Kadınlar İçin Kariyer Önerisi: Yumurta Dondurmak

Tarih boyunca ‘kadın bedeni’ üzerinden siyaset yapılırken, günümüzde yeni trend kadın bedeni üzerinden çalışma politikası yürütmek sanırım. Dünyanın teknoloji ve haberleşmede önemli isimleri olan Apple ve Facebook şirketleri, Ekim 2014 tarihinde yeni bir çalışma politikası yayınladı. Bu yeni plana göre, artık kadın çalışanlarına «yumurtalarınızı dondurma masrafları şirket tarafından ödenecektir” ibaresi sunulacak . Facebook Ocak 2014 itibariyle bu uygulamaya geçmiş; Apple ise 2015 yılbaşı ile beraber başlatacağını açıklamıştır. Bu işlem için önemli bütçeler ayıran iki şirket, yaklaşık 20 bin dolara kadar bu operasyona ödeme yapacağını açıklamış. Ayrıca yumurtanın saklandığı merkezlere her yıl için 500 dolar ödeme yapılmaya devam edilecekmiş.

Öncelikle yumurta dondurma işlemi nedir? Kadının yumurtalığından alınan yumurtanın daha ileri yıllarda kullanılmak üzere dondurulması işlemidir. Bu işlem sonucu uzun yıllar boyunca saklanan yumurta, kadının alınan yaşındaki biyolojik özellikleri taşıyacaktır. ABD’de uzun yıllardır bu operasyon gebeliği önleyici olarak da gerçekleştiriliyor. Getirilen yeni şirket politikalarının ise bu oranı daha da arttıracağı düşünülmektedir. Türkiye’de ise süreç ve işleyiş tamamen farklıdır. Tıbbi bir gereklilik olduğu takdirde kadınlara bu operasyon yapılarak, yumurta süresiz olarak saklanıyor.

Peki bu sağlık uygulamasının, şirketlerin çalışan politikasına girmesi ne derece doğrudur? Destekleyen kadın dernekleri ve ciddi bir çalışan kadın sayısı olduğu gibi; eleştiriler ve tereddütler de geçtiğimiz ay gündeme çıkmıştır. Öncelikle olumlu düşünenlere bakacak olursak; kadın-erkek fırsat eşitliğini çalışma alanında sağlama açısından önemli bir adım olarak görülmüştür. Çünkü hamilelik nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalan ya da zorunda bırakılan kadınlar var. Ayrıca günümüzde, doğum izni süreçleri kadınlardan daha fazla şirketleri korkutmaktadır. Bu nedenle direk kayıp olarak algılanan kadın iş gücü yerine erkek tercih ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamasına göre, Haziran 2014 döneminde erkek istihdam oranı %66.3 iken; kadınlarda %27.6’dır. İşgücüne katılma oranı ise erkeklerde %72,3 kadınlarda ise %30,9’dur (1). Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliği en zorlu şekliyle yaşanmaya devam etmektedir. Bu nedenle yumurta dondurma operasyonu kariyer hedefli, üniversite mezunu kadın nüfusuna daha çok hitap etmektedir. Kadınlar hizmet sektöründe ve özel sektörde erkeklere göre daha sınırlı alanlarda aktiftir. Çünkü ‘hamilelik’, içinde olmak zorunda bırakıldıkları yarışta onları geride bırakan bir şey olarak görülüyor.

Türkiye’de uygulama hakkındaki görüşler sorulduğunda, uygulamanın kadının iyiliğinin ve kurumun da verimliliğinin düşünüldüğü doğru bir adım olduğunu söyleyenler var. Ayrıca sağladığı fırsat eşitliği ve insani çalışma koşulları nedeniyle desteklenmektedir. Ancak eleştirilere de yer verecek olursak, hamileliğin bir tercih olduğu ve insanın hayatını planlayamayacağı için böyle bir müdahaleye karşı olanlar da vardır. Neva Çiftçioğlu Banes bu konudaki tereddütlerini «Bilimsel olarak erkeklerin de sperm kalitesinin yaşlandıkça düştüğü ve bu yüzden çocuklarında sağlık sorunu olma riskinin yükseldiği ispatlanmış. O zaman erkeklere spermlerini dondurmak için para ödenmemesi haksızlık değil mi? Bu karar «Aman bizde çalışırken hamile kalmayın da biz yumurtalarınızı dondururuz” anlamına mı geliyor? Bu öneriyi duyan kadınların ilk tepkisi «Yaşasın!” mı oluyor, yoksa «Bu da nereden çıktı” mı? Ya da «Siz o parayı bir kimsesiz çocuklara bağışlayın ben istediğim zaman doğurmak isterim” mi oluyor?” diyerek dile getirmiştir. Dahası tıbbi açıdan ilerleyen yaşlardaki hamilelik riskleri ve kadının sağlık koşullarının elverip vermeyeceği belirsizdir. Bu durumda tıp dünyasında da avantajları anlatılmakla birlikte, riskleri de gözler önüne serilmektedir.

Kadınların dezavantajlı konumları siyasal,ekonomik,sosyo kültürel vb. alanlarda söz konusudur. Çalışma hayatında ise bunun çözümünün ‘yumurta dondurmak’ olduğunu düşünmüyorum. Operasyonu yaptırmak tabi ki bir özgürlüktür. Ancak benim fikrime göre şirketlerin bu adımının nedeni, temel sorunların çözümü için büyük değişikler yapmak yerine; çalışanlarına sunduğu bir köşeye sıkıştırma politikası olmasıdır. Örneğin, çalışan bir kadının çocuk sahibi olmasını korkulu rüya haline getirmekten çıkaracak bir adım, kreş vb. çocuk alanlarının şirket tarafından sağlamasıdır. Hamilelik olasılığı, doğum izni süresi vb. durumları bir işe alma kriteri olmaktan çıkarmak şarttır. Fırsat eşitliği sağlanması, çalışanların cinsiyet oranlarının eşit olması en başta gelecek şey olmalıdır. Bunun için de feminist yazar Betty Friedan’ın dediği gibi « …kadınların özgürlüğü için tek gereken, tatminkar bir çalışma hayatının önünü açacak ve her iki cinsi de özgürleştirecek ulusal bir eğitim programıydı.”(2).

Kaynaklar:

1- http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16011

2- Cathia Jenainati, Judy Groves, Feminizm, NTV yayınları,2014

Bunları da sevebilirsiniz