşa Hazretleri’nin bir misafiri olmaktan ibarettir.” Bu cevabıyla Halifelik için bir iddiası olmadığını belirtmiştir. (13)

Şeyh’in Güney Anadolu’daki faaliyetleri İtalya’yı rahatsız etmişti. İtalya ile olan dostluğun bozulmasından endişe eden Ankara, Şeyh Senusi’ye açık destek vermekten çekinmiştir. İtalya’ya ise tereddütlerinin haksız olduğunu iletmiştir. (14) 1926 yılında ise Osmanlı Hanedanı mensupları ile yakın ilişkide bulunduğu gerekçesiyle Hükümet tarafından ülkeden ayrılması istenmiştir. Şam’a giden Şeyh’in burada gördüğü ilgiden rahatsız olan Fransa güdümündeki Suriye yönetimi ülkeden ayrılmasını istedi. Filistin’e giden Şeyh burada da faaliyetleri yüzünden İngilizleri rahatsız etti ve Hicaz’a gitmek zorunda kaldı. Mekke’ye gelişi de Kral İbn Suud’u rahatsız etti. Bir süre Yemen İmamlığı ve Suud Krallığı arasında tampon bölge olan Asîr’de yaşadı. 10 Mart 1933 tarihinde ise Medine’de vefat etti. (15) Şeyh Hayatı boyunca İslam’a ve İslam Birliği Ülküsüne hizmet etmiş bir insandır. Dedesinin kurduğu Senûsiyye Tarikat’ının Şeyhliğini yaparken de Emperyalist Avrupalı Devletlere bu amaçla karşı koymuştur. Aynı duruşu bu devletler İslam’ın son kalesi olan bizim ülkemize saldırdıkları zaman da göstermiştir. Atatürk ve dava arkadaşlarının yanında yer almış ve Milli Mücadele döneminde savaşın manevi cephesine destek vermiştir. Anadolu’da ve Irak’ta yaptığı propaganda bunu göstermektedir. Ömrünün son yıllarını ne yazık ki yurtsuz olarak geçirse de Hazreti Muhammed’in mezarının olduğu Medine şehrinde bu dünyadan göçmüştür.

1-) Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi. Senusiler ve Onüçüncü Asrın En Büyük İslam Mütefekkiri Seyyid Muhammed Es-Senusi Abdülhamid ve Seyyid Muhammed el-Mehdi ve Asr-ı Hamidide Alem-i İslam ve Senusiler, Sad. Dursun Gürlek, Bedir Yayınevi, İstanbul 1997, s. 24-25, 27-29. ve Kavas, A. Senusi, Muhammed b. Ali. İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 2009, C. 36, s. 530.’dan aktaran Nagehan Elelemana, “Batı Basınının Odağında Kuzey Afrikalı Bir Şeyh: Şeyh Ahmed Şerif Senusi”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Dergisi, 2/1, (2019): 7.

2-) Ahmet Kavas, “Senûsiyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusiyye

3-) Kavas, “Senûsiyye”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusiyye

4-) Nihat Azamat, “Senûsî, Ahmed Şerif”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

5-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

6-) Kavas, “Senûsiyye”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

7-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

😎 Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

9-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

10-) Cengiz Mutlu, “Yeni Belgeler Işığında Türk Milli Mücadelesi’nde Şeyh Senusi”, bilig-Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 88, (2019): 68-70.

11-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

12-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

13-) Elelmana, “Batı Basınının Odağında Kuzey Afrikalı Bir Şeyh: Şeyh Ahmed Şerif Senusi”, 17-18

14-) Mutlu, “Yeni Belgeler Işığında Türk Milli Mücadelesi’nde Şeyh Senusi”, 78-79

15-) Azamat, “Senusi, Ahmed Şerif”, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

Kaynakça

Nagehan Elelemana, “Batı Basınının Odağında Kuzey Afrikalı Bir Şeyh: Şeyh Ahmed Şerif Senusi”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Dergisi, 2/1, (2019): 6-25

Ahmet Kavas, “Senûsiyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusiyye

Nihat Azamat, “Senûsî, Ahmed Şerif”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senusi-ahmed-serif

Cengiz Mutlu, “Yeni Belgeler Işığında Türk Milli Mücadelesi’nde Şeyh Senusi”, bilig-Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 88, (2019): 55-82

Bunları da sevebilirsiniz