Virgül

Bundan 60 yıl önceydi. Öğretmenimiz ortaokulda Türkçe dersinde noktalama işaretlerini öğretiyordu.

Her noktalama işaretini çeşitli örneklemelerle anlatıyordu.

Sırada virgül vardı. Hiç unutmam şu örneği vermeye başladı.

(Padişah, oğlunun eğitimi için birçok öğretmenler tutmuş, oğlunun her gün derste öğrendiklerini kendisine de anlatmasını istemişti.

Çocuk o gün öğretmenin derste şu tümceyi örnekleme olarak defterlerine yazdırdığını babasına okumuş.)

«ADAM OL, BABAN GİBİ EŞEK OLMA” padişah bu tümceyi görünce birden yerinden fırlar çabuk oğlumun öğretmenini bulun ve huzura getirin emrini verir.

Padişahın adamları öğretmeni padişahın huzuruna çıkarırlar. Padişah sinirinden yerinde duramıyor devamlı hakaretler yağdırıyor.

Sonunda öğretmene en ağır cezanın verilmesini emrediyor.

Padişah biraz sakinleştikten sonra öğretmen ‘Padişahım doğru bu tümceyi ben yazdırdım’ ama senin oğlan VİRGÜLÜ (,) yanlış

yerde kullanmış. Tümcenin aslı şöyle; «ADAM OL BABAN GİBİ, EŞEK OLMA” tümcesini okumuş.

Birden padişahın bütün sıkıntıları gitmiş ve öğretmenin bir kese altınla mükafatlandırılmasını emir buyurmuş.

Bu anlatım belleğime öyle kazınmış ki 60 yıl sonra virgülün ne kadar önemli olduğunu bir kere yine hatırladım.

Virgülün yaşamımızda o kadar önemi büyük ki, bir virgül bir kişiyi ipe de götürür, dört çekerli Cip e de.

Onun için en iyisi nokta olmak dik durmak. Ama yükselmek mi, Paşa olmak mı, ihale almak mı hatta milletvekili mi olmak istiyorsunuz, çocuğunuzu işe mi yerleştireceksiniz virgül olmalısınız yaşamınızda.

Nokta olarak kalmak isterseniz Silivri’si var, Hasdal’ı var, Sincan’ı var, Buca’sı var. Olmadı işkence’si var.

O da olmadı soksak ortasında stres atmak isteyen faşist polislerin tekmeleri ile, copları ile, sopaları ile öldürülmek var.

Yuh olsun çıkarları için egemenlerin önünde virgül olanlara…

Bunları da sevebilirsiniz