Zaman Yunanistan’la Uzlaşma Zamanı

Kaynak: http://www.spiegel.de/international/europe/spiegel-editorial-on-need-to-compromise-with-tsipras-and-greece-a-1016275.html

Yazar: Dirk Kurbjuweit

Makalenin Özgün Başlığı: Chomsky: It´s Time To Compromise on Greece Çeviren: Mihrişah Esen – Boğaziçi Çeviri Merkezi

Angela Merkel, sıklıkla söylendiği gibi, insanları hakkında dehşet verici bir hissiyata sahip. Alman seçmeni tarafından saygı görmesinin ve seçimleri kazanmasının nedeni de bu. Fakat Almanya’da doğru olan Yunanistan’a uygun olmuyor. Alexis Tsipras’ın bir hafta önceki seçimlerdeki zaferi de Alman Şansölyesi için bir yenilgidir. Yunanlılar üzerlerindeki Alman baskısını ortadan kaldırmak için radikal bir hükümeti seçmiştir.

Merkel, elbette ki, basitçe Yunan halkından sorumlu olmadığını söyleyebilirdi. Almanya’nın çıkarları kendisinin baş önceliğini oluşturuyor: para dolaşımını yüksek tutmak ve Berlin’deki kasaların zarar görmemesini sağlamak. Ama bu eski görüş, ulus devlet görüşü… Merkel Avrupa’daki politikanın yeniden ulusun emrine verilmesinde kendi rolünü oynadı. Yunanistan’daki aşırı duyarlılığı dikkate almadan idare edebileceğini sandı. Şimdi ise Yunan halkı hesaplaşma amacında.

Gerçek şu ki, güçlü kurumlardan yoksun olsa bile Avrupa’da politik bir birlik var. Halklar tarafından oluşturulan bir birlik… Ve şimdi Yunan halkı Tsipras’ı liderleri olarak seçti ki herkesin bununla ilgili bir sorunu var. Merkel için sorun teşkil eden kısım, öncelikle çözüme kavuşturulmalı.

Meşru Bir Hükümet

Yunan halkını seçimleri nedeniyle suçlamak doğru değil. Tsipras belki keskin – ve elbette ki koalisyon ortağı olan Panos Kammenos’un yabancı düşmanlığı ve anti semitizmi mide bulandırıcı- fakat ikisi de Yunanistan’ın meşru hükümetini oluşturuyor. Diğer Avrupa Birliği üyesi ülkeler onlarla baş etmeyi öğrenmek zorunda kalacak.

Yunanistan’ın euro için yeterli ekonomik olgunluğa sahip olmadığını, Almanya’nın ekonomik destek paketleri şeklinde destek verdiğini ve Yunanlıların ülkelerindeki ekonomik krizin üstesinden gelmek için daha çok çaba sarf etmeleri gerektiğini söylemeye devam etmek de doğru değil. Bunların tamamı özünde doğru fakat Yunanlıların çoğu durumu farklı gördükçe dile getirmenin hiçbir faydası yok. Ve öyle görüyorlar. Bazen politik duyarlılıklar gerçeklerden daha büyük etki uyandırır.

İlk bakışta doğru görünen politikaların yanlışlığı ancak durumu iyi hale getirmesi gerekirken durumu daha kötüye götürse kanıtlanır. Tsipras’ın seçilmesiyle Avrupa’daki durum önemli ölçüde kötüleşti. Avrupa’nın her yanından politikacıların şimdi bu durumu düzeltecek adımlar atması gerecek. Bu gerçekleşmeden önceyse, amaçlarını ve stratejilerini belirlemeye ihtiyaçları olacak.

Moskova ve Pekinle Flört

Eğer süreç kızışır ve Yunanistan euro kullanımına son verirse, iki ana tehlike pusuda bekliyor. Birincisi Tsipras ülkesinin ihtiyacı olan parayı Rusya’dan ve Çin’den sağlayacak ve böyle bir yönetimi zaten ima etmiş bulunuyor. Peki yapmalı mı? Cevap hayır, çünkü ekonomik olarak Çin’e ve Rusya’ya bağımlı ülkeler çok kısa bir süre içinde otoriter bir devletin piyonu haline geldiler. Yunanistan euro bölgesinden çıksa bile, Avrupa Birliği üyesi olmaya devam edecek bu da Putin veya Xi Jinping’in Avrupa ve NATO’da bir sesi olması anlamına geliyor. Rusya’ya gelecek yaptırımlara karşı muhalefeti gösteriyor ki Tsipras’ın konuya dair en ufak tereddüdü bulunmuyor.

Diğer bir tehlike ise Avrupa’nın uluslararası toplumda komedi malzemesi haline gelecek olmasıdır. Asya’nın ve Birleşik Devletlerin belli kısımlarında eski kıtaya göre ciddi ekonomik büyümeler gözlemleniyor. Avrupa sadece birliğiyle saygı toplayabilir. AB dışındaki ülkeler, her zaman iyi niyetli bir biçimde olmasa da, euro’yu kurtarma kavgasını dikkatli bir biçimde izliyorlar. Eğer Yunanistan mevcut para dolaşım alanından ayrılırsa , başarısızlık olarak algılanacaktır özellikle Merkel tarafından. Kötü yönetilen bir kıtanın diğer ülkeler tarafından dikkate alınması beklenemez.

Bu nedenle iki amacın olmasına ihtiyaç var — dövizin sabit tutulması ve Yunanistan’ın euro bölgesinde kalmasının sağlanması, zor olduğu kadar iki tarafı uzlaştırıcı da olabilir. Koşullar zorlu ve her şeyi bilircilerin tartışma hakkı artık yok. Artık küçük adımlarla reel politika zamanı.

İzlenmesi Gereken Yol Dayanışma

Öyle anlaşılıyor ki Almanya hoşgörü göstermeli. Almanlar kendi tarihlerindeki hatalarından ötürü uzun süre önce affedildiler ve onlar da diğerlerini affedebilmeliler. Yunanistan’ın hatalarına rağmen dayanışma izlenmesi gereken yoldur. Fakat dayanışma, Tsipras yönetiminin Avrupa Birliği ile olan anlaşmalarını görmezden gelebileceği fikrini de desteklemiyor. Borç silinmesi de gerçekleşmemeli çünkü İspanya ve Portekiz de benzer bir anlaşma talep etmiş olsaydı bu euro bölgesinde dayanılamaz bir kırılmaya neden olurdu. Lakin erteleme ve faiz oranlarının düşürülmesi mümkündür. Kimse taviz ihtimalleri üzerine konuşamayacak kadar gururlu olmamalı.

Eğer Tsipras’ın biraz olsun politik zekası varsa Merkel’den çok fazla talepte bulunamayacağını bilir çünkü Merkel hala Alman seçmenin açık tercihi. Ayrıca sağcı Almanya için Alternatif Partisi çıkış yapmak üzere hazır bir biçimde bekliyor. Hiçbir şey popülistlerin oyunun artması kadar kötü olamaz. Tsipras’ın isteği buysa Avrupa’nın başka seçeneği yok.

Tam 200 yıl önce, Avrupa’nın hakimleri Viyana Kongresi’nde birbirlerinin çıkarlarını dengelemede onyıllarca sürecek orta yol halini yaratmada ve hatta sorunları çözmek için silahlara başvurulan dönemlerdeki yüksek gerilimlerde bile başarılı oldular. Bugün Avrupalı demokratlar için süreç çok daha kolay. Şimdi diplomasi ve uzlaşı biçimlerini anladıklarını göstermeleri gerek

Bunları da sevebilirsiniz