Bir Filmin Analizi- Kadın İşi Banka Soygunu

Bir Filmin Analizi- Kadın İşi Banka Soygunu

Filmin Özeti

Annesinin istemediği bir kişiyle evlenen ve eşinin tek göğüslü bir kadın olmaz diyerek terk etmesinden sonra annesinin yanına yerleşen Gülay(Meltem Cumbul) hastaneye gider, daha önce göğsünü kaybedip atlattığı kanserin tekrardan başlamış olabileceği haberiyle sahip olduğu tekstil atölyesine gelir. Atölyeye vardığında ise ödeyemediği kredilerden dolayı haciz geldiğini öğrenir.

Tekrar kerdi başvurusu yapmak için bankanın müşteri hizmetlerini arar ve telefonu açan müşteri temsilcisi arkadaşı olan Bilge (Filiz Ahmet)dir. Filiz ona müşteri temsilcisi olarak konuşmayıp arkadaşı gibi konuştuğu için işten kovulur. Gülay soluğu yine aynı bankada müşteri danışmanı olarak çalışan arkadaşı Nihal(Özge Ulusoy)’in yanında alır.

Nihal, Gülay’ın bu halini görünce vakit kayıp etmeden bankanın müdürüyle konuşup kredi talebini ettiklerini söyler. Müdür daha önce çektikleri krediyi daha bitirmedikleri gerekçesiyle bu talebine olumsuz cevap verir. Gülay ise Nihal müdürle konuşmaya gittiğinde bankanın diğer çalışanı le dışarıya çıkıp konuşmaya başlar. Meltemle Meral(Ayşen İnci) konuşurken sohbetten kendini soyutlayarak, kendini bankaya gelmekte olan para dolu torbalara odaklamıştır. Tam bu esnada Nihal de bankadan çıkarak olumsuz haberi vermiştir. Nihal ile beraber arkadaşı Dürdane(Esra Dermancıoglu)’nin Rock barına giderler.

Bilge işten kovulduktan sonra eve gitmek ister ama eve vardığında, kızının kefil olduğu kişinin kredi borcunu ödemediğini ve evlerine haciz geldiğini söyleyen avukatla annesinin tartışmalarına şahit olur. Bunu öğrenen annesinin bankacıları sinirli bir şekilde kovaladığını gören Bilge, annesine gözükmeden oradan uzaklaşıp Dürdane’nin barına geçer.

Dürdane, Gülay, Nihal ve Bilge Dürdane’nin Rock Bar’ında buluşurlar. Gülay kanserin yeniden başlama ihtimalini daha sonra iş yerine haciz geldiği için dükkânı kapattığını anlatır. Gülay banka soyma fikri olduğunu arkadaşlarına açıklar. Bilge hariç diğerleri bu olayı gırgıra şaka üzeri banka soyma planı yaparlar. Banka müşteri danışmanı olan Nihal içti içkinin de etkisiyle bazı gizli tüyoları verir. Bankaya yüklü miktarda kara para geldiğini, bunun yarın dağıtılması gerektiğini, kasasın yerini güvenlik sistemlerini söyler. Banka soyma konusunu tam bir karara bağlamadan şaka ve gerçek karışık bir şekilde bardan ayrılırlar.

Bilge’nin günlüğünü okuyarak bütün gizli saklı şeyleri öğrenen annesi uyumayıp Bilge’yi beklemektedir. Bilge eve girer girmez tartışma başlar. Annesi (Ayşe Uncuoğlu) Bilge’yi eve kilitler ve dışarıya çıkmasını yasaklar. Sabah planı uygulamak için evin penceresinden kaçmaya çalışan Bilge, komşuları tarafından hırsız sanılarak ihbar edilir. Polis tarafından hırsız sanılarak tutuklanan Bilge annesinin yardımıyla bu durumdan kurtulur. Bu olay yüzünden vakit kaybeden Filiz hiç vakit kaybetmeden Gülay’ın yanına gider.

