nisan

 
nisan’a

anayasanın ilk maddesi bugünden sonra sensin.değiştirilemezdi.bak,değiştirdim.anayasanın ikinci maddesi benim.değiştirlemezdi.değiştirildim.anayasanın üçüncü maddesi aşk.bu,değiştirilebilir.yerine bir çok şey koyabilirler.ben olsam faşizmi koyardım.sen sırf beni sev diye.sıfır olup çarpmada yutan eleman olmak.oysa dünya bölme üzerine kurulu.anayasanın dördüncü maddesi bu.suçumuz bölücü olmak.ben senin bölüneninim.payın ve paydanım.ben senin toplamınım.artık bir kenti yakabilecek kadar hazırım sana.her gün giyotin iniyor boğazıma yokluğun.bir mayın tarlası kuruyorsun şimdi.benim yeryüzümsün üstelik.her adımına ölmek.şiir,seninle ömrümüzü paylaştığımız bir atlıkarınca.tamam benim karıncam daha karınca,senin atın daha at.sonuç,atlıkarınca.ben sadece onu sevmiyorum ki,ben seni seviyorum.seni elma seviyordum.elma dersem çık.hep çık bana.bir sıcaklık olsun diye yağmur vardı.bir de sen.bölüyordun denizi ikiye.rakamlar ve imgeler diye.hikaye diliyle konuşuyordun.ağzını şiirle yıkadığından soluğun hayat kokuyordu.toplayıp gökyüzüyle bir çıkın bilip dünyayı alsam omuzuma.yolum her vakit sen.kuşluklara giren sabah öğleni sırtından vurarak ikindiyi doğurmakta.bana cinayet mahalli olarak tek delil akşam bırakılıyor.geceyse temiz.öfkesi uçurum kenarında bir ağaç kentin bütün yollarını kırıyor kökleriyle. soyunuyorduk. ne çölde izimiz kalıyordu ne kumsalda.bütün kıyıların bir dağa sırt verdiğini öğrenmiştik karış karış gezdiğimiz bedenlerimizde.yığılabilir anlatılacaklar.hiçbir zaman dönüşmeyebilir kelimelere.piyanoyla başlattığın sızıyı kemanla ağırt.kuşlar arasında masal anlat ki bir yol başlayabilsin ömrümde.gölgeyi manolyalara bırak,akasyaların kokusunu çek içine.dağlanmış duruyordum karşında.bir karşılık olduğun için kavdın.tutuşup yandık.kül bırakmadık ardımızda.kanun vardı ama harp çalıyordu.parola ve işaretiydi.sabahleyin kahvaltı,akşam rakı balık sofrası.diyeceğim o ki ,karşılıksız sevdim seni.seveceğim…..hayat arayışlarla öylesine dolu ki,bazen çıkılmaz oluyor bunun içinden.uzaklıklar korkutucu gelirken hüzünler bir yere birikiyor.uzun bir süre yoktun sen.ben de yoktum.kimse yokmuş.seni öylesine sevdim ki kelimelerle anlatamam.diyeceğim  o ki,karşılıksız sevdim seni.seveceğim…..akşamda renk de kalmadı.tadı tuzu yok günlerin.her son içinde duruyor bir saklambaç.elma diyorum.elma.rüyanın senaryosunu ben yazarım,sistem kurucu yönetir.sadece günışığı var.başı sonu mutlu.aç papatyaları,nergisleri uyut.ipekten giyin soldur istanbul’u.kırmızı bir sabah çayı.kuşburnu sürülmüş bir dilim ekmek.orta kahveye kaç ortaklık koyulur.bilinmez.sade kahve sevmemiz bundan mı.kırk bin yıl hatırın var.diyeceğim o ki,karşılıksız sevdim seni.seveceğim…
 

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın