Küresel Sermayenin Doğa Vahşeti….

Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madeniyle uzun dönemdir ilgiliyiz.

Niçin?

Çevreyi, doğayı, insanları korumak için…

İnsanlar, coğrafyalarında yaşamlarını tehdit eden böylesi bir yatırıma karşı çıktıkları için…

Madenin ve işletmesinin öyküsü eski ve ilginç.

İlginç çünkü aktörler namlı, uluslararası…

İşin aslı İngiliz Kraliyet ailesine ulaşıyor çünkü.

Sardes şirketi vardı, yönetim kurulunda İngiltere’nin emekli Ankara büyükelçisinin yer aldığı…

AKP’nin o dönem Çevre Bakanı Osman Pepe’ye başvurmuşlardı, sülfürik asit kullanarak üretim yapmak için.

Pepe, direndi.

İzin vermedi.

Binlerce ağacın kesilmesini ve sülfürik asit kullanımıyla üretim sürecini onaylamadı.

Sonuçta koltuğundan oldu.

AKP’nin yeni kurulan kabinesinde yer almayınca, NTV’de canlı yayında “Sardes’e izin vermediğim için Bakanlar Kurulu’nda yer alamadım” dedi…

O dönem Turgutlu’da, çevre korumacı TURÇEP’in ve halkın kararlı tutumuyla işletmeye izin verilmedi…

AKP’de Çevre Bakanı’nı koltuğundan eden operasyon, durmadı.

Yeni bir şirket belirdi.

Otuzlu yaşlarda üç genç girişimcinin kurduğu VTG şirketi çıktı bu kez sahneye.

Şirketin yönetim kurulu başkanı Gökhan Kantarcıgil, arkadaşımız Ozan Yayman’a, devreye nasıl girdiklerini şöyle anlattı:

“Bir gün Londra’da dünya genelinde madencilik yapan firma sahiplerinin katıldığı bir resepsiyon vardı. Orada bir İngiliz’le tanıştım. Bana, ‘Nerelisiniz?’ dedi. ‘Türkiyeli’yim’ dedim. Kendisi de, ‘Bizim orada yatırımımız var’ dedi. Nerede olduğunu sordum. ‘Turgutlu’da’ dedi ve ekledi, ‘Ama orayı elden çıkaracağız…’ Hemen, ‘Ne kadara satıyorsunuz?’ dedim. ‘Şu paraya’ dedi, böylece madeni satın aldık.”

Hikaye bu, olur mu olmaz mı karar sizin.

Ya sonrası?

İlginçtir Pepe’nin vermediği onayı, AKP’nin sonraki Çevre Bakanı verdi.

VTG, 6 ay içinde izinleri aldı.

Orman Bakanlığı VTG’nin üretime başlaması için yaklaşık 150 bin ağacın kesilmesini onayladı.

Turgutlu bu ağaç katliamına karşı ayaklanırken, VTG, yöredeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte etkili olabilecek isimleri, Finlandiya’daki benzer tesisi incelemeye götürdü.

Ardından da Güney Afrika’da yeni açtığı kömür madeninin ne kadar çevreci olduğunu göstermek için, ulusal basının temsilcilerini kıtalar arası yolculukla Afrika’ya taşıdı.

Şirketin çevreci yaklaşımlarının öne çıkarıldığı haberlerin gazetelerde yer almasının ardından yatırımcılar için beklenmedik bir gelişme yaşandı.

VTG’nin Finlandiya’da örnek gösterdiği Telvivaara nikel madeninin, çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle hükumet tarafından çalışmaları durduruldu.

Finlandiya’da yasaklanan bir işletmenin benzeri ülkemizde olabilir mi?

TURÇEP, daha binlerce ağacın kesileceği, insan ve doğa için tehdit oluşturan işletmeye Finlandiya örneğini göstererek karşı çıkıyor.

Gelelim bugüne…


Çaldığında gibi Kazdağlarından Karadeniz’e, yurdun dört bir yanında binlerce dönüm güzelliklerimiz küresel sermayeye peşkeş çekilerek zehirleniyor.

Toprağımız, insanımız yerli işbirlikçiler sayesinde tükeniyor.
Neymiş?
Enerji…
Yalanınız batsın.
Enerji bahane avantalar şahane!

 

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın