Akalan Köyü Taş Ocağı

İstanbul -İzmir Otoyolu inşaatında kullanılmak üzere malzeme alınacak taş ocağının, Akalan köyünün güzelim çam ağaçları ile kaplı tepelerine açılmak istenmesine köylüler tepki gösterdi. Taşocağı yapımı köylüler tarafından yargıya taşındı. Yürütmeyi durdurma kararı ile şimdilik bir başarı elde ettiler. Akalan Köyünün bu direnişi çeşitli kitle örgütleri ve milletvekilleri tarafından da izleniyor. Akalan Köylüleri kamuoyu yaratmak içinde çaba harcıyorlar.

Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak Akalan Köyünün yürütmeyi durdurma kararını kutlamak üzere yaptıkları etkinliğe katıldık. Dernek üyeleri ile köye doğru giderken taşocağı yapımı ile mücadelelerinin köy halkı üzerinde yarattığı etkiyi merak ediyordum. Biliyorum ki her haklı mücadele insanın bilincinde bir yükselme sağlıyor. Gittiğimizde taşocağı yapılacak şantiyenin ağaçtan temizlenmiş alanında koca keşkek kazanları ile koca bir köy halkını bizi bekler bulduk. Oldukça kalabalıktı. Kadınlar kazanların başında ve her yerdeydi. Köyün erkekleri meydanı kadınlara bırakmış gibiydi. Cumhuriyet mitinglerinden bugünlere kadar kadınların her mücadelede baş çektiğini biliyoruz ama her seferinde aynı haklı gururu da yüreğimizde hissediyoruz. İkram edilen keşkek çok lezzetliydi ve yemeğimizi kaşıklarken bir yandan da sohbetler ettik. Kadınlar üretim araçları olan topraklarına dokunulmasına karşıydılar. İçlerinden kucağında bebesi ile koşuşturup duran genç bir kadın köyde farklı görüşlerden insanların olduğunu ancak taşocağı mücadelesinde aralarında hiçbir farklılığın kalmadığını söyledi. Sevgili Atatürk’ ün hepimizin bildiği o ünlü sözleri geldi aklıma «köylü milletin efendisidir”. Hem efendisi hem de yol göstereni diye düşünüyorum. Taşocağına karşı mücadele eden Akalan köylüleri toprak mücadelesinde birleşmenin nasıl olacağını da örneklemiş oluyorlar bizlere. Aslında bir taşocağı tartışmasının halkına acımayan, ağacına, kuşuna acımayan, elde edilecek rant uğruna gözleri kararmış, kendi beslenme zincirini yok etmeyi bile önemsemeyen bir iktidarın uygulaması olduğunu tüm köy tespit etmiş durumda. Onlara destek için gelen herkese birleşin tek çaremiz bu dediler.

Birleşmek çok güzel ama nasıl ve hangi ilke etrafında diye düşünmeden edemiyor insan. Düşününce yanıtı bulmak hiç zor değil. Yanıt Atatürk ve devrimlerinde, Cumhuriyet değerlerinde saklı. Bu ilkeler etrafında birleşmenin en güzel örneğini Strazburg’a «ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” diyerek giden dostlarımız gösterdiler. Şüphesiz AİHM kararları ile düşünce özgürlüğü bir kez daha özgür olacak. Ancak bu vatanseverlerin AİHM duruşmasına katılmada gösterdikleri kararlılık ve ülkenin sorunları karşısında birlikten kuvvet doğduğu bilinciyle birbirlerine dört elle sarıldıkları gözümüzden kaçmadı. Ülkemizin içinde bulunduğu bu karanlık tablo köylüsü ile Ermeni soykırım iddialarını örgütlenerek püskürten aydını ile Atatürk devrimleri etrafında birleşen vatan sevgisi ile yürekleri çarpan bu insanlar tarafından yırtılıp atılacak.

Bunları da sevebilirsiniz