Soygun için güvenlik görevlisini(Sadi Celil Cengiz) rehin alan Bilge ve Gülay diğer çalışanlarında yardımlarıyla da bankayı soyarlar parayı ve görüntü kayı cihazınız da alıp Dürdane’nin arabasına binerek uzaklaşırlar. Bu paralar, banka borçlarını kapatmaya zar zor yeter.

Filme göre Bankalar

Bertolt Brech “Banka soymak nedir ki banka kurmanın yanında” sözleriyle başlıyor film. Banka kuranlar bütün banka kredileriyle banka kartlarıyla insanları soydukları için banka soymaktan daha ahlaksız bir iş olduğu mesajı film boyunca verilmiştir.

İş yerine haciz işlemini uygulayan banka avukatıyla Gülay’ın diyaloglarında şu şekilde geçmektedir.


Avukat:

Daha önce de söylediğim gibi dört aydır hiçbir ödeme yapmamışsınız. İnandırıcı bir ödeme planında sunmamışsınız. Üzgünüm

Gülay:

Ama sekiz ay ödemiştim.

Avukat:

Sadece faizin bir kısmını ödemişsiniz. Anaparaya gelmemişiniz bile. Eğer borcunuzu yasal sürede ve faiziyle öderseniz makinalarınızı alabilirsiniz.

Gülay:

Ben smsle mesaj talebinde bulundum şu anda cevap bekliyorum. (Kredi verirken böyle demiyordunuz tabide). Şeklinde geçen diyalogda bankanın soygununu gözler önüne sermektedir. Gülay iş yerini açmak için kredi almış ve aldığı krediye tekstil makinalarını ipotek ettirmiş. Dört ay krediyi ödeyemediğinden için iş yapacağı makinalara el konuluyor. Gülay, sekiz ay para ödemiş bu ödediği para sadece faizinin bir kısmını karşılamaktadadır. İş makinalarına da elinden alınan Gülay’a belirli bir süre içinde faiziyle birlikte ödemesi takdirde haciz üzerinden kalkacaktır. Ödeyememesi durumunda yatırdığı sekiz aylıkta bankanın olacaktır.

İş makinaları alıp tekrardan çalışmak isteyen Gülay başka bir kredi başvurusu yapmak için yine aynı bankanın müşteri hizmetlerini arar. Gülay’ın arkadaşı ve müşteri temsilcisi olan Bilge, hatta Gülay’ın olduğunu görünce hemen telefonu açar.


Bilge:

Gülay,(kontrol eden görevliyi gördükten sonra) Gülay hanım, Kredi ve Mevduat Bankasından arıyorum.

Gülay:

İhtiyaç kredisi en acilinden

Bilge:

Borcunuzun süresinin dolduğunu ve üç gün içinde ödemezseniz …

Gülay:

Bir dakika bir dakika. Ben smsle kredi başvurusunda bulunmuştum. Bir yanlışlık olması lazım

Bilge:

Başvurunuz inceleniyor bir değerlendirme yapıldıktan sonra size bildirilecek

Gülay:

Çalışıyorum benim tekstil atölyem var çalışıyorum para kazanıyorum ödeyeceğim.

Bilge:

Ödeyemezsin. Ödeyemezsin. Faiz üstüne faiz bindirdiler. Deli misin kızım sen ya! banka öpmeyeceği şeyin önüne ot koyar mı hiç?

Görevli:

Kovuldun. Güvenlik… şeklinde gecen bir başka diyalogda Gülay konuştuğu müşteri temsilcisinin arkadaşı Bilge olduğundan haberi de yoktur. Bilgede başlarında bekleyen görevli yüzünden tam rahat konuşamaz normal bir müşteri temsilcisi gibi konuşmak durumunda kalır. Ama Gülay’ın kredi talebi istediğinde ısrarcı daha fazla dayanamaz. Gülay’ın aldığı krediyi bile ödemesi imkânsız olduğunu ve şu anki kredisinin faizinin üstüne faiz bindirildiğini işten kovulma pahasın da olsa söyler. Banka kredi işlemlerindeki faiz sistemlerinin tam olarak nasıl olduğunu da halktan gizlenmektedir. Bilge, Gülay’a bu durumun bir kısmını açıkladığı için işten kovulur. Bankanın iç yüzünü bir iki sözde anlatmıştır: “ Banka öpmeyeceği şeyin önüne ot koyar mi hiç?” Gülay’ın ikinci bir teklifini kabul etse bile banka kendi çıkarları doğrultusunda bir anlaşama yapacağını söylemek ister.


Bankanın diğere bir halk soygunu da maruz kalan kişi Gülay’a kefil olan Bilge’yedir. Bilge’nin haberi olmadan evlerine haciz kararının haber vermeye gelen bankanın avukatıyla Bilge’nin annesi Reyhan’ın (Ayten Uncuoğlu) kovalamacaya varan bir tartışma konuşma geçer.

Avukat:

Daha önceki tebligatlar kızınız tarafından alınmış. Ama gereği yapılmamış. E sizden de saklanmış muhtemelen. O yüzden haberiniz olmaya bilir. Kefil ne demek? O ödemezse ben öderim yani garanti ediyorum demek.

Reyhan:

Evladım sen beni saf salak bir şey mi sandın? Kızım bir kâğıda imza attı diye eve haciz mi gelirmiş? Hem neyi var ki? Neyine güveniniz de kefilliğini kabul ettiniz?

Avukat:

Reyhan Hanım kızınız olduğundan miras yoluyla ona intikal etmiş payı güvence kabul edilmiş. Parayı ödemezseniz bu evden kızına düşen pay açık artırma yoluyla satışa çıkarılacak. Eğer isterseniz sizde alabilirsiniz. Ama ödemezseniz olacak olan budur.

Reyhan:

Ulan ne diyorsun sen be! Densizin dediğine bak sen. Benim evimi bana satacak. Banka Gülay dikiş makinalarını aldıktan sonra kefilin kapısına dayanıp ipotek olarak gösterdikleri evi borçlarını ödememeleri takdirde satacaklarını söylemektedir. Satış şeklide açık artırma şeklinde olması banka ipotek olarak gösterilen yeri değerinin üstünde satabilme durumu da bulunmaktadır.

Bankanın alacağını, Gülay’ın tekstil makinaları ve Bilge’nin miras yoluyla kendine intikal eden evi anca karşılıyordu. Ödemedikleri her zaman için borçları artığından dolayı kredi olarak aldıkları miktarın fazlasıyla ödemek durumda kalıyorlardı. İmzaladıkları kâğıt ise bankanın soygununu yasallaştırmaktadır. Filmin senaristinin (Şahin Alparslan) de dediği gibi etrafımızda bu durumdan muzdarip çok kadın bulunmaktadır.1 O kadar kişiyi soyan bir şirketi soymak pekte ahlaksız gözükmemektedir. Kadın İşi Banka Soygunu bu diyaloglardan ve yaşanılanlardan sonra izleyici tarafından gayet haklı bulunacaktır

Filme göre Kadın

Film, konusu bakımından incelendiğinde Türkiye’de bir ilktir. Dört kadın bir banka soyma girişiminde bulunmuşlardır. Kadınların suç komedisi tarzında bir filmde oynamaları daha önce Türk Sinemasında rastlanılmamıştır. Genelde erkek ağırlıklı bir sektör olan Türk Sinemasının aksine bu filmde erkekler yan karakterdir. Ayrıyeten erkek karakterler filmin ideolojik yapısındaki eleştirilerini tamamlamada yardımcı olmaları için kullanılmıştır.

1.


Filmde kadınlar, erkekler tarafından seks objesi olarak görüldüğüne ve cinsel zevklerini tatmin eden erkeklerin kadınlara karşı fedakârlıkta bulunmadıkları üzerinde durularak kadınlara verilen seks objesi nazarı pekiştirilmiştir. Filmin yönetmeninde söylediği gibi “ask eşittir cinsellik”2 algısının üzerinde yoğun bir şekilde durulmuş bilhassa da bu durum kadınlara karşı kullanılmıştır.

