Fütursuzca Yaşamak

Zaman hızla geçiyor fakat Ortadoğu coğrafyasındaki manzara hep aynı kalıyor. Doğum-ölüm sirkülasyonundan oluşan dünya düzeninin bu coğrafyadaki adaletsiz ve hızlı ilerleyişi maalesef durdurulamadan devam ediyor. Geçmişe ve günümüze baktığımızda barış, adalet, özgürlük gibi kavramlar burada hayal olamayacak kadar uzak görünüyor.

Bu yaşananlar karşısında vicdan ve merhamet sahibi her insan gibi hepimiz sinirleniyoruz ve bu yaşanan vahşetin durdurulamamasından, sözde dünya düzenini sağlamak için bir araya gelmiş olan aslında kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen Birleşmiş Milletler (BM) gibi örgütlerin kınamadan öteye gidememesi hepimizi çıldırtıyor. Tüm dünyanın bugün uluslararası toplumdan çok şey beklediğini ifade eden Chomsky, uluslararası toplumun var olmadığını, sıradan insanlar için bir “aldatma ve yanılsama” olduğunu ifade etti

“Uluslararası toplum” ifadesinin anlamı olmayan boş bir söylem olduğunu belirten Chomsky, “Bugün dünya devletleri, her şeyi sadece kendi ulusal çıkarıları için yapıyorlar. ABD de kendi stratejik çıkarlarından dolayı İsrail´i destekliyor. Ayrıca, Avrupa Birliği (AB) de Gazze´de bugün neler olup bittiğini pek umursamıyor. Arap dünyası derin bir şekilde bölünmüş ve bir şey yapmak için güçsüzdür” diye konuştu.(1)

Fakat önemli olan bu süreçleri değerlendirirken bu vahşeti yapanlara benzememek. Asıl mesele burada başlıyor galiba. Şuanda İsrail’in yaptığı bu katliamı bütün Yahudi ve Musevi toplumuna mal etmemek gerek. Bunu yaptığımız zaman bu vahşetin sonu gelmez. Kanı kan ile temizlemek hiçbir zaman çözüm olmamıştır ve olmayacaktır.

Bugün, Ortadoğu’da Arap toplumuna yaşatılanlar bir zamanlar Yahudi toplumuna yaşatılan vahşetin hak olarak görülmesine neden olmamalıdır. Adolf Hitler’in yaptıklarını ve “Bir gün gelecek bütün Yahudileri öldürmediğim için bana küfür edeceksiniz” gibi sözlerini meşru kılmamalıdır. Nazilerin Yahudi toplumuna yaşattığı vahşetin izleri yeni kuşak Yahudilerde bile hala izlerini korumaktadır. Geçmişten gelen bu tür izler ise acı çeken insanların yüreklerinin tertemiz olmasına engel olmaktadır.

Bugün Arap toplumu da benzer şeyleri yaşamaktadır. Çocukların maruz kaldığı bu çirkinlikler her birinin yüreğine nefret tohumu olarak ekilmektedir. Bu nefret tohumlarının büyümesi ise inandıkları dava uğruna kendi canlarından bile vazgeçebilen canlı bombalara dönüşebilmektedir. Maalesef buda gelecekte oluşabilecek barış ortamı umudunun yitirilmesine neden olmaktadır. Emperyalist ve küresel güçlerin çıkar sahası olan Ortadoğu halkı bu çıkarların elde edilmesinde canından olmaya devam edecektir. Birileri de kalkıp bu vahşetin neden olduğu kanı, büyük resmi görmeden suçsuz bir kesime sürecektir.

Yıldız Tilbe’nin “Allah Hitler´den razı olsun, bunlara az bile yapmış” (2) gibi ifadeleri twitterden paylaşması ve İsrailli milletvekili Ayelet Şaked’in Facebook’ta Filistin halkını düşman ilan edip «Filistinli anneler de oğulları gibi ölmeliler” (3) gibi ifadeleri paylaşması iki farklı cepheden gelen fakat özünde aynı fikriyatı lanse eden iki açıklama. Bu tür açıklamalar merhamet ve vicdandan ziyade insanların yüreğinin ne kadar kinle dolu olduğunu gösteriyor.

Bu tür düşüncelere sahip olan zihniyetler yaşadığı sürece dünyada değişen çokta bir şey olmayacak gibi görünüyor. Birileri suçsuz bir şekilde ölmeye devam edecek ve başka birileri mesnetsizce bunu izleyecek ve başka bir kesim ise buram buram faşizan cümlelerini yılanın zehrini ortaya saçtığı gibi saçmaya devam edecek. Bizde bu yaşananlara «dünya düzeni, dünyanın kanunu” gibi nitelendirmeler yapıp fütursuzca yaşamaya devam edeceğiz…


(1)http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/98863/Chomsky_den_israil_in_saldirilarina_tepki.html

(2)http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/92831/Yildiz_Tilbe_nin_Hitler_tweetleri_ortaligi_karistirdi.html

(3)http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26796186.asp

Bunları da sevebilirsiniz