Bölgesel Birlik

BÖLGESEL BİRLİK, EMPERYALİZMİN ÇIKARDIĞI SURİYE “SORUNU”NU BİTİRİYOR!

DEVLETLERARASI BİRLİK, BARZANİ DEVLETİNİ DE, PKK DEVLETİNİ DE ÖNLÜYOR!

Zaman zaman mevsim normallerinin üstünde sıcaklar olduysa da bu yaz kavurucu sıcaklık, bölgesel siyasette ortaya çıktı. Yani ısının esası, sınırlarımızın güneyinde.

ABD kara gücüm dediği PKK-PYD terör örgütüne açıkca silah, mühimmat, ağır savaş araçları, tanksavar vurucular, zırh delen füzeler sevketmeye başladı. Aslında on yıllardır lojistik destek her zaman yapılmıştı, yapılmaktaydı. Ancak şimdiki sevkiyat göstere göstere yapılma durumunda. Dahası, son aylardakiler 1400 TIR’ı bulmuş. Bu, 50 bin tondan fazla silah vermek demek.

Havaya ısıtan ikinci gelişme, Barzani’nin sınırlı bir bölge halkına yönelik halkoylaması yapma planını açıklamasıydı. Bu tasarının Barzani açısından fırsat değerlendirmek olduğunda, talimatı veren merkez tarafından ise bir ilerleme anlamlarına geldiğinde herkes hemfikir.

Bu, bölgeyi parçalamaya yönelik planın son adımı. Ancak bu adım ters tepti. Referandum tezgahı, bölge ülkelerinin birliğine hizmet etti. Merkezi Irak hükümeti, İran, Rusya ve Türkiye birlikte irkildiler. İran Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye önemli bir ziyarette bulundu. Ortak askeri operasyonlar yapılabileceğinin konuşulduğu ve hazırlıkların yapıldığı açıklandı. Arkasından Rusya’dan Türkiye’ye bir başka ziyaret. Seviye yüksek.

Dolayısıyla gelişmeler olumlu.

Referandum münasebetsizliği Asya cephesinde zaten hemen protesto edilmişti. Çin’in tavrı net. Üstelik uygulanırsa referandumun çok daha başka sorunlara yol açacağı da anlaşıldı. Bu arada Avrupa’dan Almanya referandum planına karşı çıktı. Bunlar yüzünden planın esas sahibi ABD bile tırsıdı, zamanlama uygunsuzluğunu bahane ederek yapılmasının doğru olmadığını ileri sürmeye bile başladı.

Koalisyon güçleri, NATO güçleri, desteklemek istedikleri referandumla ilgili olarak çıtlarını çıkaramıyorlar. Pabuç pahalı.

Referandum, “Kürt halkının özgürlüğü” veya “bir halkın kaderini tayin hakkının gereği” değil, ABD-İsrail planının parçasıdır. İsrail Barzani referandumunun tam olarak arkasındadır, destekçisidir.

Referandum cephesi yalnız kaldı, geriledi, vazgeçmeye hazır. Artık yapılamayacağı da düşünülüyor.

ABD, sınır bölgelerimizde özelleştirdiği savaşla, kendisi savaşmaktan kurtulmuş oluyor, ancak sorumluluğu ne ortadan kalkıyor, ne de hafifliyor. Ama bu stratejide en önemli olan taraf, silah ve para verip savaştırıp savaş kazanmanın mümkün olmaması. Kendi askeriyle ABD zaten hep kaybediyorken, bari askerim ölmeden kaybedeyim diyor olmalı!

Gelişmeler içinde en önemli gelişme bölgesel birliğin somutlaşmasıdır. Güney sınırlarımızdaki ülkeler tek yumruk olmaya gidiyor. Suriye ve Irak’ın parçalanması suya düşmüş bulunuyor. Bölgesel birlik, PKK devletini de, Barzani devletini de önlüyor.

Türkiye açısından bakarsak, Fırat Kalkanı “koridor”u sona erdirmişti. Şu anda bunun tamamlayıcısı olan harekatlar yapılıyor. Suriye’nin kuzeybatısında çeteler temizleniyor. Fırat Kalkanı Türkiye’nin bölünmesini, şu anki hareketlar ise Suriye’nin parçalanması planlarını sona erdirmiş bulunuyor.

ABD’nin PYD ve diğer terörist örgütlere silah sevkiyatı bir işe yaramayacak.

Sonuç; ABD, bu süreçte de kaybetmiştir. Bölgede kalması sorun. Ve bugün ABD “politikası”, ne Suriye’de kalmak, ne bölgeden gitmek!

Seçenekleri kalmayan emperyalizm bitmiş demektir.

*

Zafer Bayramımız bu yıl en kutlu olduğu yıldadır. Zafer haftamız, 30 Ağustos’a layık olduğumuzun göstergesidir. Zafer Bayramımızı zaferlerle kutlamak en güzeli!

Bunları da sevebilirsiniz