Göğüs kanseri olduğu için göğsünün birini aldırmak zorunda olan Gülay, göğüssüz kadın mı olur diyen eşi tarafından terk edilmiştir. Kocasının gözünde cinsel olarak eksik bir kadın olarak görünen Gülay, göğsüyle birlikte kocasını da kayıp etmiştir. Karsının en fazla desteğe ihtiyacı olduğu zaman da bırakıp giden kocaya göre Gülay geceleri kendini tatmin etmek için kullandığı, herhangi bir duygusu olmayan bir objeden farksızdır.


Bilge, işten kovulur, aynı işyerinde güvenlik görevlisi ve sevgilisi olan Eylem() ile aralarında şöyle diyalog geçer.

Bilge:

Şeç işin mi ben mi?

Eylem:

Ne saçma soru şimdi bu? Boğazımıza kadar borçluyuz kızım. Bu devirde yaşama kolay mı?

Bilge:

Şahane abi bundan sonra çalıştığın banka alsın seni koynuna size mutluluklar.

Bilge sevgilisine iş ve kendisi arasında bir tercih yapmasını istiyor. Eylem ise günün şartlarını gösterip bahaneler sunuyor. İşten çıkmamasının sebeplerini sunarak fedakârlık yapamamasının haklı olduğunu göstermeye çalışmaktadır.

2. http://www.roportajgazetesi.com/taner-elhan-roportaji-c1303.html 17.05.2015


Sevgilisinin başına silah dayanan Banka Müdür’ü (Erdal Cindoruk), sevgilisini kurtarmak için herhangi bir fedakârlıkta bulunmadığı gibi elindeki silahı bırak uyarılarına dahi uymayarak sevgilisinin canını hiçe sayar. Banka müdürüne göre sevgilisi paradan daha değersiz olmakla birlikte bununda sebebi artık banka müdürü sevgilisine karşı fedakârlığı gerektirecek bir şeyler bulunmamaktadır. Çünkü daha öncesinde sevgilisinde cinsel ilişkiye girmiş bunun karşılığı olarak da sevgilisini banka müdür yardımcısı yaptığı için fedakârlıkta bulunması için her hangi bir fedakarlığa gerek duymamaktadır.

Filmde diğer bir sevgili olan Selçuk (Ferit Altuğ) ile Nihal’dir. İki sevgili de ilişkilerinde değişiklik olmasını istemelerine karşın ikisinin de değişiklik anlayışları farklıdır. Selçuk değişiklik olarak ilişkiye seksin girmesini istemekte, Nihal ise evlenmeyi kast etmektedir. Evlenme istediğini dile getiren Nihal’e Selçuk, evlilik aşkı öldürür ve etrafındaki evliliği yürütemeyerek ayrılanları bahane evlilikten önce bir cinsel ilişkiye girmek istediğini vurgular. Nihal’de bu bahanelere karşılık anne ve babasının hala bu ilişkiyi yürüttüğünü ayrıca evliliğin yürümesi için 5 S kuralı olduğunu söyler. Selçuk ise bu 5 S kuralını seks, seks, seks, seks, seks olarak yorumlar. Nihal sinirli bir şekilde seksten başka bir şey düşünmeyen sevgilisine bunları sevgi, saygı, sadakat, sadakat, sabır ve en son olarak seks olduğunu vurgular. Artık Selçuk’un sekse ulaşama bilmesi için önünde sevgi saygı sabır ve sadakat vardır. Yıllardan beri sabrettiği için sabır engelini aşmış geriye sevgi, saygı ve sadakat engelleri kalmıştır. Haliyle bu engeller Selçuk’u filmdeki diğer erkelerden biraz farklı yapacaktır. Diğer erkeler ilişkiye girdikleri için fedakârlıkta bulunmamalarına rağmen Selçuk, banka soyken dahi sadakat engelini aşmak için sevgilisinin arkadaşlarına yardım edecektir.

