“Şeyh Bedreddin / 1-Kuramı ve Eylemi Üzerine Belgeler ve Yorumlar” adlı makalemde, Osmanlı tarihçilerinin önemli bir kesiminin, başlangıçta Şeyh Bedreddin’i büyük bir İslâm âlimi ve hukukçusu, bir kesiminin ise 15.yüzyılda eşitlikçi bir düzen arayan bir hareketin kuramcısı ve eylemcisi olarak öngördüklerini bildirmiş olduklarını yazmıştım. Ancak her iki yaklaşıma sahip olanların birleştiği bir konunun ,varolan sisteme karşı çıkışı nedeniyle Osmanlı Devleti tarafından idam edilmiş olmasıydı.
Şeyh Bedreddin’in öğretisi neydi?
Yazımızı sonlarken Mizancı Murad Bey’in de Şeyh Bedreddin’in Börklüce Mustafa aracılığıyla yaydığı görüşlerini günümüz Türkçesiyle şöyle özetlemiş olduğuna değinmiştim:
• Tanrı Dünyayı yaratmış ve insanlara bahşetmiştir.
• Servet ve tarım ürünleri herkesin ortak malıdır.
• İnsanlar eşittir. Kiminin servet sahibi olması, kiminin ekmeğe bile muhtaç kalması tanrısal amaca aykırıdır.
• Nikahlı kadınlardan başka dünyada her şey ortak olmalıdır.
• Birinin çevresi ve inançları ötekininkine benzemiyor diye onun üzerinde güç kullanılması, kutsal buyruklara ve amaçlara aykırıdır. Çünkü düşünce ve vicdan doğaya uyumla oluşur.
• Müslüman, Hıristiyan, Musevi ya da Mecusi hepsi Tanrının kuludur, birdir, kardeştir. Aralarında dostluk ve bağlılık olması gerekir. Bu birliktelik ve dostluk nedeniyle doğru olan (hak), ilkel olana (batıl) üstün gelir. Yönetme ise zulüm ve baskıdır (saray, saltanat, savaş, asker hepsi zulümdür. Tekkeler, dervişler, ulema bunlar da zulüm ve baskıdır).
• Yönetenin saldırılarını anlayışla karşılamak, Tanrının amaçlarına uygun olmayan buyruklarına uymak doğru değildir.
• Yöneticiler, halifeler döneminde olduğu gibi yönetilenler tarafından seçilmelidir.
• Herkes eksiksiz özgürlüğün gerektirdiği gibi düşüncelerini ve yaşama biçimini açıklayabilmelidir. Başkalarının yaşama biçimi ve inançlarına saygılı davranılmalıdır.
Özetle;Şeyh Bedreddin ve müridleri olan Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in var olan sisteme karşı baş kaldırının temelinde, taht kavgası ile birlikte ülkenin içinde bulunduğu iç savaş ortamında ekonomik yükün köylülerin sırtında dayanılmaz duruma gelmiş olması söylenebilir. Ayrıca ticarete getirilen kimi kısıtlamalar da,örneğin Anadolu’dan adalara buğday ihracının yasaklanması yöredeki her kesimden halkı da zor durumda bırakmıştı.Bu durum hem Anadolu hem de Rumeli’deki ayaklanmalara oldukça uygun bir ortam ve koşullar yaratmıştı.
Bu yazımda da Şeyh Bedreddin’in İsyancıları:Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal hakkında kısaca bilgi vereceğim.
Börklüce Mustafa Üzerine
Belgeler,Börklüce Mustafa’nın Şeyh Bedreddin’in başlıca müridi olduğunu , 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15.yüzyıl başında yaşadığını ve günümüzün komünal sistemini andıran bir sistem vazederek, 1415-1416 yıllarında Karaburun Yarımadasında etrafına topladığı Türkmen köylüler, Rum denizciler ve Yahudi tüccarlar ile fahiş vergilere ve yapılan haksızlıklara isyan ettiğini gösteriyor.
Bizanslı Dukas tarihinden F.Babinger’in Almancaya çevirdiği,Köprülüzade Ahmed Cemal’inde Almancadan Türkçeye naklettiği metinde Börklüce Mustafa’nın görüşleri şöyle ifade ediliyor: “Mezkur köylü,Türklere va’z ve nasayihte bulunuyor(gönüllü yoksulluğu öğütlüyor) ve kadınlara müstesna olmak üzere erzak,mulbasat,mevaşi ve arazi gibi şeylerin kaffesinin umumun mal-i müştereki addedilmesini tavsiye diyor idi.Diyor ki: “Ben senin emlakine tasarruf edebildiğim gibi sen de benim emlakime aynı suretle tasarruf edebilirsin.” Köylü avam-ı halkı be nevi sözleriyle kendi tarafına celp ve cezb ettikten sonra Hıristiyanlar ile dostlu tesisine çalıştı.
Börklüce Mustafa’nın yaşam öyküsü kısaca şöyle:
Fetret Devrinde 1411-1413 yılları arasında Edirne’de Musa Çelebi’nin kazasker’i olan Bedreddin, Börklüce Mustafa’yı yanına kethüda olarak aldı. Ancak Fetret Devri’nden galip çıkan 1. Mehmed,Bedreddin’i İznik’e sürgüne gönderdi ve Börklüce de Aydın’a döndü. Burada Osmanlı yönetiminden memnun olmayan köylüleri ve yoksul dervişleri etrafına toplayarak din ayrımı gözetmeyen bir anlayışla, paylaşımcı bir köylü hareketi örgütleyerek isyanın önderliğini yaptı.
