Devrim Kızları

Zalimler ve zulüm unutulmuyor. 

ÇYDD ve onun güzellik timsali Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ı anımsadım,, ölüm yıldönümünde.  Ergenekon operasyonlarının 12. dalgasında, kanser tedavisi görürken cemaat savcılarının emriyle evi polislerce basılmış, 7 saat boyunca aranmıştı. 

ÇYDD, burs verdiği kızları, subayları ayartmak için “fuhuşa” sevk etmekle suçlanmıştı. 

Pırıl pırıl gençler terörist ilan edilmişti… 

Prof. Türkan Saylan, baskından 35 gün sonra hayatını kaybetti. 

Son sözleri, “Ben bütün randevuları tamamladım. Bana düşen bütün görevleri yerine getirdim, ölüme hazırım” oldu.

***

Baskılara boyun eğmedi ÇYDD.  Bursiyerlerin  unutamadığım mezuniyet törenlerinin birisi aklıma düştü.

Eski mezunlardan Arkeolog Umut Devrim Eryarar’ın duygulu konuşması ne kadar umut saçmıştı.

Arşivimden çıkardım sizinle paylaşmak için:

  “Şu an belki de hepinizin yüreğinde benzer duygular var. Okul hayatınız boyunca ya da bir kısmında sadece bir dernekle değil, yeni dostlarla da kucaklaştınız. Yeri geldi birlikte ağladınız elinizde bir ekmek… Yeri geldi birlikte güldünüz… Hayaller kurdunuz birlikte, düşlerinize yolculuklar yaptınız. Bazen küstünüz, çocukluğunuza öykünüp… Bazen coştunuz bulutların üstünde… Âşık oldunuz, hayata sövdünüz bazen… Gözleriniz insanlığınızdan yandı, karardı bazen… Ama birbirinizin elini hiç bırakmadınız. Sadece güvendiniz… Bazı aşklar karşılık beklemez çünkü… 

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin bir parçası olmaktan her zaman onur duydum, diğer arkadaşlarım gibi… 

Çok can yakıcı ve sarsıntılı günler geçiriyoruz arkadaşlar… Elbet bu günler de bir gün aydınlanacak. Ama birbirimizin elini bırakmadığımız sürece… Sevgili Türkan Hocamız ‘Her eğitimli kadının bu Cumhuriyet’e borcu var’ demişti. Bu hepimiz için geçerli. Daha aydın, daha özgür, daha çağdaş yarınlara ve o yarınları kuracak hayallerimize birlikte kavuşacağız.  Şimdi herkesin birbirinin elini tutmasını istiyorum. Birbirinize bakın, el ele tutuşun. Ve şimdi yavaşça gözlerinizi kapatın… Kuşların sesini dinleyin… İçinizi saran sımsıcak güneşin dokunuşlarını, uzaktan gelen dalgaların sesini, denizin, çiçeklerin benliğinizi sarhoş eden kokusunu, hafif bir rüzgârla kıpırdaşan yapraklarının hışırtılarını duyumsayın… 

Arada yanağınızın kenarından bir kelebek geçsin. Onun minicik kanatlarından hissedin yaşamı… Ve sadece bu anı düşünün… Her yolculuk yeni umutlarla başlar… 

Her yol sizi yeni düşlere götürür. Yaşamda ne olursa olsun hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Birbirinizi bırakmayın. Aydınlık yarınlara yolculuğunuz hep sürsün… Yavaşça gözlerinizi açın şimdi. Yeni başlıyoruz. Bu daha başlangıç…

Bunları da sevebilirsiniz