PKK’nın Çekilmesi İyi Analiz Edilmeli…

PKK ile Başbakan’ın yaptığı pazarlıklar sonucu, dağdaki teröristler sınır dışına doğru hareketlenmiş. Ancak Başbakan Erdoğan’ın PKK’lılara verdiği sözleri kimse bilmiyor, çünkü saklıyorlar…

Bilinen gerçek şu ki, Başbakan -silahlarını bırakarak gidecekler demesine rağmen- PKK’lıların silahlarını da yanlarında götürmelerini kabul etmiş.

Oysa, sınır dışına silahlarıyla gitmeleri, her an yeniden geri gelerek teröre başlama şanslarının bulunduğu anlamına geliyor.

****

PKK’nın kullandığı Türkiye-Irak sınırındaki dağlık bölgede Türkiye’nin kontrolü neredeyse sıfır. Bunu herkes biliyor. Bu kontrolsüz bölgede PKK’nın gidiş gelişleri, kırlarda gezinti yapmaktan farksız…

Durumun böyle olduğunu geçmişteki eylemlerinin rahatlığından anlıyoruz. Çünkü istedikleri zaman Irak sınırından geçerek Türkiye’ye gelmiş, baskın ve katliamlar yaptıktan sonra -bazen aynı gün- geri dönüp gitmişlerdir…

Böylesine denetimsiz bir sınırı kullananlar, sınır dışına çıkma sözü verseler ne yazar, vermeseler ne yazar. Onların sözüne güvenilir mi?

İstedikleri zaman istedikleri kadar silahla geri dönmeyeceklerinin güvencesini kim verebilir?

****

Gelelim ‘silahları bırakma’ olayına…

Başbakan, «Silahları bırakarak gidecekler,” diyerek PKK’yı sempatik gösterme gayreti içindeyken, PKK’lı Karayılan, «Silah bırakarak çekilme gündemde yok,” diyerek Başbakan’ı terse yatırmıştı.

Nitekim PKK, Başbakan’ın dediği gibi ‘silahlarını bırakarak’ değil, Karayılan’ın istediği gibi ‘silahlarıyla’ sınırın öte tarafına geçmeye başladı…

Irak’ta gitmekte oldukları yere PKK’lılar, «Irak’taki PKK alanı” veya «PKK’nın üs alanı” diyorlar…

Yani PKK, silahlarını yanına alarak, Irak’ta her zaman kullandığı bölgeye çekilmekte…

Gidiyor ama her an gelecekmiş gibi…

Bunu nereden mi çıkardım?

PKK’lı Karayılan’ın sözlerinden.

Şöyle diyor Karayılan:

«Çekilmemizi fırsat bilerek Türkiye sınırları içinde karakol ve baraj gibi tesisler yapmanız hoşumuza gitmiyor!”

Bu sözlerin açılımı şu: «Gidiyoruz ama her an yeniden gelebiliriz. Gelişimizi engellemek için karakol yapmaya kalkmayın, sonra karışmayız!”

****

PKK, ister Irak’taki ‘dinlenme’ bölgesine çekilsin…

İsterse Suriye’de PYD ile bir araya gelerek düzenli bir ordu kurma peşinde olsun…

Gelecekte Türkiye’nin başına çok daha büyük belalar açması kaçınılmaz…

Tayyip Erdoğan’la yaptıkları gizli anlaşma tam olarak bilinmemekle birlikte, bu anlaşmanın Tayyip Bey’in her zaman söylediği ‘Kazan/Kazan’ prensibine uygun olduğu öngörülebilir.

Bu ‘Kazan/ Kazan’ anlaşmasında tarafların neler elde etmiş olabileceklerini özetlemeye çalışırsak şunlar söylenebilir:

Tayyip Erdoğan’ın kazancı;

A- Seçimler öncesi oluşturulacak sessizlik ortamı sayesinde AKP’nin oylarını artırmak…

B- ABD’nin ve batı ülkelerinin koruması altında olan PKK’yı himayesine alarak batı taşeronluğunu kanıtlamak…

C- Suriye ile Türkiye arasında PKK’nın da katılımı ile bir Suriye Kürdistan’ı oluşturarak, elini Suriye içine biraz daha sokmak…

Sonunda da Esad’ın ‘laik’ yönetimini yok ederek yerine İslamcı bir yönetimin (Müslüman Kardeşler) gelmesini sağlamak…

PKK’nın kazancı ise;

A- Silahlarını (ve Türkiye’deki üslerini?) koruyarak Irak’a çekiliyor görüntüsü ile Batı dünyasında desteğini sürdürmek. (İstedikleri zaman gelmek üzere)

B-ABD ve AKP’nin gayretleriyle bölünmekte olan Suriye’de, Suriye Kürdistanı’nı kurmak…

C-Sonra da Büyük Kürdistan’ı kurmak için askeri ve siyasal organizasyona gitmek…

D-Öcalan’ı kurtarmak…

****

Yani, Başbakanla yaptığını sandığımız anlaşma sonucu PKK, gücünü ve Türkiye’deki dağ yerleşimini kaybetmeden büyük kazançlar sağlayarak çekiliyor görüntüsü veriyor…

Tayyip Bey ve AKP de bu işten karlı çıkıyor…

Ama ne yazık ki, kaybeden Türkiye oluyor…

****

Özetle; Kuzey Irak’a giderken silahlarını yanında götürmekte olan PKK’nın, işine gelmeyen bir durumda Türkiye’ye dönebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.

Tayyip Erdoğan ile ABD’nin PKK’ya verdiği yeni görev, Suriye’deki kolu PYD ile birleşerek Büyük Kürdistan’ın düzenli ordusunu kurmak ve eğitmek olabilir…

Ve elbette Başbakan, Abdullah Öcalan’a (Aman ha, ona terörist demeyin, yoksa başınız belaya girebilir!) özgürlüğün çok ötesinde, önemli sözler vermiş olabilir.

****

Başbakan’dan aldığı ödünlerle askeri gücüne siyasi güç katarak Türkiye ile masaya oturabilen PKK, bundan sonra da başımıza dertler açmaya devam edecektir.

Bunları da sevebilirsiniz