Afganistan’da düşen ve 12 askerimizin şehit olduğu helikopter olayı içimizi acıtmaya devam ediyor. Dikkat ederseniz, ‘kaza’ sözcüğü yerine ‘olay’ sözcüğünü kullandım. Çünkü bunun bir kaza olmadığı yönünde ciddi kuşkular var…
NATO yetkililerinin- ve hükümetin- alelacele yaptıkları ‘kaza’ açıklaması, ilk anda inandırıcı gibi göründü. Ama helikopter pilotlarını dinledikçe ve uluslararası siyasetten anlayanların yorumlarını okudukça helikopterin düşürülmüş olabileceği yönünde güçlü bir kanı oluştu…Düşmüş olan bu Sikorsky türü helikopteri kullanan deneyimli pilotlar, bunun kaza olmasının zor olduğuna inanıyorlar. Diyorlar ki, bu bir kaza olamaz çünkü,
a) Acilen alçalmak zorunda kalan bir helikopter, en yakındaki boş araziyi seçer. Yani bir evin üzerine düşmez.
b) Helikopterlerin en hassas yeri kuyruğudur. Oradaki pervaneye rastlayan bir mermi helikopteri düşürebilir.
Yani demek istiyorlar ki, helikopter düşürüldü.
Peki ama helikopteri kim, neden düşürsün ki?
Helikopter, Türkiye’nin komuta ettiği Kabil Bölge Komutanlığı’na aitti. Bu bölgede Taliban’ın saldırılarda bulunmadığı, saldırsa bile hedeflerinde Türk askerlerinin olmadığı biliniyor.
Yani, helikopteri Taliban’ın düşürmediğine inanılıyor. Eğer kaza değilse, o zaman kim düşürmüş olabilir? Bu soruyu soranlar, okuyucuya «ABD düşürdü!” yanıtını verdirmek için şunları anlatıyorlar:
«ABD, istemediği gibi davranan dostlarını(!) çeşitli şekillerde uyarır.Bir bakarsınız, askerinizin başına çuval geçirir. Bir bakarsınız bir NATO tatbikatı sırasında geminize füze atarak askerlerinizi öldürür.(1992’de, bir NATO tatbikatı sırasında Muavenet muhribine, ardı ardına 2Sparrow füzesi göndererek, 5 askerimizi şehit etmiş ve 20’sini de yaralamışlardı. Sonra da ‘özür dileriz, istemeden oldu!’ demişlerdi).”
Bu geçmiş olayları anımsatanlar, Afganistan’daki olayın Suriye ile bağlantısını kurarak şöyle bir yorum yapıyorlar:
«ABD, NATO’yu kullanarak bu kez Suriye’ye girmek istiyor. Ancak bunu diğer NATO ülkeleri ile yapma yerine Türkiye’ye yaptırmayı planlıyorlar. Yani, Suriye’ye düzenlemek istedikleri ‘Haçlı Seferi’ için Türkiye’nin arkasına saklanmak istiyorlar. Oysa TSK, bu iş için isteksiz davranıyor ve hükümetin çılgın bir karar almasına engel oluyor. Bu direncin ne kadar süreceği bilinmez ama ABD’nin de fazla bekleme niyeti yok. İşte bu nedenle, -geçmişte sık sık yaptığı gibi- TSK’yı ve dolayısıyla hükümeti gizli saklı tehdit ediyor!”
****
Komplo teorilerinin yüzde kaçı doğrudur ve buradaki yorum ile öngörülerin gerçeğe yakınlığı nedir, kimse bilemez. Ama helikopter pilotlarını dinleyince, Sikorsky’nin bir kaza sonucu değil saldırı sonucu düştüğü konusunda kuşkular artıyor. Eğer bu olay kaza değilse, ABD, hem TSK’ya hem de hükümete istediği mesajı vermiş oluyor. Mesaj şu: «Ya bizim isteğimizi yaparak Suriye’ye yapacağımız ‘Haçlı Seferi’nde yükü taşırsın, ya da başınıza gelmedik kalmaz!”
****
ABD ile yakın ilişki içinde olanlar sürekli uyanık olmak zorundadır…
Çünkü ‘ders olsun’ diye kurgulanan çok olayı ‘kaza’ diye yuttururlar da, kimsenin sesi çıkmaz/çıkamaz.