Börklüce, çeşitli kaynaklara göre etrafına 4.000 ila 10.000 kişi toplamıştı. Karaburun Yarımadası merkezli isyanın başlangıcında Börklüce’nin ordusu, I. Mehmed’in Saruhan valisi İskender Paşa’yı yenilgiye uğrattı. Börklüce’ye, onun manevi gücüne inanan büyük kalabalıklar da katıldı. I. Mehmed bu ilk yenilginin ardından, Saruhan Beyi olan Timurtaş Paşazade Ali Bey’i bütün Saruhan ve Aydın kuvvetleriyle Karaburun’a sevketti. Osmanlı Ordusu,burada da köylüler tarafından yenildi. Ali Bey Manisa’ya kaçarak hayatını kurtarabildi.
I. Mehmed,daha sonra oğlu Murat ve veziriazam Bayezid Paşa’yı, Rumeli ordusuyla Börklüce’nin üzerine gönderdi. Anadolu’dan da destek kuvvetler toplayan Bayezid Paşa, dervişler tarafından tahkim edilen dağa ilerlerken bütün halkı katlettirdi. Cehennem Vadisi bölgesinde kanlı çatışmalar oldu. Yandaşları büyük bir kıyıma uğrayan Börklüce, Bülmüş Boğazı’ndan Azap Yeri’ne doğru çekildi ve oradan Sakız Adası’na kaçmayı denedi, ancak denizin Osmanlı gemilerince tutulduğunu gördü. Şehzade Murad’ın maiyetindekilerin de birçok şehit verdiği mücadele sonunda Börklüce ve dervişleri,daha fazla dayanamayarak ilin kuzeyine dağıldı, ancak tutsak olmaktan kurtulamadı ve Ayasaluğ’a (Selçuk) getirildi. Kolları ve ayaklarından çarmıha çivilenerek bir devenin sırtına bağlandı ve büyük bir alay ile şehirde gezdirildi. Börklüce’ye yapılan işkenceler onu fikrinden döndürmedi. Kendisine sadık dervişleri gözü önünde katledilirken bile “İriş Dede Sultan, iriş!” (Yetiş Dede Sultan, yetiş!) dedikleri söylencesi vardır.
Börklüce Mustafa’nın “Tasvîrü’l-Kulûb” adlı bir yapıtı da vardır. Yapıtın içeriği ise tasavvufla ilgilidir.Tasavvuftaki “fakr ve dervişlik” düşüncesi,Tanrı’dan başka hiçbir şeye ihtiyaç duymamak, onun varlığı ile yetinmek , dünya malına bağlanmamak gibi inanış ve yorumlardır.Bu yaklaşımın saray çevresi tarafından mal paylaşımı olarak anlaşıldığı ,bununda Börklüce’nin bedeninin ortadan kaldırılmasına neden olduğu belirtilmektedir.
Torlak Kemal Kim?
Torlak Kemal’in de, Manisa’da Samuel adıyla doğduğu ve daha sonra Yahudilik’ten İslam’a geçerek adını değiştirdiği bildirilmektedir.
Fetret Devri sonrasında Manisa ve çevresinde Şeyh Bedreddin’in düşüncelerini yaymasıyla ün kazandı. Daha sonra Börklüce Mustafa ile birlikte Şeyh Bedreddin adına bir isyan hareketi başlattı.
Torlak Kemal de ,Börklüce Mustafa isyanıyla olasılıkla aynı zamanlarda, Manisa civarında bir isyan hareketine öncüsü yapmıştır.Sultan I. Mehmed, oğlu Şehzade Murad ile Bayezid Paşa’yı bu isyancıların üzerine gönderdi. Torlak Kemal, Börklüce Mustafa’nın kendisine katılan müridleri ile birlikte, Bayezid Paşa’ya karşı savaştı.
Daha küçük olan bu isyan da şiddetle bastırıdı.Torlak Kemal, 1419 yılında Manisa’da yakalanarak asılmıştır.
Kaynakça
Balivet,Michel 2000.Şeyh Bedreddin Tasavvuf ve İsyan. Tarih Vakfı Yurt Yayınları
Derin,Kemal ,2014. Kalplerin Işığı: Börklüce Mustafa. Destek Yayınları
Er,Şaban,2016. “Edirne-Simâvne Kâdîsı ve Emîri İsrâ’îl Oğlu Şeyh Bedreddîn Hakkında Son Söz”, Kutupyıldızı Yayınları, İstanbul, ( Cildli 657 Sayfa, ISBN 978-605-5291-65-5 )
Gölpınarlı,A.,İ.Sungurbey(Ed.,)1967.Simavna Kadıoğlu Şeyh Bedreddin Manakıbı,Eti Yayınları,İstanbul
Gruda,Yılmaz,2008. Köylü Devrimci Börklüce Mustafa. Berfin Yayınları
Ocak,Ahmet Yaşar,2013.Osmanlı Topraklarında Zındıklar ve Mülhidler 15-17 Yüzyıllar. Tarih Vakfı Yurt Yayınları
Werner,Ernst,2014 .Şeyh Bedreddin ve Börklüce Mustafa. Kaynak Yayınları