Geçen ay Macellan’ın dünya çevresindeki yolculuğunun 500. yılına değinerek insanlık tarihinin bu önemli sayfasını gözden geçirmiştik. Macellan’ın bu “ilk” yolculuğu kestirimlere değil de gerçeklere dayanan dünya haritasının çizilmesine de önemli katkıda bulunmuştu.
Macellan’ın yolculuğu keşif amacı taşımasının yanı sıra dönemin başa güreşen emperyali İspanya’nın küresel egemenlik alanını genişletme amaçlıydı.
Deniz aşırı keşiflerle birlikte harita çizimi de böylece önem kazandı.
Dönemin diğer emperyal gücü olan Hollanda da deniz aşırı yolculuklar konusunda oldukça ileri gitmişti.
Flaman-Alman haritacı Gerardus Mercator’un (1512-1594) kendisini göstermesinde ve dünya ölçeğinde ün kazanmasında Hollandalıların bu başarısının önemli etkisi olduğu tartışmasızdır. Öyle ki, Mercator’un 1569’da yaptığı dünya projeksiyonu günümüzde de kullanılmaktadır.
Kazananların savaş sonunda yapılan antlaşmaları diledikleri gibi yazdırmalarına benzer şekilde deniz aşırı yolculukları ilk yapanlar ve keşiflerin altına imza atanlar da kendi çizdikleri haritaları dayatmıştır.
Yaklaşık 500 yıldır kullanımda olan Mercator projeksiyonunun baştan aşağı hatalı olduğu, Avrupa’yı merkez aldığı, Avrupa dışındaki anakaralar olan Latin Amerika, Afrika ve Asya’yı olabildiğince küçülttüğü bilinir. Mercator projeksiyonu ile kendisini gösteren bu çarpıklık ve saptırma tarihte ve siyasette yerleşmiş olan Avrupamerkezcilik anlayışının coğrafyadaki karşılığı olarak da görülebilir.
Merkezde biz varız, egemen ve efendi biziz anlayışı haritalar aracılığıyla da ileti vermiş olmaktadır.
Üç boyutlu yerkürenin 2 boyutlu haritalarla yansıtılması daha baştan sorunlu bir durum yaratmaktadır. Buna emperyalin bilinçaltındakiler eklenince yanlışların ve eksiklerin dizboyu olmasına şaşırmamak gerekiyor.
ABD + ÇİN + HİNDİSTAN bir araya geldiğinde bir araya geldiğinde AFRİKA’ya yaklaşıyor.1
Mercator Projeksiyonu (Gerçek büyüklükler koyulaştırılmış alanlarla gösterilmiş)2
Projeksiyon incelendiğinde Afrika ve Latin Amerika’nın uğradığı haksızlık açıkça görülüyor. İnsansız Grönland’ın hiç hak etmediği büyüklükte gösterilmesi de ilginç bir diğer ayrıntı. Oysa, gerçekte Afrika anakarasının yüzölçümü Grönland’ın 14.5 katıdır.
Sudan’ı Avrupa’yla karşılaştıran görselin de pek çok kişiyi şaşırtması olasıdır. Mercator, dünya haritasını projeksiyon adı altında gerçeklikten kopartmıştır. Kuşkusuz bu ilkin altında imzasının bulunması kendisine teşekkür edilmesini gerektirir. Ama, evrenin derinliklerine yolculuk yapmanın planlandığı günümüzde bu yanlışlığın daha fazla sürdürülmesi akıl ve bilimle değil ama ancak emperyalist amaçların sinsi şekilde canlılığını korumasıyla açıklanabilir.
Sudan-Avrupa karşılaştırması3
Neyse ki, gerçek orantılarıyla bir dünya haritası çizmek ve yaymak birilerince akıl edilmiş.
Bu amaçla hazırlanan thetruesize.com sitesindeki dünya haritasını incelemek coğrafyaseverler için öğretici olduğu kadar çok da eğlenceli bir uğraşa dönüşebilir.
Haritacılık denilince biz Türklerin de söyleyecekleri var!
Tanınmış denizcimiz Piri Reis keşiflerden önce çizdiği dünya haritası ve Kitabı Bahriye adlı yapıtıyla dünya çapında tanınmışlığa erişmiştir. Ancak, haritacılıkta ve denizcilikte bu denli yetenekli Piri Reis’in seksenli yaşlarında savaşa koşulması ve o yaşında girdiği savaştaki başarısızlık gerekçe gösterilerek idam edilerek harcanmasını ayıplarımız hanesine yazmak zorundayız. Osmanlı’nın harita ustası Piri Reis’e uygun gördüğü son, ilerleyen yıllardaki geri kalmışlığının, duraklamasının ve çöküşünün önsözü olarak da okunabilir.
Akdeniz’den öteye gidemeyen Osmanlı karşısında dünyayı keşfeden emperyal Avrupa keşfedip yayılmasının yanı sıra dünya haritasını da kendi uygun gördüğü şekilde çizdi ve yaydı!
Yetmedi dayattı!
Hemen hepimizin okul sıralarında kullandığı atlaslardaki projeksiyonlar Mercatorunkilerdi.