Erkeler tarafından seks objesi olarak görülme her hangi bir toplumsal gruba yönelik bir durum değildir. Toplumun her kesiminden seçilen kadın karakterlerle bu vurgulanmıştır. Toplumun halk kesimini temsil eden Bilge sevgilisi tarafından seks objesi olarak görülmüştür. Aynı şekilde orta kesimini temsil eden Gülay, üst kesimini temsil eden Nihal de sevgileri tarafından seks objesi olarak görülmektedirler.

Kadınların çocuğuna bakması, bekâretini koruması ve hesapları eşleri tarafından ödenmesi gibi toplumsal bazı özellikler yüklenildiğimde filmde vurgulanmıştır. Gülay’ın annesi(Meral Çetinkaya), Gülay’a evde kalıp çocuğuyla ilgilenmesi için baskı yapmaktadır. Gülay’ın çocuğunun konuşamamasının sebebi olarak Gülay’ın çocukla ilgilenmemesini gösterip her fırsatta evde kal, annelik sabah gidip aksam çocukla ilgilenmek değildir şeklinde uyarılarını duyarız.

Reyhan kızı Bilge’nin bekâretini sevgilisine verdiğini öğrenince, “Artık gelinliğinize kırmızı kurdeleyi de millette göstermelik olarak takarız” sözleriyle toplumsal olarak bekâret konusundaki tutumlarını değinilmiş. Bekâreti gösteren gelinlik üzerindeki kırmızı kurdele asıl bekâreti göstermediğine de bir vurgu yapılmıştır.

Nihal, Selçuk’la yemek yiyip kalkarken hesabı iter ve garson hesabı beraber mi olacağını Selçuk’a sorar. Selçuk beraber dese de Nihal yine ayrı der çünkü Selçuk’u evliliğe ikna edememiş olduğu için hesabı ayrı ödemektedir.


Filme göre Erkekler

Filmde bankayı koruyan iki tane güvenlik görevlisi, bankanın müşteri danışma hattını kontrol eden görevli ve de banka müdür erkek olarak verilmiştir. Ayrıca bankanın hukuki olarak hakkını savunan iki avukatta erkek olarak verilmiştir. Filmde kapitalist sisteme banka üzerinden bir eleştiride bulunulmuş ve bu sistemin koruyucuları, yöneticisi ve savunucuları olarak erkekler gösterilmiştir. Bunlara ilaveten erkekler kadınları kendi çıkarlarına ve zevklerine göre kullanan karakterler, kadınları himayesi altında tutan, sadece cinsel ilişkiyi düşünen, cinsel ilişkiye girinceye kadar her türü fedakârlıkta bulunabilen ve kadınları dolandıran karakterler olarak resmedilmiştir.

Dürdane’nin sevgilisi, Dürdane ’ye Rock Bar açtırarak kredi çektirtip sonra parayı alıp ilişkiyi bitirmiş, sonra Rock barda kalacak yeri olmadığı için yatmasına izin verdiği erkekte eşyaları bardaki eşyaları çalıp çıkmıştır. Sevgilisini müdür yardımcısı yapan banka müdürü, sevgilinin başına dayalı silahtan kurtarmak için herhangi bir çaba göstermediği gibi parayı daha üstün tutmuştur.

Filmde sevgilisiyle cinsel ilişkiye girmeyen tek erkek olan Selçuk ise sürekli Nihal ile seksten konuşmak istemekte bu isteğe kavuşmak için hiçbir fedakârlıktan gözünü sakınmamakta hatta filmin sonunda bu isteğe kavuşmak için evliliği de kabul ettiğini filmin sonunda gördürürüz.

Filminde de vefat etmiş iki tane erkek -Bilge ve Gülay’ın babası- mevcuttur. Gülay’ın baktığı fotoğrafta babası hakkında polis memuru olduğu öğreniriz bunun dışında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bilge’nin babası da annesiyle beraber ev yapmış ayrıca annesiyle seks için evlenmemiş birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadın oyuncularımızın istediği gibi fedakâr erekler de bulunmaktaydı ama bunlar ise vefat etmişti.

