Popüler olma, Gerçek ol!

Popüler işler ortalama algıyı yönetiyor, hayranlıkla kazanılan mutluluğu en kolay yerinden tutmayı sağlayabilir! Ama sadece popüler olmak üzere bir varoluşu temsil edenlerden ibaret kalırsınız. Bir gün öyle olmadığınızda; kendinizi ifade edecek, açıklayacak, duygularınızı ve düşüncelerinizi de kaybedersiniz. Felsefi açıdan inandığım tek şey de ‘Sihirli olan hayattır’ anlatımıdır. Farkındayım biraz sert bir giriş oldu. Özellikle de mesleki kimliğini taşıdığım, medya camiasının içerisinde biri olarak, çok inanarak, kendimce sebeplerimden yola çıktığım bu sözleri gönül rahatlığı ile yazdım. Herkes popüler olmanın ve dolayısı ile popüler işler yaparak anılmanın peşinde. Hızlı gelen mutluluk, hızlı ve kolay kazanılan para, çabuk unutulacak değer algısını adeta altın tepsi de sunuyor. Popülaritesi yüksek mecralarda boy göstermek adeta bu camianın insanları arasında birer ego ve tatminkârsızlık savaşı halinde. Doymuyorlar! Bu sözlerim kendini televizyon sanatçısı olarak adlandıranlara gelsin. Televizyon sanatçısı olarak bir kavram ile girdiler hayatımıza ama hatırlatmak gerek sanıyorum ki, televizyon sanatı diye bir şey yoktur ki. Fakat sanatçılar şov dünyası içerisinde televizyona iş yapabilirler. Bu işler sizi popüler yapar ama gerçek kimliğiniz yaptığınız, uğraşınız ve kimliğiniz olan ‘sanatkâr’ tarafınız, sanatınızdır. Son günlerin nabzını tutan moda programlarındaki aşağılayıcı ve hiç bizden olmayan sahte tavırlara bürünmüş programlar kanayan yaramız gibiler adeta. Gerçeklikten uzak, belirli kalıplara sığdırılmış zihniyetlerin tezahürü insanları gördüğümde tek bir söz söyleyebiliyorum. Yazık!

Hoş geldin Şubat…

Soğuk kış günlerine aldırış etmeyelim diyorum ben. Şunun şurasında yaz’a ne kaldı ki… Gerçek sanatçı ve sanatseverlerle buluşmaya hazırlanan etkinlikler yakında. Takvimim şimdiden doldu bile. Hayat’a bir de sahneden bakmaya ne dersiniz? Şimdi sizleri, bu soğuk Ocak akşamında, içinizi ısıtacak ve yaz’a daha da özlem duyacağınız bir sahneye götürmek istiyorum.

İçinizi sarıveren o gülümseme duygusu… Belki bedeninizi bırakıverdiniz ritmin akışına, işte tam bu esnada Cha Cha Cha diyoruz ve başlıyoruz. Neden bu kadar ünlü, neden bu kadar çok sevdik biz bu dansı? Aslında sorumun net bir cevabı yok, farklı etkenleri sıralayabiliriz; Küba kökeni ile gerçek bir Latin dansı olması, Latin dansı dediğimiz için tabii ki son derece hareketli, son derece eğlenceli, son derece sıcak ve son derece görsel bir dans olması. Tarihini incelediğimizde Cha Cha Cha’nın dans ve müzik olarak ilk kez 1953’te Küba’da icra edilmiştir. Bunun yanında, günümüzde Cha Cha Cha dansı Latin Pop ve Latin Rock müzikler ile de birleştirilmiştir. Yılın her dönemi ama özellikle bu soğuk günlerde hem hayatınızın monotonluğuna renk katabilecek, sizleri ısıtacak eskimeyen, değişmeyen gerçek bir sanat aktivitesi olarak görmenizi ve denemenizi öneririm.

Latin ateşini her daim yanınızda hissetmeniz dileği ile…

Sevgilerimle

Bunları da sevebilirsiniz