“İnsan Hakları Anıtı” Bazen Ne Anlatır?…

Türkiye’de insan hakları deyince ne anlatır?

Hiç bu uçurum konuya girmeyeyim…

Ama isterseniz, “İnsan Hakları Anıtı” ne anlatır diye soralım?

O zaman, o soru bana Biko’yu anlatır…

Biz, ona “Biko” deriz…

Lise ve ilk gençlik arkadaşımdır.

Bihrat Mavitan, şimdi ülkemizin en ünlü heykeltıraş ve ressamlarından biridir…

Dedim ya, biz ona “Biko” deriz…

O, kendini şöyle anlatır:

Ben,
Bihrat Mavitan,

1948, Gavur İzmir´de doğdum, Evvelim Giritli

1949, Ölümüne Karşıyakalıyım..
1966, Bal’lıyım, Karşıyaka Liseliyim..
1968, Akademi´ye girdim,
1973, Heykeltraş oldum, hem de yüksek,
1975, Asistan oldum,
1977, Oğlum Tan geldi,
1984, Hocalar sakal kesti, ben istifa ettim,
1985, Ressam Alev Ermiş ile evlendim
1986, Kuzguncuk´a yerleştim,

1987, Yurduma insan hakları anıt yaptım,
1994, Kızım Tane geldi,
 
sayısız sergi açtım, ödül aldım,
1948´den beri rüya görüyorum,
1959´dan beri resim yapıyorum,
1969´dan beri heykel yapıyorum,
ve bu galiba böyle devam edecek…”

Şimdi de ben Bihrat Mavitan’ı anlatayım…

Onun (60 x 40) boyutlarında tuval üzerine yağlıboya tablosu, Resim Koleksiyonumun en nadide yapıtlarından biridir. Biko, bu yapıtını 1987’de yapmış, bana 1989’da armağan etmiş. İlginçtir evimde duvarlarımı doldurmuş tablo koleksiyonumda Bihrat’ın tablosu ile babası rahmetli Vedat Mavitan’ın tablosu karşı karşıya birbirlerine bakarlar. Vedat Bey’in İzmir Saat Kulesi’ni yansıtan tablosunu da bana eşi sevgili dostum Türk-Amerikan Derneği’nin eski karizmatik başkanı Nesrin Mavitan ablam hediye etmişti. Her iki Mavitan’a rahmet diliyorum.

Biko, 1960’da Bornova Anadolu Lisesi’nden (BAL) bizim liseye Karşıyaka Lisesi’ne geldi, aynı öğretmenlerden aynı sınıflarda okuduk, aynı koridorlarda koşuştuk. Sarı kıvırcık saçlı, maviş gözlü, sempatik ama ağırbaşlı mesafeli bir çocuktu.

Daha sonra eski Karşıyaka’nın cennet yalısında, cıvıl cıvıl çarşısında, gençlerin karargahı Majestik Bilardo Salonu’nda, tepinip durduğumuz diskolarda (Disko Saffet, Karina, Moğambo) ortak arkadaş guruplarında birlikte olduk… Bostanlılı Kayhan, Kenan Tapman, Salim Şensan, Bambino Ahmet, hala dostluğumuzu tırmandırarak sürdürdüğümüz güzel insan Levent Çullu (Omali), Stik Onur, İsmet Özgenç (Çıkıntı) birlikte gezip eğlendiğimiz, KSK maçlarında yan yana kendimizden geçtiğimiz yakın arkadaşlarımızdı.

Biko, daha o yıllarda hepimizden farklıydı… Çünkü içinde sanat güneşi olan tek arkadaşımız oydu, daha lise yıllarından sanatın kışkırtıcı ışıltısı damarlarında geziniyordu… Biko, içimizden tek kişi olarak, yıldırım hızıyla Güzel Sanatlar Akademisi’ne uçtu gitti… İstanbul hayatımızda ben de Teknik Üniversiteyi kazanmıştım. Zaman zaman Çiçek Pasajı’nda birlikte olduk, o günlerden sevgili Kayhan’ın da yanımızda olduğu bir fotoğrafı ilişikte sundum.

Biko, zamanla, (bence) çok önemli, erişilmez, benzersiz bir ressam ve heykeltıraş oldu… Milyonlarca fırça darbesi, tonlarca hamur, kil, çamur, on milyonlarca el emeği… Saniyeler, dakikalar, saatler, günler, aylar ve seneler…

Biko, hep çalıştı, hep çabaladı… Hep üretti…

Eserlerine uygun öylesine uyumlu bir fiziki görünüş ve karizmatik kişisel portre yarattı ki, İstanbul’da milyon kişi içinde tek bakışta işte sanatçı budur dersiniz, onu İstiklal Caddesi’nde veya Boğaziçi sahillerinde görürseniz…

Şimdi Kuzguncuk’taki atölyesinde yine eşsiz eserleri yaratmaktadır şu anda…

İzmir’den örnek vereyim… Karşıyaka’daki İnsan Hakları Anıtı, Konak sahilindeki Tekne iskeleti, Kültürpark’taki Halikarnas Balıkçısı Heykeli onun eseridir. Hatırlayamıyorum, daha onlarca eseri ülkemizin en güzel köşelerinde parlamakta…

Biko, bir tanedir…

Onunla arkadaş olduğum için gurur duyarım… Başarılarını uzaktan alkışlarım… O da herhalde benim yazarlığımı takdir ediyor ki, 22 Şubat 2000 tarihinde bana nefis bir armağanı kargo ile gönderdi. Karşıyaka Spor Kulübü’nün yeşil-kırmız renklerini yansıtan bir zarif kutunun üzerinde “Sevgili dost Yaşar Aksoy… Kalemin kanatlansın… Bihrat…” yazıyordu. Kutunun içinde iki yanına iki küçük kanat eklenmiş bir kurşun kalem heykelciği vardı… Onlarca ödülümün bulunduğu onur dolabımda en önde Biko’nun bu manevi ödülü durmaktadır bugün.

Biko, iyi ki varsın… İyi ki senden bir hatıra duvarımı süslüyor… Daima da, baban Vedat Mavitan’ın tam karşı duvardaki tablosuna bakacak…

Biko, bugün Türkiye’nin en ünlü heykeltraşlarından biri..

Epey gururlanalım…

Kaynaklar: 1) Rüyalarım İzmir’de yaşıyor (Bihrat Mavitan ile Röportaj), Yaşar Aksoy, Hürriyet Ege, 21.5.2005.

 

..resimaltı.

  1. Biko’nun Karşıyaka’ya armağanı: İnsan Hakları Anıtı

Bunları da sevebilirsiniz