Filmde Kadın Dayanışması

Film bir birine destek olmayan sevgililere ve eşlere inat baştan sona kadar bir kadın dayanışmasının üzerinde durmaktadır.

Filmin Karakterleri


Gülay, annesini istemediği biriyle evlenir. Göğüs kanserine yakalandıktan sonra tek göğsünü aldırarak kanserden kurtulur. Tek göğsünü aldırmasıyla birlikte tek göğüslü kadın olmaz gerekçesiyle kocası tarafından terk edilir. Bu evlilikten dolayı dargın olan annesinin yanına 2,5 yaşındaki oğluyla yerleşir. Aynı dönemde kanserin tekrardan yenilediğini ve ödeyemediği banka borçları yüzünden iş yerine icra geldiğini öğrenir. Ölüm korkusu değil oğlu tarafından hatırlanamayacak olmak onu üzmektedir. Oğlu, Gülay’ı sadece yaşama bağlamıyordu aynı zaman da Gülay’ın annesiyle iletişimine sağlamada yardımcı oluyor.


Bilge, Katılım ve Mevzuat Bankasında müşteri temsilcisi olarak çalışmaktaydı. Arkadaşı Gülay’ın borç bilgilerini verdiği içim bankadan kovulur. Eylemlere katılmış ve gecekondu mahallelerinde oturan solcu bir kızdır. Çabuk sinirlenen, haksızlıklar karşısında sesiz kalamayan ve sözünü kimseden sakınmayan bir karakter olarak karşımıza çıkar.

Nihal, Katılım ve Mevduat Bankasında çalışmaktadır. Çalıştığı bankanın müdürüne yüz vermediğinden dolayı kıdem olarak hak ettiği müdür yardımcılığını elde edemez. En büyük isteği sevgilisi olan Selçuk’un onunla evlenmesidir. Diğer kadın arkadaşlarından farkı erkek arkadaşına ise erkekler tarafından kullanılmamıştır. Kendini ağırdan satmayı becermiş ve sevgilisine her türlü fedakârlığı yaptırmıştır bir kadın olarak karşımıza çıkar.


Dürdane, saf kalpli temiz birisi her denilene inanan, çabuk aşık olan bir karakterdir. Erkekler tarafından seks objesi olarak görülmez çünkü erkeklerin ilgisini, çekecek kadar güzel değildir. Güzel olmayışından dolayı erkekler cinsellik yönünden değil, Dürdane’yi saflığı yönüyle kullanır. Rock Bar bulunduğu varoş mahallede çok güzel işler diyerek aldatan ve Dürdane’ye bakandan kredi çektiren sevgilisi çekilen parayla kaçmış, diğer ilgi duymaya başladığı kişide Rock Bar’daki eşyaları çalıp gider. Saflığı ve söylenenlere inandığı o kadar barizdir ki izlediği bir belgesel filminden etkilenerek Rock Bar’ı bir Tango Bar’a çevirmeyi bile düşünmektedir düşünmekle kalmaz filmin sonunda açtığını öğreniriz tabi ki oda Rock Bar gibi bir sonuç doğurur.

Filmde Diğer Ögelerin Kullanılması

Film ormanlık alanların içerisinde başlar kameranın üsten görünümüyle giderken birden yeşil alan biter, yeşilliklerin arasında tamamlanmış ve henüz inşaatı devam eden gökdelenleri görürüz. Yeşilliğin içine yapılmış olan asfalt yollardan kamera bizi soygun yapılan bankaya kadar götürür. Bunca yapılanların sorumlusu olarak bankaların temsil ettiği kapitalist sistemi sorumlu tutulmuştur. Aynı şekilde filmin bitiminde yeşillik görüntüyle biter ama yeşilliklerin ardında yükselen gökdelenler değil güzel görüntülü bir nehir vardır. Bankayı soydukları için o yüklü miktar kapitalist sistemin çarkına giremediği için yeşilliklere zarar gelmediğini göstermişlerdir.

Bankada iki zıt renk olan mavi ve turuncu renkler kullanılmıştır.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın