19 Ocak 2016
T24
AİHM GİZLİ BELGE GEREKÇESİYLE NOKTA’YA BASKIN İÇİN TÜRKİYE’Yİ MAHKÛM ETTİ!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2007’de Nokta dergisine askeri mahkeme kararıyla yapılan arama ve bilgilere el koyma nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etti. Kararda, ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddenin ihlal edildiği belirtilirken Türkiye’nin gazetecilere tazminat ödemesine karar verildi.
Haftalık Nokta dergisi Nisan, 2007’de Ahmet Şık imzasıyla “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gazeteci andıcı” başlığıyla çıkmış, birkaç hafta sonra da eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddiasıyla “Darbe günlükleri”ni yayımlamıştı. 14 Nisan 2007’de Nokta, askeri mahkemenin talebiyle basıldı ve bilgisayarlarına el koydu, soruşturma açıldı. Dergi aynı ay içinde kapatılırken Fikret İlkiz’in avukatlığında Nokta dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Alper Görmüş ile Mehmet Ferda Balancar, Ahmet Haşim Akman, Ahmet Şık, Nevzat Çiçek ve Banu Uzpeder AİHM’e başvurdu.
Davayı Nokta’nın “Andıç” sayısı üzerinden değerlendiren ve bu nedenle yapılan baskın ile derginin bilgisayarlarına el koymayı yargılayan AİHM, aldığı kararı kamuoyuna duyururken basın bülteninde özetle şu ifadeleri kullandı:
“AİHM’de bugün görülen “Görmüş ve diğerlerine karşı Türkiye” davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin (ifade özgürlüğü) ihlali tespit edildi.
“Dava, ifade özgürlüğünün üç farklı açısıyla, yani gazetecilik kaynakları ve sızdıranın (whistle-blower) korunması ile gizli bilgilerin ifşasıyla ilgilendi.
“Mahkeme, haftalık gazete Nokta’da yayımlanan ve medyayı “lehte” veya “aleyhte” olarak sınıflandıran gizli askeri dokümanların kamusal bir tartışmaya katkı sunma kapasitesi olduğuna karar verdi. Kamusal çıkarları ve, çalışma ortamında tatmin edici olmayan pratiklerini ortaya çıkaran devlet yetkilileri de dahil, gazetecilik kaynaklarının korunmasıyla ilgili olarak ifade özgürlüğünün önemini vurgulayan mahkeme, gazetecilerin ifade özgürlüğü hakkına müdahalenin amaçlanan yasal hedefle orantılı olmadığına, sıkıştıran bir sosyal ihtiyacı karşılamadığına ve bu yüzden demokratik bir toplumda gerekli olmadığına; ilgili makaleyle alakalı olmamasına rağmen derginin tüm bilgisayar bilgilerine el koyma, erişim ve depolamayı içeren müdahalenin, kamu çalışanı sızdırıcıları (whistle-blower) tespit etmek için yapıldığına karar verildi. Son olarak, mahkeme, bu tedbirin, genel çıkarları ilgilendiren ordu dahil konularda kamuoyunu bilgilendirmek için basına yardımcı olmaktan potansiyel sızdırıcıları caydırmak için alındığını değerlendirdi.”
AİHM’deki Türk yargıç Işıl Karakaş’ın da imzasının bulunduğu karara göre, Türkiye, derginin genel yayın yönetmeni Ahmet Alper Görmüş’e iki bin 750 avro, yazı işleri müdürleri Ahmet Haşim Akman ve Mehmet Ferda Balancar’a kişi başı bin 650 avro, dergide araştırmacı gazeteci olarak çalışan Ahmet Şık ve Banu Uzpeder’e yine kişi başı 850 avro, Nevzat Çiçek’e ise 500 avro maddi tazminat ödeyecek.