Sayıların Sihirli Dünyası 7- İslam Matematiği

İslam Cumhuriyeti İran, Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’yı içine alan bölgede 8. yüzyılda kuruldu ve bununla birlikte matematik dünyasına hatrı sayılır katkılarda bulundu. Yunan ve Hint matematiğindeki gelişmeleri harmanladılar.

İslam dininin insan tasvir eden figürleri yasaklamış olması sonucunda bu dönemde karmaşık geometrik kalıpların binaların dekorasyonunda kullanılmasına yol açmıştır. Öyle ki, matematik İslam dünyasıyla bir sanat biçimine bürünmüştür. Müslümanlar, 2 boyutlu yüzeyde tanımlanabilen bütün farklı simetri şekillerini keşfetmişlerdir.

Kuran, bilgi birikimini teşvik eden bir kitap olduğu için, İslam bilimi ve matematiğinin altın çağı olan 9-15. yüzyıl döneminde matematik bir hayli yol katetmiştir. 810 yılında, Bağdat’ta Bayt al-Hikma’nın kurulmasıyla Hint ve Yunan matematiği ve astronomisinin en önemli eserleri Arapça’ya çevrildi ve matematik alanındaki çalışmalar hız kazandı.

El-Harezmi

Bayt el-Hikma’nın 9. yüzyıldaki başkanı olan Fars matematikçi El-Harezmi en önemli Müslüman matematikçilerden birisidir. El-Harezmi’nin matematiğe en büyük katılarından biri Hintlilerin sayı sistemini (onluk sayı sistemi) ısrarlı bir şekilde savunmasıdır. Bu durum, İslam matematiğinin bu denli güçlenmesine en büyük rolü oynamıştır. Harezmi’nin çalışmaları, bu sayı sisteminin önce bütün İslam dünyasında ardından da bütün dünyada kabul görmesine yol açmıştır.

Harezmi’nin bir diğer büyük katkısı ise cebire olmuştur. Dengeleme ve indirgeme işlemleri için temel cebirsel yöntemler önermiş ve 2. dereceden polinomlar için detaylı çözümler sağlamıştır. Böylece, günümüzde bile kullanılan güçlü soyut bir matematiksel dil oluşturmuş ve problem analizlerinin daha öncekilere (Hint ve Çin matematiği) göre daha sistematik yapılmasını sağlamıştır.

El-Kereci

10. yüzyılda yaşamış olan Fars matematikçi El-Kereci cebiri bir adım daha ileri taşıdı. Matematiği, geometri mirasından sıyırarak, cebirsel analiz teorisini tanıttı.


El-Kereci’nin binom teoremine tümevarım ispatı


El-Kereci, matematiksel tümevarım yöntemini (sonsuz bir serideki ilk önermenin doğruluğunun ispatlanması ile serinin diğer önermelerinin de ispatlanması) kullanarak bulduğu sonuçları ispatladı. Bir çok diğer teoremin yanı sıra El-Kereci binom teoremini matematiksel tümevarım yöntemi ile ispatladı.

Ömer Hayyam

El-Kereci’den bir kaç yüzyıl sonra Ömer Hayyam – daha çok şair ve Rubailer’in yazarı olarak bilinir, fakat aynı zamanda önemli bir matematikçi ve astronomdur – Hintlilerin bazı yöntemlerini genelledi. Kübik problemlere sistematik analizler ışığında çözümler üretti, cebirsel geometrinin temellerini tanımladı.

Nasir Al-Din Al-Tusi

13. yüzyılda yaşamış olan matematikçi, bilim insanı ve astronom olan Nasir Al-Din Al-Tusi, triogonometriyi astronomiden ayrı bir matematik disiplini olarak kabul eden ilk kişidir. Menelaus ve Alexandria gibi Yunanlı matematikçilerin sinüs fonksiyonu ile ilgili yaptığı çalışmaları detaylandırmış, küresel trigonometriye ait ilk kapsamlı açıklamayı sunmuştur.

Kaynaklar

  1. http://www.storyofmathematics.com/islamic.html

  2. http://islam.wikia.com/wiki/Al-Karaji

  3. http://www-history.mcs.st-andrews.ac.uk/Biographies/Al-Karaji.html

  4. https://www.famousscientists.org/omar-khayyam/

  5. http://www.muslimheritage.com/article/nasir-al-din-al-tusi


Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın