Oradaydım

Adalet yürüyüşü

15 Haziran’dan 9 Temmuz’a kadar, sadece ve sadece hak – hukuk – adalet diye yürüyen on binler, İstanbul Maltepe’de bir araya gelen milyonlar, tüm Türkiye’ye ve dünyaya örnek, barışçıl bir eylemin nasıl yapılacağını da göstermiştir.

Toplumsal tarihimizde yeni bir dönemin başlangıcı sayılan “Adalet Yürüyüşü” ne yürüyüşün 17. Gününde İzmir Karabağlar CHP İlçe Örgütü ile katıldım.

Yürüyüş son derece örgütlü ve disiplinli bir yürüyüştü.

Daha önce CHP örgütü gerek yürüyüşlerde gerekse panel ve benzeri toplantılarda, CHP milletvekilleri, belediye başkanları en önde kol kola resimlerde daha iyi çıkmak için bir yarış halindeyken bu yürüyüşte; milletvekilleri yürüyüşe katılan o güzelim insanlarla kaynaşmış, bir kısım milletvekili kendi elleriyle yürüyüşçülere su, ekmek dağıtırken, bir kısım milletvekilleri davul zurna eşliğinde halaylarla, türkülerle kol kola sevgi – paylaşım – hoşgörü içinde görevlerini eksiksiz yapıyorlardı.

Diğer yandan CHP’li belediyeler yürüyüşün başarısı için ellerinden geleni yaptılar. İnsanların temel gereksinimleri düzenli olarak karşılandı. Kimse aç ve susuz kalmadı! Konaklama yerlerinde hem belediyelerin temizlik görevlileri hem yurttaşlar dinlenme alanlarını, parkları temiz tutma konusunda çok özenli davrandılar.

“Adalet Yürüyüşü”nde kimler yoktu ki; bu insanlar, AKP’nin mitinglerindeki toplama kalabalıklardan çok farklıydı. Yürüyenler gerçek halk kesimleri ve sahici insanlardı! Her biri ülkenin başka bir köşesinden kalkıp gelmiş ve hep birlikte “Hak, hukuk, adalet” diye slogan atıyorlardı.!

Engelli yurttaşlarımızın koltuk değnekleri ve tekerlekli sandalyeleriyle yürüyüşte yerlerini almış, görevini yapmanın mutluluğunu yaşıyorlardı.

Yaşları 70’ ler de 80’ ler de olan güzel insanlar coşku ile yürüyorlar sloganlar atıyorlar biraz yorulduklarında görevli milletvekilleri onları otobüslere binmeye ikna ediyorlardı.

Yürüyüşte 1141 metre Türk Bayrağı , “Nuriye ve Semih İçin ADALET” “Gazeteciler İçin ADALET” ve her kesimin sorunları ile ilgili ADALET pankartları göze çarpıyordu.

8 Temmuz 2017 gece saat 24 te Maltepe Mitingine katılmak için Narlıdere CHP ilçe örgütünce organize edilen onlarca otobüslerle yola koyulduk.

Sabah Miting alanı olan Maltepe Meydanına vardığımızda daha saat 10.30 du. Miting saat 18 de başlayacak. Meydan görevini yapan ve yapacak mutlu insanlarla dolmuştu. Sahil boyunca olan kafelerde, ağaçların altında banklarda oturan, gezen daha çok insanla tanışmak, tanıdık dostları görmek için bir bayram yerindeymiş gibi herkes birbirine sarılıyor, elindeki simidi, suyu, kumanyayı arkadaşları ile paylaşıyor, kafelerde herkes içilen çayların parasını vermek için birbirleri ile yarışıyordu.

Miting saat 17,59 da CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Miting alanına geldi ve miting başladı.

Bu da alışılmamış bir olaydı. Miting saat 18.00 de başlayacak denilmiş ve saat tam 18.00 başlamıştı.

Adalet Mitingini anlatmama gerek var mı? bilmiyorum Çünkü; yalnız Türkiye değil bütün dünya bu görkemli ADALET MİTİNGİ’NE odaklanmıştı.

Dünyayı ayağa kaldıran, herkese parmak ısıttıran, “Büyük Adalet Yürüyüşü” ve 9 Temmuz’da okunan bildiri, manifesto başta AKP genel başkanı olmak üzere bir çok kişinin de kimyalarının bozulmasına neden olmuştur.

7 Haziran 2015 seçimlerinde aynı barolar birliği başkanı Metin Feyzioğlu CHP’yi kurultaya çağırırken;

Adalet yürüyüşünü siyasi bir partinin yürüyüşü olarak algılamış ve yürüyüşe katılmamış,

Kemalizm le Kenanizmi ( Kenan Evren) birbirine karıştıran, sözde hak hukuk adalet temsilcilerinden Ümit Kocasakal; Uğur Dündar’ın Halk TV de yayımlanan Arena programında Tayyip’in diploması olsa ne olur olmasa ne olur.” Söylemi ile hukuksuzluğun savunuculuğunu yapmasında bir sakınca görmeyip Onurlu Yürüyüşe çamur atmaya kalkışmıştır.

Hadi; Devlet Bahçeli’nin abuk sabuk çıkışları ve AKP’in fedailiğine soyunmasını ve siyasetin bu karanlık yüzünü bilmeyen kalmadı diyelim.

Peki, Cumhuriyet’i yıkmak, Türkiye’yi parçalamak, Mustafa Kemal Atatürk’ü yok etmek isteyen, PKK Terör örgütünün başı, binlerce yaşlı, kadın, genç ve çocukların katili Öcalan’la Bekaa vadisinde pazarlıklar içine girip çiçeklerle terör örgütünü selamlaması ile gündeme gelen Doğu Perinçek’e ne demeli.

Sarayın yeni sözcüsü Perinçek ne diyor; Kılıçdaroğlu’nun Adalet pankartıyla yürüyüş yapmasını eleştirerek,

“Türk yargısı son 50 yılın altın devrini yaşıyor” dedi .

Doğu Perinçek’e şöyle demek gerekiyor. Hadi lan CIA sosyalisti,

Her dönem ayrı bir “çizgi” tutturmuş…

Her dönem ayrı bir “renge” bürünmüş…
Ama devrimci hareketlere ve Sol’a düşmanlık çizgisi hiç değişmemiş bir Perinçek
***
Daha 1970’lerde “CIA Sosyalisti” kimliğini açığa çıkararak ipliğini pazara çıkarmıştı Dr. Hikmet Kıvılcımlı…
Daha sonra işkencelerde can veren İbrahim Kaypakkaya ne olduğunu gözler önüne sermişti…
1977 1 Mayıs katliamı ve provokasyonunun başını çeken ekiptendi…
12 Eylül öncesi devrimcileri ve devrimci hareketleri ihbar eden şebekenin başıydı…


Peki, 2002’den bu yana Tayyip Erdoğan’a koltuk değnekliği yapmış,

(CHP İstanbul Eski İl Başkanı Mehmet Bölük’ün araştırarak yazdığı “EL TAYYİP VE MECBUREN” Kitapları)

Son 7 Haziran 2015 seçimlerinde bunu yinelemiş olan Deniz Baykal Neden yürüyüşe katılmadı?.

Bunu yanıtını da EMNİYET İSTİHBARATININ KİLİT İSMİ Sabri UZUN’UN yazdığı İN kitabının 105 ve 106. Sayfalarında bulabilirsiniz.

18 Temmuz 2017


Abdurrahim Sercan

CHP İzmir eski İl Sekreteri

www.68dayanisma.org sitesi sahibi ve yöneticisi

Bunları da sevebilirsiniz