Gizli Pencere Film İncelemesi

Filmin Künyesi

Filmin adı : ​ Gizli Pencere (Secret Window)

Yönetmen : David Koepp

Senaryo : David Koepp

Ülke : ABD

Tür : Gerilim, gizem

Vizyon Tarihi : 18 Haziran 2004

Süre : 96 dakika

​ Dil : İngilizce

Oyuncular :

Johnny Depp

John Turturro

Maria Bello

Timothy Hutton

Charles S. Dutton

Len Cariou

Filmin İncelemesi

“Uçuruma uzun süre bakarsan uçurum da senin içine bakar.”

Çok satan romanların yazarı Mort Rainey (Johnny Depp), karısının kendisini aldatması ile şoka girer ve boşanma sürecini göl kenarındaki bir evde inzivaya çekilerek geçirmeye çalışır. Depresif biçimde günlerini uyuyarak geçirmekte ve ciddi yaratıcılık sıkıntısı yaşamaktadır. Günün birinde bir yazarın en korktuğu şey başına gelir. Kapısına dayanan John Shooter (John Turturro) isimli okuru, kendisini hırsızlıkla suçlamaktadır. Üstelik bu gizemli okuru, yazarı kendi öyküsünü çalmakla itham etmektedir, daha da önemlisi, öykünün finalini değiştirdiği için çok kızgındır. Rainey’den bu ayıbını kabul etmesini ve hikayenin sonunu yeniden kendisininki ile değiştirmesini istemektedir.

Rainey önceleri Shooter’ın sapık bir takipçi olduğunu düşünür. Ancak Shooter’ın köpeğini öldürmesiyle, bunun hafife alınacak bir olay olmadığını anlar. Polise haber verir ancak, polis fazla ilgilenmez o da özel bir güvenlik tutar.

Her ne kadar hikayenin kendisine ait olduğunu bilse de bunu bir türlü kanıtlayamaz. Sonunda hikayenin 2004 yılında basıldığı dergiyi göstermek ister böylece bundan kurtulacaktır çünkü Shooter 2007’de yazdığını iddia eder.

Dergi karısının evindedir ondan dergiyi isteyemez, kendisi de almaya kapıya kadar gitse de geri döner. Biraz zaman sonra ise evin bir kundaklamayla küle döndüğü haberini alacaktır.

Ve bu arada tuttuğu polis ve Shooter’la kendisini gören tek kişi de öldürülmüştür.

Derginin yayın evinden bir kopya göndermelerini ister, ancak aldığı kopya da tam da hikayenin bulunduğu sayfalar yırtılmıştır.

Garip davranışlarından usanan karısı hala imzalamadığı boşanma kağıtlarını imzalaması için evine gelir ve Shooter’la karşılaşır.

Her şey Rainey’in zihnindeki bir oyundan ibarettir. Önce Tim’i sonra karısını öldürür ve polis bunu yaptığını bilse de kanıt bulamaz.

Mort’un içinde bulunduğu psikolojik durumun bir göstergesi olarak yer yer ayna kullanımı var. Banyosunda bir ses duyan ve John Shooter’ın geldiğini zannedip panikleyen Mort, vurarak kırdığı şeyin bir ayna olduğunu anlıyor. Mort arabasından dışarıya bakarken, yan dikiz aynasındaki “nesneler, aynadaki yansımalarından daha yakındırlar” ibaresi göze çarpıyor. Filmde bir çok psikolojik göndermeler de var. Mort uzaktan, karısının yeni sevgilisi ile aşk yuvası haline gelen, çok sevdiği evine bakarken “Bu benim güzel evim değil, o benim güzel karım değil, artık” diyor. Rainey’in içinde, nereye gizlendiği belli olmayan bir öfke var sanki.

Koepp, Mort’un bölünmüşlüğünü, sürrealist ressamın bir tablosunu andırdığı için ‘Magritte Çekimi’ olarak anılan yöntemle yansıttı. Bu tabloda, seyirci, aynaya bakan bir adam görür. Ama yüzünün yansıması gereken yerde, adamın kafasının arkasını görürüz.

Yönetmenin filmle ilgili sözleri ise şöyle: “Bir evde çıldıran adam filmlerini seviyorum. Kapalı bir alanda geçen hikayeler üzerinde çalışmanın yarattığı zorluktan keyif alıyorum. Dışarıda geçen bazı sahneler olsa da, hikaye esas olarak Mort Rainey’nin yaşam alanında geçiyor. Karşımızda hayatının çok kötü bir döneminde olup evde çok fazla vakit geçiren bir adam var. Her zaman büyük ilgi duyduğum hapis olma ve paranoya temalarını irdelemek istedim. Bir yere sıkışıp kalmak gerçekten ürkütücü, yaşam alanınızda kötü şeylerin olması da çok tedirgin edici olabilir”.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın