Atatürk Orman Çiftliği

Çağdaş Kalkınma ve Ulusal Bağımsızlık

                        Gazi Mustafa Kemal Atatürk 2 Şubat 1937 tarihli vasiyet mektubunda şöyle diyordu:

            Malum olduğu üzere, ziraat ve zirai iktisat sahasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadile muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddit çiftlikler tesis etmiştim . On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerini; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulâttan başka, her nevi ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseler; ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişaflarına sarfederek büyük küçük müteaddit fabrika ve imalathaneler tesis etmişler bütün ziraat makine ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve bunların hepsini yeniden imal edecek tesisat vücuda getirmişler, yerli ve yabancı bir çok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tesbit etmişler, kooperatif teşkili suretile veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarla daimi ve sıkı temasta bulunmak suretile, faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline gelmişlerdir. Çiftliklerin yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hiylesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, bazı yerlerde ihtikârla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır.

            Bünyelerinin metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dâhilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da, mamulleri tesis edildiği takdirde, tecrübelerini müspet iş sahasından alan bu müesseselerin ziraat usullerini düzeltme, istihaslatı arttırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olan tedbirlerin hükmü intihap ve inkişafına çok müsait birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle, tasarrufun altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarile beraber hazineye hediye ediyorum. Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşını zücmel olarak gösteren bi liate ilişiktir. 

            Muktezi kanuni muamelenin yapılmasını dilerim.      





Gazi Mustafa Kemal Atatürk Hazretleri hem muzaffer bir kumandan hemde başarılı bir toplum önderidir[1]. Sakarya Başkomutanlık Meydan Savaşında gündüzleri muharebeyi yönetirken akşamları çadırında Macar Türkologların kitaplarını okuyan Başkomutan “savaş bitince bu halkın bir Türk Dil Kurumuna ihtiyacı var” diye düşünmektedir. Kocatepede herekatı nasıl izlemişse, Türkiye Cumhuriyeti Devletine örnek olacak tarımsal, toplumsal ve kültürel bir girişimle 1925-1937 yılları arasında bu çiftliği bizzat yönetir ve denetletir. Kalkınmış ülkelerin arasında ayakta kalmanın tek yolu tarımsal ve sınai üretim olarak kendi kendine yeterliliktir[2]. Bu amaçla geniş yetkilerle donatılmış vekaletnamelerle Çankaya Köşkü mutemetliğine 1924’te[3] getirilen Hasan Rıza Soyak ve A.O.Ç. Müdürü Tahsin Coşkan vasıtasıyla Tükiye’nin çeşitleri yerlerinde tarıma elverişli olmayan toprakları çiftlik yapmak için kendi parasıyla satın alır[4].

“İstanbul’da, Yalova’da Baltacı ve Millet, Tarsusda Piloğlu ve Silifke’deki Tekir ve Şövalye ile Dörtyol’daki Karabasmak Çiftliklerinin büyüklüğü 48.395 dönümdür”[5]. Ankara’da ise Orman, Balgat, Yağmur Baba, Macun, Göğercinlik, Ahimesud çiftlikleri birleştirilerek elde edilen arazi 80.000 dönüme ulaşır. Yağmur Baba, Macun, Göğercinlik, Ahimesud birleştirilerek 80.000 Dönüm arazi[6] günümüzde  Yenimahalle, Çankaya, Etimesut ve Çubuk ilçelerinin içinde parçalanmış bir halde yer alır. Arazi, mera olarak kullanıla Aydos Yaylasındaki 50.000 dekarı’da içine alır.

 

Resim 2: TARIMCI ATATÜRK HEYKELİ Cumhurbaşkanlığı Konutunun hemen altında ve Selanikteki Atatürk Müze Evinin hemen yanındadır. Önündeki Cadde eski Gazi İstasyonuna kadar sağlı sollu çiftlik binaları ile doludur.

