Analiz 96

ABD Kongresinin 1986 yılında çıkardığı yasa gereği , ABD Başkanları tarafından yıllık strateji değerlendirme belgesi açıklanır.  Bu belge Bush ve Obama döneminde ikişer kez yayınlanmıştı.  ABD’ye ait güvenlik öncelikleri ve tehditlerin yer aldığı 68 sayfalık “Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi” 18 Aralık 2017 tarihinde Trump tarafından açıklandı.

ABD’nin ulusal çıkarları dört başlık altında belirtildi. ABD vatanı ve  halkının korunması , ABD’nin refah düzeyinin yükseltilmesi, barışın güç kullanılarak  sağlaması ve  ABD etkinliğinin artırılması. Önceki yıllarda  var olan iklim değişiklikleri ise tehdit listesinden çıkarıldı. Peki, dördüncü başlıktaki  ABD etkinliğinin artması nasıl gerçekleşecek ? Daha fazla silah satarak ve savaş çarkını daha hızlı döndürerek . Başka bir deyişle , özellikle Ortadoğu’da daha çok insanın ölmesi ve daha fazla kanın akması demek.

ABD’ye karşı ana tehditler belgede şöyle sıralanmış ; birincisi, statükoyu bozan güçler adı altında Çin ve Rusya, ikincisi terörü destekleyen , toplu katliama yönelik silahları elde etme çabası gösteren İran ve Kuzey Kore, üçüncü tehdit  ise radikal cihatçı gruplar.

ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi , ABD’nin Suriye ve Irak’ta kesin kalıcı olduğunu ortaya koymuş oldu. ABD Suriye  coğrafyasının %30’unu , Suriye enerji kaynaklarının yaklaşık %50’sini  PYD/PKK’ya verdi. Çünkü Suriye’de PYD’nin işgal ettiği bölgelerde üslerini geliştirerek , İran’ın etkinliğini yok etme amacındadır. Böylece hem İsrail’in güvenliğini sağlamış, hem de Irak ve Suriye üzerinde var olan İran’ın gücünü kırmış olacaktır.

Ulusal Güvenlik Strateji Belgesinde , Suudi Arabistan ve Mısır müttefik  olarak yer alıyor. Yani, İran’a karşı başlatılacak operasyonda başrolde Suudi Arabistan olacak. Körfez ülkeleri ve Mısır  da destek sağlayacak. Suudi Arabistan’ın , son yılda ABD’den gerçekleştirdiği  silah alımının %212 artması boşu boşuna değildir.

İran’ı düşman ilan eden ABD’ye minnet borcunu ödemekte sabırsız olan Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri , ABD’nin her dediğini zaten yapmaya hazır. Başta Suudi Arabistan  olmak üzere, Körfez ülkeleriyle diğerlerinin İran’a açılacak bir cephe için ABD’den daha fazla silah alacakları  kesin. ABD mutlu, maşa ülkeler ve örgütler de çok memnun.

Kuzey Kore ile ilgili daha yapılacak çok şey olduğunu belirten Trump, Kuzey Kore rejiminin dünyayı tehdit etmemesi gerektiğini söyledi. Kuzey Kore tehdidi, ABD’nin Japonya, Filipinler ve Güney Kore’deki  askeri varlığını artırması ve bu ülkelere yeni silah satışı demek.

Trump, Pakistan’ı terörizme karşı kararlı bir adım atmaya çağırdı. Bu da ABD’nin Pakistan’da etkisini arttıracağı anlamına gelmektedir.

ABD’nin Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi NATO’yu etkiler mi ? Elbette, doğrudan etkileyecektir. NATO ABD’nin tehdit olarak saydığı ülkeler ve bölgeler için yoğun bir şekilde çalışmaya başlayacaktır. ABD’nin belirttiği tehditler doğrultusunda  NATO kendi stratejik konseptini biçimlendirecektir. 2018 yazına kadar  bu tehditler için gerekli olan kuvvet havuzunu oluşturmak zorundadır.

NATO üyesi ülkelerin tehditlerini karşılayacak şekilde kuvvet havuzuna verecekleri kuvvetler, silah sistemleri ve tesislerin 2018 ortalarına kadar resmi belgelerde bir yükümlülük olarak yer alacağı görülecektir.

Trump’ın düşmana ve savaşa ihtiyacı vardı. Bu belgeyle, yeteri kadar düşmanı ve sona ermeyecek bir savaşı resmi bir kimliğe büründürmüş oldu. ABD, dünyada ve Ortadoğu’da etkinliğini artırmak için, savaş çarkını maşa ülkeler ve örgütler vasıtasıyla daha da hızlandıracaktır.

ABD Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Haley, 14 Aralık 2017’de Washington’da Yemen’den Riyad’ın dışındaki Kral Fahd havaalanına, 4 Kasım 2017’de fırlatılan füzeye ait parçaları basın toplantısında sergiledi. Bu parçaların İran yapımı olduğunu ileri sürdü. Ortadoğu’da, İran’ın etkinliğini geriletmek için bir koalisyon kuracaklarını duyurdu. Amaç, İran’a yapılacak operasyon gerekçelerini hazırlamak. 2003 yılında, ABD Dış İşleri Bakanı  Colin Powell da Irak’a ait bazı kimyasal görseller sergilemişti. Ardından Irak işgal edildi. Dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair , yıllar sonra gerçek olmayan kimyasal bilgiler bahanesiyle Irak’ı işgal ettiklerini itiraf ederek özür dilemişti. Şimdi benzer oyun İran için sahnededir.

Trump ABD’nin IŞİD’e önemli darbeler indirdiğini , nereye kaçarlarsa takip ettiklerini ve ABD sınırlarından içeri girmelerine izin vermeyeceklerini açıkladı. Oysa ABD, IŞİD’lilerin Rakka’dan başka bölgelere güvenli bir şekilde tahliyesini sağlamıştı. Ayrıca, Suriye’nin Hasebe kentindeki mülteci kampında , aralarında IŞİD’lilerin de bulunduğu  Yeni Suriye Ordusu adlı grubu eğitmeğe devam ediyor.Bu da ABD’nin IŞİD ve benzeri terör gruplarını değişik adlar altında , uygun yer ve zamanda kullanma kararlılığında olduğunu göstermektedir.

Trump’ın Ulusal Güvenlik  Strateji Belgesi ile , 1990’larda sona eren soğuk savaş dönemi yeniden başlamış oldu. Daha çok gözyaşı ve kan vaat ederek.

Trump 2018 yılı savunma bütçesinin 700 milyar dolara çıkarılması talimatını da gecikmeden verdi. Askeri harcamalar, Trump’ın yeni güvenlik stratejisiyle %19,5 artmış oldu. Aradaki farkı Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine  sattığı silahlardan zaten karşılamıştı.

Türkiye’nin Suriye’den kaynaklanan beka sorunu, ABD’nin bölgedeki politikası ve İran’da başlatacağı  çeşitli operasyonlarla daha da artacaktır. Zaman kaybetmeden , İran-Irak ve Suriye ile bir ittifak Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından yaşamsaldır.

Tüm okurlarımızın  yeni yılını kutlar, hepimize aydınlık bir yıl dilerim.

Bunları da sevebilirsiniz