Tarımcı Atatürk’ün amacı en çorak, verimsiz, niteliksiz, bataklık toprakların bilimsel olarak islah edilebileceğini göstermektir. Dahası elde edilecek ürünlerin ve verimliliğin toprağı işleyen Türk insanının bilgisi, emeği, iradesi ve kararlılığına bağlı olduğunun kanıtlanmasıdır. 1900’lerin başında Orman adını taşıyan bir korunun fidanlık olarak genişletilmesi ve ağaçlandırma çalışmalarıyla genişletilmesi yanında toprağın ekilmesiyle eylem Gazi Orman Çiftliği olarak adlandırılır. Masraflar M. Kemal’in İş Bankasındaki 2, 4 ve 649 No.lu hesaplarından karşılanır (s. 24). Elleriyle bugünkü Ankaparkı, o zamanki Orman Çiftliği arazisini işaret eder: Burayı gezdiniz mi? Uzmanlar heyetinde bir ziraatçı: Buranın bir çiftlik kurmak için bulunması lazım olan vasıflardan hiç birini taşımadığı, bir bataklık, çorak, fakir olduğu hakkında ortak kanaatimizi söyledik der. Atatürk: İşte istediğiniz yer böyle olmalıdır. Ankara’nın kenarında hem batak, hem çorak, hem de fena yer. Bunu biz islah etmezsek kim gelip ıslah edecektir? der[7]. Yapılan toprak incelemelerinde çorak parçalar üzerinde tuz sahaları tarlalar halinde görünmekte, toprağın kötü kimyevi özelliklerini daha fenalaştıran bitkilerin yaşamasını engelleyen zehirli karboniyeti sodyum’un olmasıdır.  Fakat çaresi vardır, eksik olan fosfor asidi ve azot toprağa verilip yüzeyi ufalanarak iyileştirme sağlanır (Öztoprak, 2006, 38-39). Araziden Çubuk Suyu, Macun Çayı, İncesu, Bend Deresi, Kutugün Deresi geçmektedir. Akarsulardan başka çiftlikte yağmur  dip sularından faydalanılır. Bugün hala Mustafa Kemal’in kendine yeterli işletme anlayışıyla çalıtırılan A.O.Ç. kendi gelirini elde ettiği gibi kendi suyunu da kendisi temin eder. Bu su yüksek bir basınçla bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesinin[8] yer aldığı kuzey bakışlı mevkideki (Resim 3) Gazi konutu olan Marmara Köşkünün önündeki Marmara havuzuna akarsulardan biriktirilen sular pompalanarak hem sulama hem de yüzme amaçlı depo edilir. (Orta Doğu Teknik Üniversitesi de kendi suyunu temin eden devlet kuruluşlardan biridir.)

 

Resim 3: Arka sırtlar bugün Şentepe, alt yamacı ise Yenimahalle Yerleşkesi olarak bilinir. Belirgin beyaz hatlı yol o zamanki Gazi İstasyonuna gider. Şu anda bu bina Testi Kebabı yapılan bir lokanta olarak TCDD tarafından kiralanmıştır. (Kaynak Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü http://www.aoc.gov.tr/index.php?view=gnl&nid=38 18.09.2015)

Resim 4: Lokanta olarak çalıştırılan Gazi İstasyonu. Gazi Paşanın her gelişinde manevi kızı Ülkü onu burada karşılar. M. Kemal onun  için de çiftlik içinde bir ev yaptırmıştır. (Foto B. Ergenekon)

Resim 5: Tarihi bir vagon ve arkasında kır düğünü bahçesi (Foto: B. Ergenekon) 11.09.2015

 

Resim 6: Tarımsal Faaliyetin Başlaması 5 Mayıs 1925

(Kaynak Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü http://www.aoc.gov.tr/index.php?view=gnl&nid=38 18.09.2015)

A.O.Ç. de tarımsal ilk faaliyet, 5 Mayıs 1925 günü öğleden sonra Yassı Dere denilen yerde Mustafa Kemal için bir çadır, çiftlik yönetimi için ikinci bir çadır ve bir de levazım ve mutfak olarak kullanılmal üzere üç çadır kurularak başlanmıştır. Bu başlangıç nitelikli girişimde iki fordson traktörü ve teferruatı kullanılmaya başlandı. Atatürk’ün huzuru ile yarısı batak, çorak bir kısmı da kıraç olan büyük tarlada hafriyata başlandı. Nadas mevsimi epeyce ilerlemiş olduğundan 1926 yılını kaybetmemek için bir yandan makine ve levazım sağlama yoluna gidilirken öte yandan kadro oluşturmaya da başlandı.[9]

 

Resim : A.O.Ç. Müdürlülüğünün kendi giderlerini çıkarttıktan sonra karı yıllara göre 4 ile 10 milyon TL. İşte bu ilk Alman Büyük Elçilik Binası da o imkanlarla restore edilmiştir. (Foto: B. Ergenekon) 11.09.2015

 

Ankara’daki Gazi Orman Çiftliği Yalnızca bir çağdaşlaşma girişimi olmakla kalmaz aynı zamanda sosyo-kültürel bir değişme ve anti-emperyalist bir kalkınma modelidir[10]. Osmanlı başkenti İstanbul karşısında kırsal Ankara, şiddetli ve kurak bir yayla ikliminin hüküm sürdüğü topraklarda evrensel ölçekte uygar bir başkent görünümü kazanır. Emek vererek yaparken ziraat öğrenmek; iş sonrası ve Pazar günleri parklarda kaynaşma, Marmara, Akdeniz ve Karadeniz havuzlarında yüzme ve yelkenli yarışları, Hayvanat Bahçesinde gezme, çağdaş kadın-erkek ilişkilerini temsil eden dans (tango ve vals), Atatürk’ün konutu Marmara Köşkü’nün Bahçesinde klasik müzik konserleri, düşük alkolü nedeniyle sıhhi içecek kabul edilen bu içikiyi uygarlık sınırları içinde yudumlamak için fabrikasının

 

Resim 8: Özelleştirilen Bira Fabrikası (Foto: B. Ergenekon) 11.09.2015

yanındaki bira parkına gitme[11], istasyondan batı ve doğu istikametlerinde yolculuk, üst katında kafesi bulunan hamamda arınma, 10. yıl semt ilkokulunda okuma, işe yakın yerleşkede barınma, süs ağaçlarının ve bitkilerinin bulunduğu  bir kentte yaşama sayesinde kentsoylu yaşam tarzına sahip bireyler ve vatandaşlar olma yönünde kesin sonuçlar alınmıştır. Bu etkinlikler sırasında Ankara ve diğer kentlerden halk ve yabancılar Gazi Paşa, eşi Latife Hanım ve diğer devlet büyükleriyle tanışma ve konuşma fırsatını bulurlar. Bu çizgi Gazi’nin, kırsal aydınlanma ve kalkınma amacıyla ilk çalışmalarına 1932’de başladığı ve vefatından sonra 17 Nisan 1940’da İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığı sırasında yasallaşarak yurt sathında kurulan, yalnız başarılı köylü kız ve erkek öğrencilere açık 21 tane Köy Enstitüsünde de sürdürülür[12].   

           

Resim 8: Marmara Havuzu

(Kaynak Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü http://www.aoc.gov.tr/index.php?view=gnl&nid=38 18.09.2015)

Resim 9: Çiftliğin kafeteryalı Hamamının restorasyona gereksinimi vardır. (Foto: B. Ergenekon) 11.09.2015

Resim 10: Çiftliklerin görevi halka hiylesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemektir. (Atatürk’ün Vasiyet Mektubu, 1937) (Foto: B. Ergenekon) 11.09.2015

 

Resim 10 Ve şimdi halka sunulan gıdaların başında Kokoreç gelmektedir… (Foto: B.Ergenekon) 11.09.2015

 

Resim 11: Bira Parkında doğal Haymana süt mısırı, tattıklarımın en lezzetlisi!

A.O.Ç.’nin gezilebilen kısımlarında hala ilk kuruluş amacını, dinginliğini coşkusunu hissetmek mümkün. 1982 yılından beri kalan arazisinin hiç birinin satılmadığı A.O.Ç.’nin bundan böyle kalan varlığının yaşatılması ve eski haline getirilmesi için çalışalım.

                                                                                              Ankara, 18 Eylül 2015

 

ODTÜ, Mimarlık Fakültesi, A.O.Ç. Araştırmaları için http://aocarastirmalari.arch.metu.edu.tr/hangi-alan-aoc/ bakınız.



[1] Byrne, M.N., 2003, Mustafa Kemal Atatürk – Commander and an effective leader. Geddes Papers (s.20-27) http://www.defence.gov.au/ADC/Publications/Geddes/2003/PublcnsGeddes2003_300310_MustafaKemal.pdf,  Erişim: 18.09.2015.

[2] Kaçar, Duygu; 2010, Cultivating the Nation: Atatürk’s experimental farm as an agent of social and cultural transformation (Atatürk’ün Toplumsal ve Kültürel Değişim Deneyi Olarak Çiftlik, Doktora Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, ODTÜ: Ankara.

[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Hasan_R%C4%B1za_Soyak

3 Atatürk Çiftlikleri, 1939, Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu Neşriyatından: Ankara.

[5] Öztoprak, İzzet, 2006, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi. Üç S Basım:Ankara, s.3, 6

[6] Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Ankara Çiftlikleri, 1926, Hakimiyeti Milliye Matbaası: Ankara, s.6

7 Türk Ziraat Tarihine bir Bakış, 1936, s. 265; Atatürk’ün Çiftlikleri, Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu Neşriyatı: Ankara s. 11-13.

[8] Gür, B., Altan, T. Elvan (ed.), Mayıs 2015, Atatürk Orman Çiftliği ve Yeni Cumhurbaşkanlığı Yapıları: “İktidar’ın Gösteri(ş) Mekanı: Cumhurbaşkanlığı ‘Kompleksi’”.  Dosya, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi:, Desen Ofset A.Ş.: Ankara s.1-7.

[9]Atatürk Orman Çiftliği, ankara 1953, S. 45, 9., Cumhurbaşkanlığı Arşivi, Dolap No: 16, Kutu No: 184-2, Dosya No: 4, fihrist 67, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Ankara Çiftlikleri, s.4 (Aktaran Öztoprak, 2006)

[10] Kaçar, D., 2010.

[11] Şu anda A.O.Ç.’de lokantalarda bira içmek yasaktır.

[12] 1940-1954

Bunları da sevebilirsiniz